Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Batık kredi zirve yaptı

Bankalardaki tahsili gecikmiş alacaklar 2015 sonunda 47 milyar liraya ulaştı. Varlık yönetim şirketlerince tahsil edilemeyen miktar ise 23.2 milyar TL. Toplam 70.2 milyar TL batık var. Varlık Yönetimi Şirketleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tengiz, bankalardaki toplam tahsili gecikmiş alacakların 2014’teki 36 milyar liradan 47 milyar liraya çıktığını belirterek “Geçen yıl bankaların tahsili gecikmiş alacaklarında 13 milyar TL’lik artış oldu. Bu, krizden bu yana en yüksek artışa denk geliyor” dedi. Bankaların gerçekleştirdiği tahsili gecikmiş alacak satışının içinde bireysel alacakların payının yüksek olduğunu söyleyen Tengiz şöyle devam etti: 4 milyon borçlu “Borçların yüzde 95’i parası olmadığı için borcunu ödeyemeyen insanlar. İşsiz kalmış, ödemek istiyor ama ödeyemiyor. Bu nedenle vadeleri 5 yıla kadar çıkardığmız oluyor. Aldığı krediyi ödeyemeyen 2 milyon kişi bizim sistemimizde, 2 milyon kişi de bankacılık sisteminde var. 16 kişiden 4’ü

Kar değil BOTAŞ vurdu

Petrol fiyatları 28 dolara kadar inse de BOTAŞ ‘al ya da öde’ maddesi nedeniyle bozulan mali yapısını öne sürerek doğalgazda indirime gitmiyor, 184 dolarlık doğalgazı yurttaşa 340 dolara satıyor. Doğalgaz fiyatında belirleyici olan petrol fiyatları 12 yıldır ilk kez varil başına 30 doların altına inerken, bu düşüş Türkiye’de yurttaşa yansımıyor. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) ‘bozulan mali yapısı’nı gerekçe göstererek indirime gitmezken, 184 dolarlık doğalgaz yurttaşa 340 dolara satılıyor. Türkiye’nin yaptığı anlaşmalarda yer alan ve doğalgaz alınmasa bile parasının ödenmesini düzenleyen “al ya da öde” maddesi BOTAŞ’ın zararı katlanırken, fatura da yurttaşa çıktı. Uzmanlara göre, BOTAŞ’ın 4 milyar liranın üzerinde vergi borcu ve kamu zararı bulunuyor. BOTAŞ’ın 2014 faaliyet raporuna göre ise toplam borcu 26 milyon 546 bin lira. CHA’nın haberine göre doğalgazın en fazla satıldığı İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerde 1 metreküp doğalgaz

Piyasa Notları: TL'ye güven sıfırlandı

Bankalardaki döviz mevduatı bir yılda yüzde 39 artarken, TL mevduatındaki artış yüzde 13’te kaldı. Kurun düşeceğine dair umudu kalmayan dolara koştu. Ekonomideki kırılganlıklar, siyasi gerginlikler ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığı endişeleriyle Türk Lirası’nda değer kaybı artarken bankalardaki döviz mevduatı da yükselişe geçti. Dolar kuru 26 Ocak 2015’te 2.3556 seviyesindeydi. Dün ise 3.01 civarında seyretti. Buna göre dolar/TL son bir yılda yüzde 28 yükseldi. Aynı dönemde Avro kuru 2.6520’ten 3.2546 seviyelerine çıktı. Yani Avro’daki yükseliş yüzde 23 oldu. Dövize hücum Kurlardaki yükselişin etkisiyle şirketler de vatandaş da dövize koştu. Merkez Bankası’nın yayımladığı haftalık para ve banka istatistikleri TL’den kaçış eğilimini doğruladı. Son bir yılda bankalardaki toplam döviz mevduatı yüzde 22 artarken, TL cinsi mevduatta artış yüzde 13’te kaldı. Bankalardaki toplam yabancı para mevduatında artış ise yüzde 39’a ulaştı. Son verilere göre

Lehman krizinden bu yana en kötü dönem

TEB Genel Müdürü Leblebici, tüketici ve reel kesim güveninin Lehman krizinden bu yana dip seviyelere gerilediğini belirterek büyümenin hız kaybedeceğini ve toparlanmasının vakit alacağını söyledi. Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, “ Kredilerin artış hızında Eylül 2015’ten itibaren önemli bir gerileme gözlemliyoruz. Keza tüketici ve reel kesim güven endeksleri de Lehman krizinden bu yana en düşük seviyelerine gerilemiş durumda. Benzer yavaşlamayı ev ve otomobil satışlarında da gözlemlemek mümkün. Bu veriler yılın son çeyreğinde büyümenin önemli bir ivme kaybedeceğine işaret ediyor ” dedi. Politik belirsizlik 2015 yılı değerlendirmesi ve 2016 beklentilerini gazetemiz ile paylaşan Ümit Leblebici, 2015’te gelişmekte olan ülke piyasalarında artan dalgalanma ve yurtiçinde politik belirsizlikler nedeniyle büyümenin hız kaybetmesinin beklendiğini ifade etti. Leblebici, TEB olarak ilk yarıdaki görece kuvvetli büyüme performansı ile 2015 y

