Dünyanın parlayan yıldızı olarak anılan Çin’in yaldızları dökülmeye başladı. ‘Çin
küresel ekonomiyi yavaşlama dalgasına sokacak’ endişesi piyasaları çökertti.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’de yavaşlama problemi giderek
büyürken, bunun bir virüs gibi yayılarak küresel ekonomiyi etkileyeceği
endişeleri artıyor. Ülkede devalüasyon ve arka arkaya gelen zayıf
veriler yatırımcıları korkuturken, artık daha görünür hale gelen
depresyon kâbusunun nedenleri ve sonuçlarını New York Üniversitesi’nden Dr. Ümit Akçay ve İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan
ile konuştuk.
Krizin son aşaması
Ümit Akçay, içinden geçtiğimiz dönemi 2008’de başlayan küresel
ekonomik krizin üçüncü evresi olarak tanımlamak gerektiğine dikkat
çekiyor. Akçay, Çin’de yaşananları şöyle tanımlıyor:
“2008’de Lehman Brothers’ın iflası sonrası krizin ilk aşaması
başladı. Bu süreçte ABD hızla krize müdahale etti ve önce kurtarma,
ardından da destekleme paketleriyle finansal sektörün borcunu
toplumsallaştırdı. Ancak küresel finans sisteminin entegre yapısı
nedeniyle kriz ABD ile sınırlı kalmadı. İkinci aşama krizin Avrupa’ya
sirayet etmesiyle yaşandı. Firmalardan devletlerin iflasları aşamasına
geçildi. Avrupa bu krizden hâlâ çıkamamışken üçüncü aşamaya geçtik. O da
krizin derinleşmesi. Bu aşamada artık krizin dünyaya yayılması
tamamlandı. Çin gibi üretim üslerinde durgunlaşma daha belirgin hale
geldi.”
1994’ten daha kötü
Gelecek dönemde ABD Merkez Bankası (Fed) ve diğer büyük merkez
bankalarının 2008’den beri uyguladığı kredi genişlemesi ile ileriye
ötelenen krizin derinleşebileceğini belirten Akçay şöyle devam etti:
“Kredi genişlemesiyle yüzdürülmeye çalışılan küresel ekonominin karaya
oturması gündeme gelebilir. Başta Fed, büyük merkez bankalarının bu
sefer gelen dalgayı engellemek için kullanabilecekleri bir faiz silahı
yok. Üretken yatırımlar tahrip olacak. Bu durgunluğun daha da yayılması
anlamına gelebilir. Süreç 1994 Asya Krizi gibi bir bölgeyle sınırlı
kalmayacak. Asya piyasaları 1994 krizinden sonra küresel finansal
mimariye dahil edildi. Bu nedenle sistemin bir yerinde çıkan sorun hızla
diğer noktalara yayılacak.
AKP farkında değil
Türkiye’de ekonomi yönetiminin özellikle Ekonomi Bakanı’nın yaptığı
açıklamalara dikkat çeken Akçay, “Gelen bu dalganın büyüklüğünün ve
ciddiyetinin kavrandığından emin olamıyorum. İthalatta vergi
indirimleri, kredi kartı sınırlamalarının gevşetilmesinin gündeme
gelmesi gibi tali adımlar atıldı ancak bu önlemlerin gelen dalgayı
karşılaması mümkün değil” dedi.
Piyasalarda büyük çöküş
Çin’in tetiklediği küresel yavaşlama korkusu şimdiden emtia
fiyatlarında düşüşe neden olurken, dünya borsalarını da dibe çekti.
Asya’dan Avrupa’ya, ABD’den Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişen
ülkelere kadar dünyanın dört bir yanında borsalar rekor kayıplar verdi.
Petrol fiyatları yüzde 4’ün üzerinde düştü.
