Türkiye'de özel kreş ve bakımevleri pazartesi günü açılıyor. Kreş sahipleri gerekli hazırlıkları yaptıklarını, ancak bakanlıktan mesai bitimine kadar kreşlere bir yönerge gönderilmediğini belirtiyor.
Türkiye'de COVID-19 önlemleri kapsamında 16 Mart'ta kapanan kreşler ve gündüz bakımevleri tekrar faaliyete geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Perşembe günü kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamada, kreş ve gündüz bakım evlerinin 1 Haziran'da açılacağını duyurdu. Karar, kamu personelinin aynı gün normal mesaiye başlaması kararına paralel olarak alındı. Peki üç gün öncesinde açılacağı duyurulan kreşler buna hazır mı? Çocukların kapalı ortamlarda bir araya gelmesi virüs salgını açısından ne gibi riskler barındırıyor?
55 bin çocuğu ilgilendiriyor
Türkiye'de okul öncesi eğitim Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (AÇSB) ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) sorumluluğunda bulunuyor. Normalleşme adımları kapsamında MEB’e bağlı 22 bin 543 resmi ve 4 bin 860 özel kurum henüz açılmıyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı özel kreşler ise Pazartesi günü açılacak.
MEB'in 2018-2019 istatistiklerine göre Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı 1714 kreş ve bakımevi bulunurken, bu kurumlarda 55 bin 487 çocuğa hizmet veriliyor.
Önlemler akşam saatlerinde açıklandı
Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Cuma günü akşam saatlerinde internet sayfası üzerinden kreş ve bakımevlerinde alınacak önlemleri duyurdu. Önlemlere ilişkin kılavuzun da Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünce illere gönderildiği belirtildi.
Açıklamada, özel kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinin, hizmete başlamadan önce dezenfekte edileceği, bu işleme ilişkin belgelerin il müdürlüklerine iletileceği ifade edildi. “Kuruluşa kayıtlı bulunan çocukların hizmet almaya devam edip etmeyeceği ve hizmet alacakların hangi tarihten itibaren kuruluşa devam edeceği belirlenecek” denildi.
Açıklanan önlemlere göre, açılış izni verilen özel kreşler, gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerinde, bir grupta en çok 10 çocuk bulunacak, gruplar arasında geçişe izin verilmeyecek. Özel kreş, gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerine girişte, ayrılırken ve gün içinde 4 saatte bir çocukların ateşi ölçülecek ve kayıt altına alınacak.
Bakanlık açıklamasında ayrıca şüpheli vaka tanımına uyan personel ve çocuk tespit edilmesi ihtimaline karşı her kuruluş için bir izolasyon odası oluşturulacak. Sivil savunma planlarına COVID-19’a ilişkin güncellemeler eklenecek ve il müdürlüklerine bildirilecek. Hastalık belirtileri gösteren veya temas öyküsü olan kreş ve servis personeli göreve başlatılmayacak. Kuruluşta yeni hijyen ve el yıkama algısı için görsel materyaller kullanılacak” gibi önlemler de yer alıyor.
“Önce hazırlıklar tamamlanmalıydı”
Akşam saatlerinde alınacak önlemlere ilişkin açıklama yapan Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı, açılması planlanan kreşlere bugün mesai saati bitimine kadar bir yönerge göndermedi.
DW Türkçe'ye konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Bakanlık açıklamasının yapılacaklar üzerinden ifade edildiğini belirterek “Ancak tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra kaygıları ortadan kaldıracak bir şekilde açıklama yapılmalıydı” dedi.
Eğitim-Sen olarak salgın başladığı günden bu yana eğitim alanında atılacak tüm adımların bilim insanları tarafından belirlenmesi gerektiğini vurguladıklarını belirten Aydoğan, ancak yine bilimsel verilere dayalı şeffaf bir bilgi paylaşımı yapılmadığını söyledi.
Yanıt bekleyen sorular
Yanıtlanması gereken pek çok soru olduğunu söyleyen Aydoğan, “Kreşlerle ilgili gerekli tüm sağlık önlemleri alındı mı, binaların dezenfekte edilmesi ile ilgili tüm hazırlıklar tamamlandı mı, binalara giriş çıkış sayısının artırılması ve ortak kullanım alanlarının kullanımı ile ilgili tüm hazırlıklar tamamlandı mı, kreşlerde, servislerde görevli tüm çalışanlar sağlık açısından eğitim aldı mı, çalışanların sağlığının korunması ile ilgili şu ana kadar alınan ve süreç içerisinde alınacak önlemler neler” sorularını yöneltti.
