Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kreşler faaliyete geçmeye hazır mı?

Türkiye'de özel kreş ve bakımevleri pazartesi günü açılıyor. Kreş sahipleri gerekli hazırlıkları yaptıklarını, ancak bakanlıktan mesai bitimine kadar kreşlere bir yönerge gönderilmediğini belirtiyor. Pelin Ünker © Deutsche Welle Türkçe Türkiye'de COVID-19 önlemleri kapsamında 16 Mart'ta kapanan kreşler ve gündüz bakımevleri tekrar faaliyete geçiyor.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Perşembe günü kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamada, kreş ve gündüz bakım evlerinin 1 Haziran'da açılacağını duyurdu. Karar, kamu personelinin aynı gün normal mesaiye başlaması kararına paralel olarak alındı. Peki üç gün öncesinde açılacağı duyurulan kreşler buna hazır mı? Çocukların kapalı ortamlarda bir araya gelmesi virüs salgını açısından ne gibi riskler barındırıyor? 55 bin çocuğu ilgilendiriyor Türkiye'de okul öncesi eğitim Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (AÇSB) ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) sorumluluğunda bulunuyor. Normall

ANALYSIS: A shadow cast over the founding principles of RTÜK

The Radio and Television Supreme Council, which is a constitutional body that monitors radio and television broadcasting and on-demand media services, has been stirring controversy because of its recent partial decisions The Radio and Television Supreme Council (RTÜK) is an administratively and financially autonomous and impartial public legal entity whose duties and powers are determined by the Law No. 6112 on the Establishment of Radio and Television Enterprises. While Article 1 stipulates that one purpose of this law is to ensure freedom of expression and information, according to Article 34, “RTÜK independently fulfills and exercises its duties and powers under its own responsibility given by the legislation.” Do these principles, determined by law, remain valid? RTÜK President Ebubekir Şahin’s recent statements, as well as the penalties imposed on critical broadcasters, have been casting a shadow over RTÜK’s impartial, autonomous, and politically independent structure.

Türkiye’de yasalar çocukları istismara karşı koruyor mu?

Türkiye’de çocukları hedef alan açıklamalar gündemde. Hak savunucularına göre bu durum, AKP’nin "erken yaşta evlilik düzenlemesi" gündeminin parçası. Mevcut yasalar ise çocukları istismara karşı yeterince koruyamıyor. Pelin Ünker © Deutsche Welle Türkçe Son günlerde profesör ya sa siyasetçiler tarafından kız çocuklarına yönelik, "süper kadın" ya da "15 yaşındakiler cinsel olgunluğa erişmiştir" ifadeleri kullanılıyor. Bir takım çevrelerdeki kanaat önderleri tarafından basın yoluyla yayılan bu ifadeler kamuoyundan tepki görüyor. Bu açıklamalar yasalara göre suç teşkil ediyor. Türkiye'de yasalara göre 18 yaşını doldurmamış her kişi çocuk olarak tanımlanırken, korunma ihtiyacı olan çocuk; bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuğu ifade ediyor. "Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır

Kuruluş ilkelerine gölge düşen RTÜK

Türkiye’de radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini düzenleyen ve denetleyen Anayasal bir kurum olan RTÜK, son dönemde aldığı kararların taraflı olduğu gerekçesiyle tartışmaların odağında Görev ve yetkileri 6112 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’a göre belirlenen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), idari ve mali özerkliğe sahip, tarafsız ve kamu tüzel kişiliği niteliğinde bir kurum. 6112 sayılı Kanun’un 1. maddesinde, bu kanunun amaçları arasında ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması da yer alıyor. 34. maddede ise, RTÜK’ün “Kanun ve mevzuatta kendisine verilen görev ve yetkileri kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak” yerine getirip kullanacağı hükme bağlanıyor. Peki yasaya göre belirlenen bu nitelikler geçerliliğini koruyor mu? Son dönemde hem RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in açıklamaları, hem de Kurulun eleştirel yayınlara verdiği cezalar, RTÜK’ün tarafsız, özerk ve siyasetin etkisinden arındırılmış yapısına gölg

Türkiye’de ikinci dalga riski var mı?

Sağlık Bakanı Koca koronavirüs salgınında ikinci dalga riskini beklemezken, Bilim Kurulu Üyesi Alpay Azap "Sonbaharda olabilir" diyor. Prof. Hamzaoğlu’na göre ise birinci dalga bitmediği için ikincisini konuşmak erken. Pelin Ünker © Deutsche Welle Türkçe Koronavirüsle ilgili dünya genelinde kısıtlamaların gevşetilmesine dönük adımlar atılırken, Dünya Sağlık Örgütü ikinci hatta üçüncü dalga konusunda uyarıyor. Salgının ilk görüldüğü Çin de dahil pek çok ülkede kısıtlamaların çok hızlı kaldırılması halinde koronavirüste ikinci dalganın başlamasından endişe ediliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise dün Bilim Kurulu ile gerçekleştirdiği toplantı sonrası yaptığı açıklamada Türkiye'de ikinci dalga riskinin bu dönemde beklenmediğini açıkladı. Ancak uzmanlar bunun alınacak önlemlerle ilişkili olacağını belirtiyor. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap "Sonbahar gibi görebiliriz" Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap'a göre yaz aylar