Piyasa Notları: Yabancı yatırımcı Erdoğan'dan kaçıyor

Yabancı bankacılara göre Erdoğan’ın başkanlık ajandası Türk varlıklarına ilgiyi azalttı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yatırım bankası Merrill Lynch ev sahipliğinde bugün ve yarın Londra’da gerçekleştirilecek toplantılarda yatırımcılarla bir araya gelecek. Davutoğlu’nun en yoğun karşılaşacağı sorular yeni anayasa tartışmalarının politik bir krize dönüşüp dönüşmeyeceği ve Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığı üzerine olacak. Son beş yıldır yüzde 5’lik hedefin oldukça üzerinde kalan enflasyon ve enflasyon ile mücadele için Merkez’in elinin ne kadar serbest olduğu yabancı yatırımcıların da gündeminde. Enflasyonun bu yıl da asgari ücret zammı ve vergi artışları nedeniyle yüzde 7.5 olan Orta Vadeli Plan beklentisinin üzerinde oluşacağı öngörülüyor. Seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gündeminde başkanlık sistemini de içerek şekilde kapsamlı bir anayasa değişikliği yer alıyor. Yabancı bankacılar ise ülkenin gündemini Erdoğan’ın belirlediğini

Orta vadeli hayaller

Bakan Mehmet Şimşek’in açıkladığı, büyüme ve istihdamda hedeflerini yükselten 2016-2018 Orta Vadeli Plan gerçekçi bulunmadı. UzmanlarA göre, 2016 için 2.99’luk dolar kuru ve 39.7 dolarlık petrol fiyatı varsayımıyla yapılan plan temenniden öteye geçemez. Hükümetin dün açıkladığı 2016-2018 yılına ait yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) üç ay önce açıklanan programa göre büyüme, istihdam ve ihracatta hedefler yükseltilirken, bu hedeflerin 2016 için 2.99’luk dolar kuru ve petrol fiyatlarının 39.7 dolar olacağı varsayımıyla yapılması dikkat çekiyor. OVP’yi oldukça iyimser bulan uzmanlara göre hedefler gerçekçi değil. Temenniden öteye geçmiyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 2016-2018 dönemini kapsayan yeni OVP’yi dün açıkladı. OVP son olarak seçim hükümetinin görevde olduğu dönemde, 11 Ekim’de açıklanmıştı. Ancak o dönem açıklanan programda hedeflerin seçim sonrasında yenileceği işareti verilmişti. Ekimde açıklanan OVP’de gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ve ki

Refomlar kritik önem taşıyor

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Önümüzdeki 4 senelik seçimsiz dönemde hızla eğitim, hukuk, vergi sistemi ve istihdam piyasasında yapısal reform programlarının açıklanıp uygulamaya konması kritik öneme sahip” dedi. DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türkiye’nin 1980’lerden beri içinde bulunduğu orta gelir grubundan çıkması için reformlara ağırlık vermesi gerektiğine işaret ederek “ Türkiye açısından 2015’te yapılan iki seçimle artan politik belirsizlik, Kasım seçimleri ardından azalmış durumda. Önümüzde 4 senelik seçimsiz bir dönem var. Önümüzdeki seçimsiz dönemde hızla eğitim, hukuk, vergi sistemi ve istihdam piyasasında yapısal reform programlarının açıklanıp, uygulamaya konması kritik öneme sahip ” dedi. Ateş, Denizbank olarak Türkiye’nin 2015’te yüzde 3.4, bu yıl yüzde 3.5 büyümesini beklediklerini belirtti. Sektör rahatlamadı Bankacılık sektörü kârlılığının hızla gerilemeye devam ettiğine dikkat çeken Ateş, “ 2014 sonunda yüzde 11.6 olan sermaye

2015’te TL ağır yaralı

Geçen yıl yüzde 26 yükselişle en çok dolar kazandırırken, doları yüzde 12.6 ile Avro ve yüzde 9.8 ile altın takip etti. Hisse senetleri ise bir yılda yüzde 15 değer yitirdi. Türk Lirası için 2015 yılı zor bir yıl oldu. İçeride siyasi belirsizliklerin ve jeopolitik gelişmelerin olumsuz etkisi ile birlikte, dışarıda gelişmekte olan piyasalarda yaşanan satış dalgası lirayı vurdu. Türkiye’nin başından geçen iki genel seçim, istikrar endişeleri, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımı beklentileri, Çin gibi pek çok parametre kuru etkileyen faktörlerdi. Sene başında 2.34 olan dolar/TL 3.0477 ile zirve yaptıktan sonra yıl sonunda 2.93 civarına geldi. Dolar/TL’nin yıllık değer kazancı yaklaşık yüzde 26 oldu. Yıl başında 1000 doları olan 2 bin 340 liraya sahipken yıl sonunda rakam 2 bin 930’a çıkıyor. Yani 1000 doları olan 590 lira kazandı. Aynı şekilde 10 bin doları olan 5 bin 900, 100 bin doları olan 59 bin lira ekstra gelir elde etti. Hisseler eridi Avro ise 31 Aralı