Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Reel sektörün kapıları krize açık

Şirket borçlarının üçte ikisi döviz cinsinden olmasına karşın ihracattan kazanılan ortalama yüzde 21’de kalıyor. Şu anda en riskli sektör gayrimenkul. Bu sektörü takip edenler de risk altında. İşte reel sektörde krizden en çok etkilenecek şirketler...   Geçen haftalardaki rekor seviyelerin ardından dolar/TL 6 seviyelerine gerilese de dövizdeki hızlı yükselişin yansımaları ekonomiyi önümüzdeki dönem etkilemeye devam edecek. Bunun ana nedenlerinden biri de  reel  sektörün dışa bağımlı yapısı. 2008 krizi sonrası düşük faiz ve bol para döneminde  döviz  cinsinden borçlanmayı artıran  reel  sektörü yüksek kur ve artan borçlanma maliyetleri nedeniyle zor günler bekliyor. Kurlardaki son yükselişin kredi piyasasına olumsuz yansıyarak bir kredi krizine dönüşeceği endişeleri artıyor. Ekonomistler böyle bir durumda krizden ilk etkileneceklerin yüksek  döviz  borcuna karşın  döviz  cinsinden geliri olmayan sektörler olduğunu ifade ediyor. Dolar/TL güne nasıl başladı? Gayrimenkul ön

Gayrimenkul Bank!

‘Sertifika ile ev almak çok kolay’ sloganıyla küçük yatırımcının, gayrimenkul projelerine borsada ortak olmasını sağlayan sertifikalar bekleneni vermedi. Küçük yatırımcı kaybetti, kazanan yine inşaatçı oldu. ‘ Ev  almak çok kolay’ sloganıyla 3.37 milyon  sertifika  piyasaya sürüldü. Dar gelirli, konut projelerinden yararlanacak denildi.   Ancak inşaat sektörü finansman sıkıntısını çözse de proje değeri borsada eridi. Küçük yatırımcı kaybetti, kazanan inşaatçı oldu. ‘ Sertifika  ile  ev  almak çok kolay’ sloganıyla küçük yatırımcının,  gayrimenkul  projelerine borsada pay senetleri üzerinden ortak olmasını sağlayan  gayrimenkul  sertifikası bekleneni vermedi. Hükümet projenin,  ev  almaya gücü yetmeyen dar gelirliye konut projelerinden faydalanma imkânı sunacağını iddia ediyordu. Ancak Türkiye’nin ilk   gayrimenkul   sertifikasını alanlar kaybetti. İhraç edilen ilk sertifikanın fiyatı, borsada işlem gördüğünden bu yana yüzde 20.3 geriledi. Fiyatın düşmesi, ilk

Avrupa kıskanıyor

Türkiye’de yeme-içmeye de barınma ve eğlenceye de Avrupa’ya göre maaşın daha büyük kısmı harcanıyor. İstanbul turiste ucuz, yerliye pahalı. İstanbul, Berlin, Paris, Londra... Hepsi de Avrupa’nın gözde şehirleri. Peki, bu şehirlerde yaşamak ne kadara mal oluyor? Her fırsatta dile getirilen “Avrupa bizi kıskanıyor” söylemine karşın, Berlin, Londra ve Paris ile karşılaştırıldığında İstanbul, kur farkından dolayı ucuz görünse de fiyatlar ücrete oranlanınca tablo tersine dönüyor. Üç şehirde de ortalama aylık maaş (vergiler dahil) İstanbul’da yaşayan bir ücretlinin aldığı maaşı dörde beşe katlıyor. Maaşlar Berlin’de yüzde 458, Paris’te yüzde 545.85, Londra’da yüzde 640.35 daha yüksek. Buna karşılık tüketici fiyatları İstanbul’a göre Berlin’de yüzde 117.5, Paris’te 174.5, Londra’da yüzde 161.7 fazla görünüyor. İstanbul restoranlarında ise fiyatlar görece düşük. Restoran fiyatları Londra’da yüzde 295, Berlin’de yüzde 158, Paris’te yüzde 289 daha fazla. Kiralar İstanbul’a göre Par

