Ana içeriğe atla

Reel sektörün kapıları krize açık

Şirket borçlarının üçte ikisi döviz cinsinden olmasına karşın ihracattan kazanılan ortalama yüzde 21’de kalıyor. Şu anda en riskli sektör gayrimenkul. Bu sektörü takip edenler de risk altında. İşte reel sektörde krizden en çok etkilenecek şirketler...
 


Geçen haftalardaki rekor seviyelerin ardından dolar/TL 6 seviyelerine gerilese de dövizdeki hızlı yükselişin yansımaları ekonomiyi önümüzdeki dönem etkilemeye devam edecek. Bunun ana nedenlerinden biri de reel sektörün dışa bağımlı yapısı. 2008 krizi sonrası düşük faiz ve bol para döneminde döviz cinsinden borçlanmayı artıran reel sektörü yüksek kur ve artan borçlanma maliyetleri nedeniyle zor günler bekliyor. Kurlardaki son yükselişin kredi piyasasına olumsuz yansıyarak bir kredi krizine dönüşeceği endişeleri artıyor. Ekonomistler böyle bir durumda krizden ilk etkileneceklerin yüksek döviz borcuna karşın döviz cinsinden geliri olmayan sektörler olduğunu ifade ediyor.

Gayrimenkul önde
Merkez Bankası’nın reel sektör bilançoları verilerine göre yüksek döviz borcuna karşılık döviz gelirleri en düşük seviyede olan sektör gayrimenkul. Gayrimenkul sektöründe toplam borcun yaklaşık yüzde 90’ı döviz cinsinden, buna karşılık ihracat gelirlerinin toplam gelirlere oranı yüzde 1’i bile bulmuyor. Gayrimenkulü, holding şirketleri, elektrik ve gaz şirketleri, oteller ve restoranlar izliyor. 


Merkez Bankası verileri Türkiye’de ihracatın ithal girdiye bağımlılığını da gözler önüne seriyor. Buna göre 18 ana sektörden 13’ünün döviz gelirlerinin toplam gelirlere oranı ortalamanın altında kalıyor. Yine 18 sektörden 7’sinin döviz borçlarının toplam borca oranını ortalamanın üstünde bulunuyor. Tüm firmalar dikkate alındığında reel sektör borçlarının neredeyse üçte ikisinin (yüzde 67.3) döviz cinsinden olduğu görülüyor. Döviz gelirlerinin oranı ise yüzde 21’de kalıyor. Verilere göre;


İnşaat sektöründe toplam satışların yurtdışına satışlara oranı yüzde 22 seviyesinde. Döviz cinsinden borçların toplam borçlara oranı yüzde 64.3’ü buluyor. Varlıkların yüzde 77.9’u yabancı kaynaklarla finanse ediliyor. (kaldıraç oranı) 


İmalatta yüzde 70

İmalat sanayiide borçların yüzde 70’i döviz cinsinden. Toplam satışların ihracata oranı ise yüzde 28.7 ile yabancı para cinsinden borç oranının oldukça gerisinde kalıyor. Kaldıraç oranı yüzde 66.1 seviyesinde.

Gayrimenkul faaliyetleri sektöründe toplam cironun yurtdışı satışlara oranı yüzde 0.5 ile oldukça düşük. Döviz borçları ise toplam borçların yüzde 89.4’üne denk geliyor. Sektörde varlıkların yabancı kaynakla finanse edilme oranı ise yüzde 71.6.

Holding şirketlerinin faaliyetlerine bakıldığında yabancı para cinsinden borçları toplam borçların yüzde 86’sını oluşturuyor. Döviz gelirleri ise toplam gelirlerinin yüzde 0.59’u ancak ediyor. Sektörde varlıkların yüzde 56.5 yabancı kaynakla finanse ediliyor.

Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörünün yüzde 0,83 civarındaki döviz geliri oranına yüzde 79.3’lük döviz borcu oranı bulunuyor. Kaldıraç oranı yüzde 69.5.


En az borçlu su sektörü
Konaklama ve yiyecek  hizmeti faaliyetleri sektöründe borçların yüzde 82.6’sı döviz cinsinden. Toplam satışların ihracata oranı yüzde 21.3 ile yabancı para cinsinden borç oranının oldukça gerisinde. Sektörde varlıkların yabancı kaynakla finanse edilme oranı da yüzde 77.8.

Bilgi ve iletişim ile mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler sektörlerinde döviz cinsi borçların toplam borçlara oranı yüzde 64 civarındayken döviz gelirlerinin toplam gelirlere oranı yüzde 1-2 civarında kalıyor.

Su temini ve kanalizasyon, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler sektörlerinde ihracat gelirleri yüzde1’igeçmezken döviz cinsinden borç oranı eğitimde yüzde 25, sağlık ve sosyal hizmetlerde yüzde 60’a çıkıyor. Döviz borcunun toplam borca oranı en düşük sektör ise yüzde 4 ile su temini ve kanalizasyon.

Döviz borcu yüksek olsa da ihracat gelirleri kısmen yüksek sektörler de var. İhracat gelirlerinin toplam gelirlere oranı en yüksek olan sektör yüzde 58 ile diğer hizmet faaliyetleri. Oran, ulaştırma ve depolamada yüzde 40, madencilikte yüzde 30 diye sıralanıyor. Buna karşılık döviz borçlarının toplam borçlara oranı diğer hizmetlerde yüzde 64 iken madencilikte yüzde 81.7, ulaştırma ve depolamada yüzde 86’ya çıkıyor.

Ödeme tarihi yakın
Dış borç ödemesi takviminde eylülde 7 milyar dolara yakın, ekimde ise 10 milyar dolar civarında bir ödeme bulunuyor. Ödenecek borcun üçte ikisinden fazlası özel sektöre ait. Mart 2019’da ise ciddi kamu ödemesi bulunuyor.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.