Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Piyasa Notları: AKP büyümeye doping peşinde

Yüksek büyüme oranlarını yavaşlayan tüketim nedeniyle yakalayamayan AKP, seçim öncesi taksit sınırını gevşeterek ekonomiyi canlandırmayı amaçlıyor. Kredi kartı ve tüketici kredilerinde taksit sınırının gevşetilmesi gündemde. Açıklama geçen hafta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben’den geldi. Akben, konunun Finansal İstikrar Komitesi toplantısında gündeme geldiğini, taksit sınırının esnetilmesi üzerinde çalıştıklarını söyledi. BDDK tüketici borçlarını kısma amacıyla 2014 başında kredi kartlarına ve tüketici kredilerine taksit sınırlaması getirmişti. Beyaz eşya, mobilya, giyim, ayakkabıda taksit imkânı 6 ila 9 aydı. Elektronikte, cep telefonunda taksit kalkmıştı. Tüketici kredilerinde vade de 36 ay ile sınırlanmıştı. Tehlikeli oyun Seçim öncesi taksit sınırlamasının esnetilmesinin gündeme gelmesi, tüketimi ve dolayısıyla büyümeyi canlandırma adımı olarak değerlendiriliyor. Ancak uluslararası kuruluşlara göre tüketim odaklı büy

Güven düştü dolar fırladı

Bir buçuk yılda üç seçimin ardından kasımda erken seçime hazırlanan Türkiye’de reformların uygulanmasını gecikirken ekonomiye duyulan güven yüzde 16.5 azaldı. Güven düşerken dolar yüzde 36 yükseldi. Son bir buçuk yıldır üç seçim geçiren ve kasım ayında dördüncü seçime hazırlanan Türkiye’de artan siyasi belirsizlikler hem piyasalarda hem de ekonomide güveni çökertti. Geçen yılın başında 100.9 seviyesinde olan ekonomik güven endeksi bu yıl ocak ayında 93.8’e, ağustos ayında ise 84.3’e geriledi. Ekonomiye duyulan güven 2014 başından bu yana süren seçim trafiğinde 16.6 puan yani yüzde 16.5 düştü. Geçen yıl mart ayında yerel seçimler, ağustos ayında da Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmıştı. Haziran ayındaki seçimlerin ardından da erken seçim kararı alındı. Reform problemi Ekonomiye ilişkin güven düşerken dolar kurunun artışı da dikkat çekiyor. Mevcut makroekonomik veriler 2015-2017 Orta Vadeli Plan’da (OVP) belirlenen tahminlerin çok altında seyrederken, s

Yabancı yatırımcı 'işine baktı', gitti

AKP, ‘İşinize bakın kriz yok’ söylemiyle piyasaları yatıştırmaya çalışsa da seçimlerden beri Türkiye’den 2.7 milyar dolar kaçtı AKP’li çevreler Türkiye’de kriz olmadığını iddia etse de Türkiye’den sermaye kaçışı da uluslararası kurumların uyarıları da sürüyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s’un (S&P) ardından, Moody’s de Türkiye’deki siyasi belirsizliklere dikkat çekerek not indirimi uyarısı yaptı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, geçen hafta “Türkiye’ye kriz gelmez işinize bakın” demişti. Ancak yabancı yatırımcı bu söylemi güvenilir bulmuyor. Yüksek döviz borçları ve sıcak paraya bağımlık gibi nedenlerle dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri olarak gösterilen Türkiye’de, siyasi belirsizlik ve terör endişeleri yabancıların Türkiye piyasalarından çıkıp daha güvenli ülkelere yönelmesine neden oluyor. Hazirandaki seçimlerden bu yana Türkiye piyasalarından 2 milyar 767 milyon dolar kaçtı. Hisse senetleri piyasasından kur farkından arındır

