Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Merkez pimi çekti

Merkez Bankası tahminlerin aksine politika faizini sabit bıraktı. Kararın ‘ Piyasalarla zıtlaşmayacağız ’ söylemine ters olduğuna dikkat çeken ekonomistler, bu şartlarda kredi bulmanın zorlaşacağını vurguladı.    Ekonomideki yavaşlama sinyallerinin vurgulandığı karar metni, Merkez’in birinci önceliği olan fiyat istikrarını sağlamak yerine büyümeye odaklandığı algısına neden oldu.     Merkez Bankası (TCMB), para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini yüzde 17.75’te sabit tuttu. Yıllık enflasyonun yüzde 15’i aştığı dönemde Merkez’in faizi 100-125 baz puan artırması bekleniyordu. faiz artırımı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz söylemlerine karşılık, TCMB’nin bağımsızlığı konusunda güven tesis etmesi için önemli görülüyordu. Karar piyasalarda şok etkisi yarattı. Dolar/TL 16 kuruş sıçradı, borsada kayıp yüzde 3.5’i aştı. Kararı gazetemize değerlendiren ekonomistler, TCMB’nin açıkça ‘enflasyon konusunda başınızın çaresine bakın, ben

Analiz: Ya kur ya faiz vuracak

Kur ve enflasyonu frenlemek için yapılacak faiz artışı yüksek maliyet olarak geri dönecek. Piyasaların merakla beklediği Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı bugün açıklanacak. Ekonomistler politika faizinde 100-125 baz puan artırım bekliyor. Faiz artırımı beklentileri üç ana neden etrafında şekilleniyor: Kurdaki sert artış, bununla birlikte yüzde 15’leri aşan enflasyon ve TCMB’nin bağımsızlığı konusu. Politika faizinin yüzde 17.75’ten yüzde 19’a yükseltilmesi bekleniyor. Politika faizi Merkez’in haftalık borç verme faizini ifade ediyor. Peki Merkez faizleri artırırsa tüketiciyi neler bekliyor? Bunun üç ana etkisinden söz edilebilir: enflasyon , kur ve krediler. Enflasyonu aşağı çeker Merkez bankaları enflasyon artacak endişesi taşıyorsa faizi yükseltiyor. Faiz artışıyla yatırımlarla toplam harcamalar azalırken, toplam talep düşüyor. Bu da enflasyonun düşmesine katkı sağlıyor. Zira Merkez’in birinci hedefi fiyat istikrarını sağ

Türkiye kırılgan kalacak

  Uluslararası Finans Enstitüsü 'ne göre büyüme önemli ölçüde yavaşlarken borçlanma maliyetini artıran ve ani sermaye çıkışını tetikleyen riskler artmaya devam edecek. Uluslararası Finans Enstitüsü ( IIF ), Türkiye’de seçimlerden sonra atılan ilk adımların politikalardaki belirsizliği artırdığına dikkat çekerek, ekonominin kırılgan kalacağına vurgu yaptı. IIF, Türkiye ile ilgili ekonomik görünüm raporunda, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda yeniden seçilmesinin ardından, 9 Temmuz günü damadı olan Berat Albayrak’ı yeni ekonomi yönetiminin başına getirdi. Bu durum, Merkez Bankası bağımsızlığıyla ilgili kaygılar nedeniyle zaten zarar görmüş olan piyasa duyarlılığını daha da kötüleştirdi. Temmuz ayı başlarında sıcak para çıkışı nedeniyle lira üzerindeki baskılar görüldü. Bunun üzerine Fitch Türkiye’nin notunu bir basamak indirdi” ifadelerine yer verildi. Ani duruş riski Raporda bü

OHAL'LE KUR UÇTU

'Millet için ilan edilmedi' denen OHAL sürecinde dolar 2, Avro 2.5 lira attı. Yüksek enflasyon, eriyen ücretler ve artan borçların faturası yurttaşa çıktı.  Türkiye ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) yeni yayımladığı raporuna göre, yurtdışına giden yatırım, yurtdışından gelen yatırımdan daha hızlı arttı. Yurtdışına giden ile yurtiçine gelen doğrudan yatırımların oranı Mayıs 2018’de yüzde 31.3 seviyesinde gerçekleşti.   Yurtdışına kaçan doğrudan yatırımlar 3 milyar doları buldu TEPAV’ın incelemesine göre Mayıs 2018 itibarıyla, yabancıların yurtiçine yönelik doğrudan yatırımı yaklaşık 9.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’den giden doğrudan yatırımlar da son dönemde hızlanarak Mayıs 2018 itibarıyla 3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Olağanüstü halin (OHAL) 20 Temmuz 2016’da ilan edilmesinden bu yana Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan yapısal reformlar ikinci plana itilirken, ülkede yaşanan ‘olağanüstü’ gelişme

