Ana içeriğe atla

Türkiye'de un fiyatları niye artıyor?


Türk Lirası'ndaki değer kaybının temel gıda ürünlerine olumsuz yansımaları sürüyor. Maliyetlerdeki yükseliş nedeniyle unun fiyatı son beş ayda ikiye katlandı. "2022 daha zor geçebilir" uyarısı yapılıyor.

"Az tüketmeye gidiyoruz yani bayatladığı zaman bile artık onu bayağı bir değerlendirmeye çalışıyoruz. Yani dikkat etmek zorundayız.” Bu sözler İstanbul Üsküdar'daki bir fırından ekmek satın alan 60 yaş üstü emekli bir kadına ait.

Son günlerde artan un fiyatlarına paralel ekmeğe zam söylentileri gündemde. DW Türkçe'ye konuşan vatandaşlar ise mevcut fiyatlarla bile zorlandıklarını ifade ediyor.

Yüksek enflasyon karşısında karınlarını ekmekle doyurabildiklerini ifade eden vatandaşlar, gelecek ay yapılması beklenen asgari ücret zammının temel gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artışla zaten eriyeceğini savunuyor.

Tarımsal girdilerin ithalata bağımlı olduğu Türkiye'de, kurlardaki artış temel gıda fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Şeker ve ay çiçek yağının ardından bu kez de unun fiyatı katlanarak arttı.

Un fiyatlarındaki hızlı yükseliş son günlerde ekmeğe zam geleceğine dair endişeye yol açtı.

Çuval fiyatı 300 lirayı geçti

DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) 12 No'lu Ekmek Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Başkanı Hasan Demir, "Şu anda ekmeklik unlar 310-320 lira civarında. Pasta, açma, poğaçada kullanılan unlar 400 lira bandını aştı" diyor.

Un fiyatlarındaki artışın Temmuz ayından sonra yüzde 100'e ulaştığını söyleyen Demir, Temmuz ayında 150 liraya satılan 50 kilogramlık un çuvalının fiyatının beş ayda 300 lirayı geçtiğini ifade ediyor.

11 Kasım’da İstanbul’da ekmeğe yüzde 25 zam yapılmış ve 230 gram ekmeğin fiyatı 2.5 liraya çıkmıştı. Ancak fırıncılar yapılan zammın, artan maliyetler karşısında eridiğini belirtiyor.

"Ekmeğin 3 lira olması lazım"

Ekmeğe zam talep ettikleri dönemde unu 170 liradan aldıklarını aktaran Hasan Demir, "O zaman Ağustos ayındaydık. Şu anda 300 liranın üzerinde temin etmeye başladık. 230 gram ekmeğin acilen en az 3 lira olması lazım. Fiyatlar artıyor, yılbaşından sonra asgari ücret zamları gelecek. Kiralar arttı, doğalgaza zam geldi. Faturalar daha yeni gelmeye başlıyor” diye konuşuyor.

Fırıncılar ekmeğe yapılan zamların artan maliyetler karşısında eridiğini savunuyor

Fırıncılar ekmeğe yapılan zamların artan maliyetler karşısında eridiğini savunuyor

Peki un fiyatlarındaki yükselişin nedeni ne?

DW Türkçe'ye konuşan Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, artışın nedeninin kuraklığın yanı sıra Türkiye'nin ithalata bağımlılıktan kaynaklı kronik sorunları olduğuna dikkat çekiyor.

Demirtaş, sezon başında ekmeklik buğday alım fiyatının ton başına 2250 lira, makarnalık buğday alım fiyatının ise 2450 lira olarak belirlendiğini hatırlatıyor.

"Yabancı çiftçiye daha fazla ödüyoruz"

Hüseyin Demirtaş, "Biz çiftçiye 2250-2450 liradan fiyat belirledik ama artan dolar kuru nedeniyle girdi maliyetleri yükseldi. Diğer yandan Türkiye olarak sürekli uluslararası arenada ithalat kararı alıyoruz. Buğday ithalatı için ihaleler açıyoruz. Kilo başına 225 kuruş kendi üreticimize verirken, 350 kuruş yabancı çiftçiye ödüyoruz. Onu da bulamıyoruz. Çünkü dünyada kuraklık ve salgın nedeniyle ihracatçı ülkeler stoklarını hazırlıyor ve kolay kolay ihraç etmiyor. Fiyatlardaki artış da bu nedenle durduramıyor” diye konuşuyor.

Hüseyin Demirtaş

Hüseyin Demirtaş

Demirtaş, dört ay içinde un fiyatındaki artışın yüzde 65'i bulduğunu belirtiyor ve nasıl üreticinin desteklenmesi gerekiyorsa fırıncıların da desteğe ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.

Türkiye'de yıllık buğday üretimi ortalama 18-22 milyon ton civarında. Ancak buğday üretiminde bu yıl düşüş bekleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2021 yılı Bitkisel Üretim 2. Tahmini'ne göre, buğday üretiminin 17 milyon 650 bin ton olacağı öngörülüyor. Bu rakam, son 14 yılın en düşük üretimini ifade ediyor.

İthalat ihaleleri sürüyor

Üretimdeki sıkıntılar ise ithalatla çözülmeye çalışılıyor. Buğdayda gümrük vergisi yıl sonuna dek sıfırlanmıştı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) buğday ithalatı için 24 Haziran'dan Ekim ayı sonuna kadar beş kez ihale açtı. İthalatın en fazla yapıldığı Rusya'dan buğdayın Türkiye'ye giriş fiyatı ton başına 340-350 dolar oldu.

Türkiye Ziraatçılar Derneği’ne göre ise buğday üretimi 4-4,5 milyon ton civarında azalacak ve yaklaşık 16 milyon ton olacak. Bu da fiyatların daha da artacağına işaret ediyor.

Hüseyin Demirtaş, "Görünen o ki biz gıda enflasyonunu ve un fiyatlarındaki artışı 2022 yılında da konuşacağız. Çünkü un fiyatlarının düşmesi için arz açığımızın olmaması lazım. Buğday üretimimiz bu yıl daha düşük olacak. Yine biz dış alımcı olacağız. Dolar kuru durdurulamazsa 2022 yılında bugünü de arayabiliriz" diyor.

"2022 daha zor geçebilir"

Tarımda en çok kullanılan gübre fiyatının bir yılda yüzde 265 arttığını ve ton başına 10 bin lirayı bulduğunu ifade eden Demirtaş, "Biz gübre üretemiyoruz, özelleştirmeler sonrası dışarıdan almak zorundayız. Üretici gübreye ulaşamıyor. Gübre, mazot, zirai ilaç, elektrik faturaları, doğalgazdaki artışlar yüzde 50'den başlıyor yüzde 300'e kadar" diye konuşuyor.

Artan maliyetler nedeniyle üreticinin üretimden koptuğunu, son yıllarda çiftçi kayıt sisteminden çıkan çiftçi sayısının 650 bini aştığını dile getiren Demirtaş, çiftçinin borcunun da 210 milyar lirayı geçtiğini ifade ediyor.

Kuraklığın bitmesinin gelecek yıl da beklenmediğini belirten Demirtaş, tarımsal girdi fiyatlarının düşürülmesi için devletin acilen harekete geçmesi gerektiğini, borçların yeniden yapılandırılması ve özellikle gübre fiyatlarının sübvanse edilmesinin çiftçiyi rahatlatabileceğini, aksi takdirde gelecek yıl hem çiftçiyi hem de tüketici daha zor günlerin beklediğini ifade ediyor.

Pelin Ünker

© Deutsche Welle Türkçe




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.