Çin işkencesi

Dünyanın parlayan yıldızı olarak anılan Çin’in yaldızları dökülmeye başladı. ‘Çin küresel ekonomiyi yavaşlama dalgasına sokacak’ endişesi piyasaları çökertti. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’de yavaşlama problemi giderek büyürken, bunun bir virüs gibi yayılarak küresel ekonomiyi etkileyeceği endişeleri artıyor. Ülkede devalüasyon ve arka arkaya gelen zayıf veriler yatırımcıları korkuturken, artık daha görünür hale gelen depresyon kâbusunun nedenleri ve sonuçlarını New York Üniversitesi’nden Dr. Ümit Akçay ve İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ile konuştuk. Krizin son aşaması Ümit Akçay, içinden geçtiğimiz dönemi 2008’de başlayan küresel ekonomik krizin üçüncü evresi olarak tanımlamak gerektiğine dikkat çekiyor. Akçay, Çin’de yaşananları şöyle tanımlıyor: “2008’de Lehman Brothers’ın iflası sonrası krizin ilk aşaması başladı. Bu süreçte ABD hızla krize müdahale etti ve önce kurtarma, ardından da destekleme paketleriy

Piyasa Notları: Rezervler eriyor, sıcak para yakacak

Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu döviz rezervlerinden 25 milyar dolar fazla. Olası bir sermaye kaçışı cari açıktan büyümeye ekonomiyi vuracak Saray ve AKP’li Bakanlar ‘Kriz yok’ diyedursun, rakamlar Türkiye’nin sermaye krizine yaklaştığını teyit ediyor. Sıcak para kaçarsa büyüme de, ‘şimdilik’ azalma eğilimine giren cari açık da olumsuz etkilenecek. Türk Lirası yılbaşından bu yana yüzde 25 değer yitirdi. Her ne kadar Çin’deki yavaşlama ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışına yaklaşması tüm gelişen ülkeleri etkilese de Türkiye, diğer ülkelere göre bu gelişmelerden daha çok etkileniyor. Bunun altında da siyasi belirsizliğin yanı sıra yüksek dış finansman ihtiyacı yatıyor. Rezervler yetersiz Cari açığın finansmanını kısa vadeli sermaye akışlarıyla finanse etmesi ve kısa vadeli dış borçların rezervlerine göre daha yüksek olması Türkiye’nin riskini artırıyor. Krizlere karşı önlem olarak biriktirilen döviz rezervleri Türkiye’nin kısa vadeli dış borçlarını karşılamıyo

Küresel ekonomi ateş çemberinde

Dünya ekonomisi iki ateş arasında. Bir yandan Fed’in faiz artışı gelişen ülkelerden para çıkışını hızlandırırken, diğer yandan düşen emtia fiyatları ve Çin ile küresel yavaşlama hızlanıyor Küresel ekonomide bir dönem daha sona eriyor. 2008 krizinin ardından gelişmiş ülke merkez bankalarının aşırı likidite potikaları nedeniyle Çin, Brezilya, Rusya gibi ekonomiler öne çıkmış, hatta tekleyen dünya ekonomisinin yeni kurtarıcıları olarak gösterilmişti. Ancak Çin’deki çöküş bu senaryonun artık sona erdiğini gözler önüne serdi.    Küresel ekonominin yavaşladığına başladığına dair endişeler Çin ile birlikte hızlanırken düşen emtia fiyatları pek çok ekonomi için tehdit oluşturuyor. Diğer yandan ABD’de yaklaşan faiz artışı 2008 krizinin ardından sıcak parayla büyüyen yükselen piyasa ülkelerinden para çıkışını hızlandıracak.   Gelişen ülkeler yanacak   Başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere İngiltere’den Japonya’ya gelişmiş ülke merkez bankalarının genişlemeci para p