Kamusal eğitimin okul öncesi tüm çocukların en temel hakkı olduğunu vurgulayan Aydoğan, özellikle ebeveynleri çalışmak zorunda kalan ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitim hakkı ücretsiz sağlanması gerektiğini söyledi.
Salgın yayılımının devam ettiğini vurgulayan Aydoğan, “Çocukların okul öncesi eğitime devam edeceği açıklaması üzerinden bilim insanları kaygıları giderecek bir açıklama mutlaka yapmak zorundadır. Aslolan çocukların, okul öncesi eğitim kurumlarında çalıştırılan emekçilerin ve halkın sağlığıdır” şeklinde konuştu.
"Yönerge bize ulaşmadı”
Peki kreşler bu şartlarda açılmaya hazır mı? DW Türkçe'ye konuşan gündüz bakımevi ve kreş sahibi Erdem Özüer, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı bir kurum olduklarını, dolayısıyla Bakanlıktan gelecek yönergeye göre hareket edeceklerini ifade etti.
Gün içinde kendilerine yönergenin ulaşmadığını ifade eden Özüer, velilerin de bu süreçte kaygılı olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından kendilerine sadece birkaç tane başvuru olduğunu aktaran Özüer, okul maliyetlerini karşılamak zor olduğu için açılma tarihini Eylül ayına ertelediklerini söyledi.
Özüer, salgın sürecinde kapalı oldukları dönemde gerekli dezenfektan çalışmalarını yaptıklarını, bu açıdan kurumlarının hazır olduğunu ancak bu dönemde koronavirüse ilişkin önlemlerin alınıp alınmadığına dair Bakanlık tarafından özel bir denetleme yapılmadığını söyledi.
Bakanlığın açıklamasına göre, kreşlerin belirlenen şartlara uygun olup olmadığı 1 Haziran’dan sonra denetlenecek. Buna göre binlerce çocuğun gitmesi beklenen kreşler herhangi bir denetim yapılmadan açılmış olacak.
Halk sağlığı uzmanları ise denetim problemi bir yana, çocukların kreşlerde bir araya gelmesinin başlı başına salgın riskini artıracağını düşünüyor.
"Çocuklarda bulaş riski fazla”
DW Türkçe'ye konuşan Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri ve Halk Sağlığı Uzmanı Doç Dr. Alpaslan Türkkan, "Beş yaş altı çocuklarda Covid enfeksiyonun görece olarak daha az olduğunu ama asemptomatik (belirtisiz) enfeksiyonun ve bulaş riskinin fazla olduğunu biliyoruz. Farklı ailelerde yaşayan çocukların bir araya geldikleri kreş ortamları riskin artmasına neden olabilecektir. Tüm yaş grupları için ortak olan korunma önlemleri ki bunlar hepimiz tarafından çok iyi biliniyor artık hijyen kurallarına uymak, sosyal mesafeyi gözetmek, maske takmak kreşte sıkıntı yaratabilir. Bunlara uyulması, tam olarak uygulanması kreşler için sorun olabilir” uyarısında bulundu.
Çocukların konuşurken, yemek yerken, bağırıp çağırırken, şarkı söylerken etrafa yaydıkları tükürüklerinin büyük risk oluşturacağını ifade eden Türkkan, Fransa, İngiltere ve Hollanda’da dile getirilen Kawasaki hastalığına da dikkat çekti.
Kawasaki enfeksiyonuna dikkat
Alpaslan Türkkan "Kawasaki enfeksiyonu bir enfeksiyon ajanı tarafından tetiklenen bir hastalık ve tüm vücutta enfeksiyona neden oluyor. Yüksek ateş tesir ediyor. Kalp damarlarını tutmasıyla büyük tehlikelere neden olabiliyor. Özellikle çalışan ailelerin zor durumda olduğunu biliyoruz. Ancak çocukların kreşe gitmesiyle riskler artacaktır” diye konuştu.
Ailelerin bu riskleri gözeterek çok iyi karar vermelerinde fayda olduğuna dikkat çeken Türkkan, bu dönemde kreşlerin çok iyi denetlenmesi, kontrol edilmesi ve korunma önlemlerine uyulup uyulmadığının gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkkan "Belki bu dönemde çocuklar için açık hava etkinliklerine ağırlık vermek yararlı olabilir” dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder