Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kur farkı hedef şaşırttı, bütçe 'çöp' oldu

Orta Vadeli Plan'da yıl sonu dolar kuru tahmini 9,16'ydı. Meclis'te görüşülen 2022 bütçesi ise 2022 için öngörülen 9,27'lik kur üzerinden hesaplandı. Ekonomistler hem OVP'nin hem de bütçenin 'çöp olduğu' görüşünde. Pelin Ünker   © Deutsche Welle Türkçe umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma günkü İzmir programında yüksek kur ve düşük faize dayalı yeni bir ekonomi programı yürüttüklerini söyledi. 19 yıldır bu ekonomi politikasının hazırlıklarını yaptıklarını ifade eden Erdoğan, "Ne yaparlarsa yapsınlar, bizi üretim, istihdam ve cari denge odaklı bu ekonomi programımızdan geri döndüremeyecekler. Yüksek faizmiş, düşük kurmuş, IMF reçeteleriymiş; bunların hiçbiri bizim insanımızın işinden, aşından, geleceğinden daha önemli değildir" ifadelerini kullandı. Ancak Erdoğan'ın bu sözleri, henüz Eylül ayında açıklanan ve 2022-2024 yılları arasını kapsayan  Orta Vadeli Program ile (OVP)  çelişiyor. OVP'de hesaplamalar 8,30 TL'lik dolar kuru üzerin

Türkiye'de un fiyatları niye artıyor?

Türk Lirası'ndaki değer kaybının temel gıda ürünlerine olumsuz yansımaları sürüyor. Maliyetlerdeki yükseliş nedeniyle unun fiyatı son beş ayda ikiye katlandı. "2022 daha zor geçebilir" uyarısı yapılıyor. "Az tüketmeye gidiyoruz yani bayatladığı zaman bile artık onu bayağı bir değerlendirmeye çalışıyoruz. Yani dikkat etmek zorundayız.” Bu sözler İstanbul Üsküdar'daki bir fırından ekmek satın alan 60 yaş üstü emekli bir kadına ait. Son günlerde artan un fiyatlarına paralel ekmeğe zam söylentileri gündemde. DW Türkçe'ye konuşan vatandaşlar ise mevcut fiyatlarla bile zorlandıklarını ifade ediyor. Yüksek enflasyon karşısında karınlarını ekmekle doyurabildiklerini ifade eden vatandaşlar, gelecek ay yapılması beklenen asgari ücret zammının temel gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artışla zaten eriyeceğini savunuyor. Tarımsal girdilerin ithalata bağımlı olduğu Türkiye'de, kurlardaki artış temel gıda fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Şeker ve ay çiçek yağının ardından b

Cezaevleri izinden dönecek mahpuslara ne kadar hazır?

30 Kasım itibarıyla Covid-19 gerekçesiyle izne gönderilen mahpuslar cezaevlerine geri dönecek. Bu durum, cezaevlerinde kalabalıklaşma sorununu yeniden gündeme getirecek. Pandemide riskin artacağı endişesi var. Pandemi nedeniyle  15 Nisan 2020'de açık cezaevlerinden evlerine gönderilen mahpusların  19 aylık salgın izni, 30 Kasım'da sona eriyor. Salgın izni pandemi süresince dokuz kez uzatılmıştı. Adalet Bakanlığı'na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün son verilerine göre, 369 ceza infaz kurumunda barındırılan 81 bin 815 hükümlü, 31 Ekim 2021 itibarıyla Covid-19 izninde bulunuyor. Nasıl denetlenecek? Peki, bu mahpusların cezaevine dönüşü nasıl denetlenecek? DW Türkçe'ye konuşan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nden Berivan Korkut, eğer bu mahpuslar yasal süre doluncaya dek cezaevine teslim olmazlarsa kaçak durumuna düşeceklerini belirtiyor. Korkut, teslim olmayan mahpusların yakalandıklarında firari cezası alacaklarını ve açık ceza infaz kurum