Tarihi kayıplar
Çin’de borsalar yüzde 9’a yakın düşüş kaydederken bu, 2007 yılındaki
finansal krizden bu yana en keskin düşüş oldu. Haziran ayında yılbaşına
kıyasla yüzde 50 artıda olan endeksler yılbaşı seviyelerine geriledi.
Asya borsaları Çin borsalarında üç aydır devam eden düşüşün
kontrolden çıkacağı kaygılarıyla üç yılın dibine indi. Avrupa
borsalarında kayıplar gün içinde yüzde 6’yı aştı. Küresel finansal
krizin en ağır döneminin yaşandığı Ekim 2008’den bu yana en sert düşüş
yaşandı.
ABD’de sert düşüş
Avrupa’nın 300 büyük şirketini izleyen FTSEurofirst 300, yüzde 5.44
gerilerken, endeksteki şirketlerin piyasa değerindeki kayıp 400 milyar
Avro’yu geçti. ABD borsaları da keskin düşüşle açıldı. Açılışta Dow
Jones yüzde 3.25, Standard&Poor’s 500 Endeksi yüzde 3.43, Nasdaq da
yüzde 8.32 çakıldı. Güvenli liman olarak görülen ABD ve Alman devlet
tahvili faizleri geriledi, yen ve Avro ise dolar karşısında keskin değer
kazandı. Merrill Lynch’in raporuna göre geçen hafta küresel hisse
senedi fonlarından 8.3 milyar dolar kaçtı.
Türkiye’de hisse senetleri çakıldı Türkiye’deki kayıplar dış finansman açığı ve siyasi belirsizliklerin etkisiyle ağır oldu. Küresel hisse piyasalarının keskin gerilemesine paralel olarak Borsa İstanbul da kayıplarını gün içinde yüzde 5’in üzerine taşıdı. Dolar 6 kuruş arttı Gün içinde 69 bin 797 puana kadar gerileyen BIST-100 2014 Mart sonu seviyelerine geriledi. ABD borsaları öncülüğündeki toparlanmanın desteğiyle Avrupa borsalarıyla beraber kayıplarının bir kısmını telafi eden endeks yüzde 3.33 kayıpla 71 bin 342 puandan kapandı. Geçen hafta 2.92 civarında tamamlayan dolar/ TL ise gün içinde 2.98’i aştı. İki yıllık gösterge faiz yüzde 11’i geçti. |
Gelişen ülkeler zaten krizde
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ise Çin’deki
problemlerin sadece borsayla sınırlı olmadığını, ülkede çok birikmiş
ciddi bir problem olduğunu söyledi. Manukyan şu değerlendirmeyi yaptı:
“Çin’in önceki büyüme oranları sürdürülemezdi. Devalüasyonlar ve biraz
daha kötüleşen verilerle piyasa bunu net görmeye başladı. Çin merkez
bankasının adım atsa da bu gerçeği değiştirmeyecek. Çin bundan önceki 10
yıllık büyüme modelini değiştirecek. Bunu değiştirirken de büyüme hızı
yüzde 3’lere 4’lere gerileyecek. Hemen gerilemesiyle zamana yayılmış bir
gerileme arasında bir seçim yapabiliriz ama gerilememesi gibi bir
alternatifi yok. Ama yuanın ayarını kaybederlerse dünya açısından çok
tehlikeli bir hadise olur. Deflasyon ihraç etmeye başlarlar. Zaten
ordaki üretici enflasyonu 42-44 aydır çok ekside. Çok daha sert bir
deflasyon dalgası getirmiş olur. Fed, eylülde faiz artıracak. Amerika
faiz artırmadan bir krize girmeyecek. Zaten şu anda gelişen piyasalarda
bir kriz var. Küresel ticarette son 10 yılların en düşük büyümesi
bekleniyor. Gelişen piyasalardan gelen bir ekonomik kriz var. Amerika
bir, bir buçuk sene daha kendisini kurtaracak.”
Yorumlar
Yorum Gönder