Borsa İstanbul kur zengini

Döviz mevduatlarını artıran Borsa İstanbul yüksek kurdan bozduruyor. Bilanço hesaplamalarına göre kurum üç yılda en az 2.4 milyar lira kazandı. Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri dolarizasyon olmayı sürdürürken, bunun önüne geçmek için en önce adım atması gereken resmi kurumlar dövizini bozdurmuyor.  Borsa İstanbul ’un (BIST) konsolide bilançosuna göre kurumun nakit varlıkları içinde dolar ve Avro cinsinden vadeli mevduat önemli bir yer tutuyor. Borsa İstanbul , Aralık 2016’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısının ardından nakdi varlıklarının hepsini Türk lirasına çevireceğini açıklamıştı. Ancak veriler bu tarihten sonra döviz mevduatındaki artışın devam ettiğini gösteriyor. Yabancı parada artış Borsa İstanbul ’un 2017 bilançosuna göre kurumun 641 milyon 449 bin dolar ve 434 milyon 620 bin Avro’luk vadeli döviz mevduatı bulunuyor. Borsanın 2016 bilançosuna göre 641 milyon 433 bin dolar ve 263 milyon 19 bin Avro cinsinden döviz mevduatı vardı. Bun

SPK'den Demirören'e 264 milyonluk kur muafiyeti

SPK, Hürriyet Gazetesi için ilgili kanun maddesini gerekçe bile sunmadan uygulamadı. Demirören Grubu bugünkü kur üzerinden 264 milyon 76 bin lira avantaj elde etti. Sermaye Piyasası Kurulu (  SPK  ), önceki gün aldığı kararla  Demirören  Medya’nın, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ ile ilgili pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğüne muafiyet getirdi. Söz konusu muafiyetle  Demirören  Grubu’na 264 milyon 76 bin 800 lira  avantaj  sağlandı.  6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre, halka açık bir ortaklığın yönetiminin değişmesi veya borsada işlem gören bir şirket ile birleşmesi halinde, yeni yönetimin küçük hissedarlara çağrı yaparak pay alma zorunluluğu var. Söz konusu düzenleme 2015’te şirket hisselerini elinde tutan küçük yatırımcıyı korumak amacıyla getirilmişti. Ancak söz konusu madde Hürriyet Gazetesi için uygulanmadı. Cumhuriyet’e konuşan analistler söz konusu karar nedeniyle küçük yatırımcının mağdur olduğuna dikkat çektiler.  SPK  diğer yandan halka aç

'Mücbir sebep ortada kaldı'

Bankaların riskini artıracağı eleştirileri sonrası ‘tedbir’ değil ‘tavsiye’ açıklaması yapılan düzenlemede kur artışı nedeniyle yaşanan kredi gecikmeleri ‘mücbir sebep’ sayılacak. Banka  kredileri ile ilgili yeni tedbirler açıklayan Hazine ve Maliye Bakanlığı, ‘ bankaların  kredi  riski artar ’ eleştirilerinin ardından söylemini değiştirdi. Bakanlık, sabah saatlerinde Bankalar Birliği (TBB) ile reel sektörün  banka  kredileri kapsamında bir dizi rahatlatıcı tedbir belirlediklerini duyurdu. Tedbirlere göre “ 8 Ağustos 2018’den itibaren yaşanan ekonomik ortam nedeni ile oluşan  kredi  gecikmeleri, karşılıksız çek ve protesto edilen senetler  Risk  Merkezi’ne mücbir sebep koduyla bildirilebilecek. ” Ancak piyasadan ve uzmanlardan gelen ve söz konusu adımın bankalardaki   kredi   riskini artıracağı yönündeki eleştirilerden sonra Bakanlık çark etti, tedbirlerin ‘tavsiye’ niteliğinde olduğunu açıkladı. Öğleden sonra yapılan yeni bir açıklamayla, sektörle ilgili tedbirleri

KATAR EV İÇİN GELDİ

Gerilen ABD ilişkilerinin ardından hükümetin sermaye çekmek için yöneldiği Katar’ın 2005’ten bu yana Türkiye’ye yaptığı yatırım 1.7 milyar dolarda kalıyor. Türkiye'ye doğrudan gelen sermaye listesinde Avrupa ülkeleri ve ABD ön sıralarda. Erdoğan'ın yakın müttefiki Katar ise 20'lik listede 18. sırada yer alıyor. Katar ’ın Türkiye’ye yapacağını duyurduğu 15 milyar dolarlık yatırımın ardından gözler Türkiye’deki doğrudan yatırımlara çevrildi. Verilere göre Türkiye’deki konut pazarına büyük ilgi gösteren Katarlılar doğrudan yatırımlarda diğer ülkelerin oldukça gerisinde kalıyor.  15 milyar doların adresi belli oldu Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımlarda ilk beş Hollanda, ABD , Avusturya, İngiltere ve Lüksemburg diye sıralanıyor. Katar listede ancak 18. sırada kendine yer bulabiliyor.  Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi verilerine göre 2005-2008 yılları arasında Türkiye’ye Hollanda’dan 25.9 milyar, ABD ’den 11.4 milyar, Avusturya’dan