Şekerde kriz, yüzde 25 zam getirdi

  Yapılan zam sonrası kamu ile özel sektör arasındaki fiyat farkının ortadan kalkmaması ve üretimde beklenen sıkıntı nedeniyle fiyat artışlarının devamının gelmesi bekleniyor. Kamuya ait Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ (Türkşeker), şekere yüzde 25 zam yaptı. Zam sonrasında kristal şekerin KDV dahil kilogram fiyatı 5 lira 30 kuruş olurken, 50 kilogramlık çuval fiyatı 265 lirayı geçti. Son dönemde marketlerin uygun fiyatlı şeker tedarik etmede zorlandığı iddiaları gündeme gelmiş, Türkşeker ise şekerde arz probleminin olmadığını, piyasada bazı firmaların fiyatları yükseltmelerinden dolayı böyle bir ortam oluştuğunu açıklamıştı. Peki  fiyat artışı  neden kaynaklandı? Fiyat baskısı DW Türkçe'ye konuşan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım’a göre  zam üretim sıkıntısından değil fiyat baskısından kaynaklanıyor. Türkşeker’in iki yıldır şeker fiyatlarını baskı altında tuttuğuna işaret eden Yıldırım, “Özel sektör şekerin çuvalını 305 liraya satarken Türkşeker yani kamu fabrikalarında bu 210 liraydı.

Enflasyon ve kur baskısı altında asgari ücret mücadelesi

Türkiye'de Ekim ayında asgari ücretlinin bir çift bot alabilmesi için yaklaşık 9-11 ay çalışması gerek. Enflasyon ve kur karşısında eriyen asgari ücretle ilgili verilecek karar öncesi tartışmalar alevlendi. Ekonomideki kötü gidişat nedeniyle asgari ücret tartışmaları bu yıl erken başladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için Aralık ayında masaya oturacak. DW Türkçe'ye konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'na göre asgari ücret tartışmalarının bu kadar gündemde olmasının iki temel nedeni var: Bunlardan birincisi geçim sıkıntısı.  Çerkezoğlu, "Özellikle ekonomik kriz ve arkasından gelen pandemiyle birlikte ücretlerin baskılandığı, gelir dağılımı adaletsizliğinin daha fazla arttığı ve yüksek enflasyon karşısında çok ciddi bir yoksullaşmanın yaşandığı bir süreçteyiz" diyor.  İkinci olarak Türkiye'de asgari ücretin çalışanların yarısından fazlasını ilgilendirdiğini belirten Çerkezoğlu, sözlerini "Aslında bi

TCDD'de yolsuzluk iddiasına CHP'den suç duyurusu

  TCDD'de 200 milyon dolarlık yolsuzluk iddialarını gündeme taşıyan CHP'li Deniz Yavuzyılmaz, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Ankara-İstanbul hızlı tren hattında yolsuzluk iddiaları gündemde. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, 2015 yılı teftiş programı gereğince hazırlanan TCDD Teftiş Kurulu Raporu'na ulaştı ve yolsuzluk iddialarını gündeme getiren raporun detaylarını kamuoyuyla paylaştı. 2016 onaylı rapor, ihalesi 11 Temmuz 2006'da yapılan Ankara-İstanbul hızlı tren projesinin Vezirhan-İnönü arasında yapılan ikinci kesimiyle ilgili çarpıcı bilgiler içeriyor. Raporda 54 kilometrelik hattı kapsayan proje için kamu tarafından yapılan bazı ödemelerin hangi imalatlar için kullanıldığının tespit edilemediği belirtiliyor. Yolsuzluk iddialarında yer alan şirketler ise IC İçtaş ve  Cengiz İnşaat A.Ş .'nin içinde bulunduğu konsorsiyum. "İki milyar liralık vurgun" Rapora göre, konsorsiyum ihaleyi 610 milyon dolara alıyor. 730 günde

Hükümetin yeni paketi zam yağmuruna çare olabilecek mi?

Enerjide zam yağmuru enflasyonun daha da artacağının habercisi. Hükümet ise fiyat artışlarına karşı dar gelirliyi koruyacak bir çalışma hazırlıyor. Ancak bunun için yeterli kaynağın bulunup bulunamayacağı tartışmalı.   Hükümet istikrarsız fiyat artışlarına ilişkin çeşitli bakanlıklarla ortak çalışma başlatırken enerji alanında zam yağmuru sürüyor. Benzin, akaryakıt, LPG, elektrik gibi alanlara yapılan zamların ardından ‘bu kışın sert geçeceği’ endişelerini daha da artıracak bir zam da doğalgaza geldi. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ  (BOTAŞ), Kasım ayına ilişkin tarife tablosunu yayımladı. Buna göre elektrik üreten santrallerin kullandığı doğalgaza yüzde 47, sanayide kullanılan doğalgaz fiyatına yüzde 48 zam yapıldı. Sanayicinin tükettiği 1000 metreküplük doğalgazın fiyatı 3 bin 482 liraya yükselirken elektrik üretim santrallerinin kullandığı 1000 metreküp doğalgazın fiyatı da 4 bin lira oldu. Sanayiye yılbaşından bu yana yapılan doğalgaz zammı ise yüzde 150’ye dayandı. Peki bu zamla