İşsizlikte sezon indirimi

Mevsimsel etkilerle düşen işsizlikte ivme, artışı gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, mart nisan ve mayıs aylarını kapsayan nisan döneminde işsizlik yüzde 9.6'ya geriledi. Ancak mevsimsellikten arındırılmış rakamlar  bunun geçici olduğunu, tarım dışı işsizlikte artış eğiliminin sürdüğünü gösteriyor.  Verilere göre, nisan döneminde mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10.3 oldu. Son dört aydır bu  oran  yüzde 9.9'da seyrediyordu. Özetle nisan ayında işsizlikteki duraklama da sona erdi. Tarım dışı işsizlikteki kuvvetli artış da dikkat çekti. Tarım dışı işsizlik  mevsim  etkilerinden arındırılmış olarak marttaki yüzde 11.8'den mayısta yüzde 12.2'ye çıktı. Öte yandan yılın ikinci çeyreğinde büyümenin yavaşlayacağı öngörüsüne paralel işsizlikteki artışın da sürmesi bekleniyor. Artış sürecek Kocaeli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Aziz Çelik, inşaat ve tarım istihdamındaki değişimin işsizlikteki artış eğiliminin

Piyasalar vaat değil icraat bekliyor

Piyasalar yeni yönetimden gelen açıklamalarla tatmin olmuyor, doların yükselişi sürüyor. Ekonominin ‘patronu’ Berat Albayrak’ın ‘Merkez Bankası bağımsız’ sözü de etkili olmadı. Erdoğan’ın ‘faiz düşecek’ açıklamasıyla yükselişini hızlandıran dolar/TL’nin ateşini Berat Albayrak’ın ‘Merkez Bankası bağımsız’ vurgusu da düşüremedi. Kur 4.79’un altına gerilese de kısa sürede 4.88’e geri döndü. Belirsizlik vurgusu yapan uluslararası kuruluşlar ve yatırımcılar bundan sona TCMB’nin 24 Temmuz’daki faiz toplantısına ve ekonomi yönetiminin adımlarına odaklandı. Bugünkü Fitch kararı da piyasalar için test olacak. Yeni sistemin devreye girmesiyle birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gücü tek elde topladığı endişeleri piyasaların gündeminden düşmüyor. Önceki akşam Erdoğan’ın “ Dolar ve faizin düştüğünü göreceksiniz. Bu kadar emin konuşuyorum ” sözlerinin ardından, kabine açıklandığından beri yükselişi hız kesmeyen dolar/TL 18 kuruş birden fırladı. Kur önce

Faizler rekor kırıyor

Türkiye'nin borçlanma maliyetini gösteren 10 yıllık tahvil faizi yüzde 17.70'e çıkarken, iki yıllık gösterge faiz yüzde 19'u geçti. Yüksek faize yabancı ilgisi ise hâlâ düşük. Enflasyonun haziranda yüzde 15.39 ile tarihi rekor seviyeye çıkmasının ardından gözler Merkez Bankası’na çevrilirken kur ve faizlerde yükseliş sürdü. 10 yıllık tahvilin bileşik faizi yüzde 17.70 ile rekor seviyeye geldi. İki yıllık faiz ise yüzde 19’u geçti.   Önceki gün son işlemde yüzde 19.52 olan gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi dün yüzde 19.91 seviyesinden açıldıktan sonra yüzde 19.84’ten kapandı. Ekonomistler, büyümenin yılın ikinci yarısında yavaşlayacağı beklentilerinin olduğu bir ortamda Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Temmuz’daki toplantıda nasıl bir adım atacağının oldukça kritik olduğunu ifade ediyor. Reuters’a konuşan bir bankacı “ Faizin bu denli yüksek olmasına rağmen TL’ye pek bir yabancı ilgisi görmüyoruz. TL açısından yine zorlu bir dönem bizi

TÜRKİYE ÇAKILABİLİR

TÜRKİYE’DE EKONOMİNİN DÜMENİNE GEÇECEK SÖYLENTİLERİNE DARON ACEMOĞLU YANIT VERDİ:  "BUNLAR SADECE DEDİKODU" Hükümetin ekonomi politikalarına yönelik eleştirileriyle bilinen Acemoğlu, “Siyasal özgürlük olmadan büyümeye sahip olabilirsiniz ancak bu kaliteli ve sağlık bir büyüme olmaz. Basın özgürlüğündeki gerileme, yargı ve diğer kurumların bağımsızlığının azalması, insan haklarına getirilen sınırlamalar büyümeyi de aşağı çekecektir” dedi. MIT Profesörü Acemoğlu: Seçim sonrası belirsizliklerin azalmasının ekonomideki sorunların çözüleceği anlamına gelmiyor. İnşaat ve kredilerle körüklenen ekonomide sert iniş riski var. Bunu önlemek için gerekli olan yapısal reformlar yapılmadı.  Türkiye    Ekonomi   kamuoyu son günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kuracağı yeni kabinede Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun görevlendireceği iddiasını konuşuyor. Habertürk yazarı Nagehan Alçı’nın ortaya attığı ‘Daron Acemoğlu Türkiye’de ekonominin başına gelebilir ’ söy