Tüketime dayalı büyüme anlayışı darbe girişimi sonrası öne çıkarken, yapısal reformlar devam etmezse enflasyon ve yüksek borç gibi can sıkıcı sonuçlar doğurabilir. Darbe girişiminin ekonomiye yansımalarını önlemek adına iç talebi canlandıracak adımlar gündeme gelirken, faize duyarlılığı nedeniyle en kolay sonuç alınabilecek konut sektörü öne çıkıyor. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için iş dünyası ve hükümet temsilcileri yurtdışında Türkiye’nin tanıtımını yapma kararı alsa da, ekonomide durgunluk yaşanması ihtimaline karşı 2009’da yapılan ‘alın verin ekonomiye can verin’ kampanyasına geri dönüldü. Son bir yıldır Türkiye’nin büyüme modelinin sürdürülebilir olmadığı, güçlü büyüme için tasarrufların artırılması, tüketime bağımlılıktan kurtulup üretime ve ihracata dayalı bir modele geçilmesi gerektiği Türkiye’deki politikacılar ve uluslararası kuruluşlar tarafından dillendiriliyordu. Darbe girişiminin ardından ise tüketimi artıracak önlemlerle ekonomik problemleri kısa vade