Artık yerli biber gazı yiyeceğiz

Biber gazı üreticisi DaeKwang satışları riske girince çareyi Türkiye’de üretim yapmakta buldu. Şirket, Mercan-Meydan şirketleriyle ortak fabrika kuracak. Türkiye’nin bu yıl 2 milyon adede yakın gaz fişeği ihraç ettiği Koreli biber gazı üreticisi DaeKwang, ihracat izni iptal edilince Türkiye’de üretim yapmak için kolları sıvadı. DaeKwang, polise verilen geniş yetkiler, artan siyasi belirsizlik ortamı ve terör olayları nedeniyle giderek daha cazip bir pazar haline gelen Türkiye’yi kaybetmek istemiyor. Sene başında DaeKwang’ın lisansı olmadığı halde barut ürettiği ve yasadışı yollarla ithalat ve depolama yaptığı belgelenmiş, bunun üzerine açılan soruşturma sonucu şirketin ihracat izni askıya alınmıştı. Şirket hakkındaki dava sürüyor. Konuyla ilgili bir kaynak, şirket sahibi Kim Hagsong’un şu sıralar Türkiye’de olduğunu ve Türkiye’den Meydan Av ve onun kardeş şirketi Mercan Pazarlama ile görüşmeler yaptığını söyledi.   İhracat üssü olacak Kaynak, yatırımın Mart 2015’ten beri pl

Milli gelir düşüyor G-20 hayal olabilir

Türkiye’nin milli geliri TL bazında artarken dolar bazında eriyor. Bu da geçen yıl dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında 18. sıraya gerileyen Türkiye’nin daha alt basamaklara düşmesine yol açabilir. Türkiye, gelecek yıl G-20’de yer alma hakkını bile elde edemeyebilir. AKP’nin Türkiye’yi 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hayali devam ederken kurdaki yüksek ateş milli geliri ve hanehalklarını vuruyor. Geçen yıl gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) 800.1 milyar dolara düşmesiyle kişi başı milli gelir 10 bin 404 dolara gerilerken vatandaş 418 dolar fakirleşmişti. Bu yıl ise ilk çeyrek verilerine göre kişi başı milli gelir 10 bin 227 dolara geriliyor. Yani vatandaş 177 dolar daha fakirleşti. Hedef de şaştı Hükümet, 2015-2017 Orta Vadeli Plan’da kişi başı GSYH’yi 2015 için 10 bin 936 dolar olarak hesaplamıştı. Bu hesaplamada kullanılan dolar kuru ise 2.2882 TL idi. Ancak kur hükümetin hedeflediğinden oldukça yukarıda. Dolar dün de 2.9435 lira ile reko

Doların 3 lirayla imtihanı

Siyasi belirsizliğe TCMB’nin belirsiz para politikası da eklenince dolar/TL 2.9005’e kadar yükseldi. Merkez daha önce de dolaylı müdahaleyle kuru düşürmeye çalışmış, bu işe yaramayınca faizi yüzde 10’a çıkarmak zorunda kalmıştı Siyasi belirsizlik ve erken seçim edişeleriyle günlerdir rekor üstüne rekor kıran Dolar/TL, Merkez Bankası’nın (TCMB) kısa vadeli faizleri sabit tutması ardından yükselişini sürdürerek tarihi zirve olan 2.9005’e kadar yükseldi. Son aylarda ağırlıklı olarak siyasi gelişmelere göre yön bulan yurtiçi piyasalar, dün de Ankara’dan gelecek haberlere ve Merkez’in faiz kararına kilitlendi. Para Politikası Kurulu (PPK) öncesi 3.02 seviyesinde olan sepet bazında TL tarihi zirve olan 3.0486’ya, Avro/TL ise 3.2025’e kadar yükseldi. Avro 3,2010 TL’den günü tamamladı. Merkez, bu ayki PPK’de faizleri değiştirmedi. Böylece 1 haftalık repo faizi yüzde 7.50 seviyesinde kalırken, faiz koridorunun alt bandı yüzde 7.25’te kaldı. Koridorun üst bandı ise yüzde