Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeniden 'ekonomiye can verin' dönemi

Tüketime dayalı büyüme anlayışı darbe girişimi sonrası öne çıkarken, yapısal reformlar devam etmezse enflasyon ve yüksek borç gibi can sıkıcı sonuçlar doğurabilir. Darbe girişiminin ekonomiye yansımalarını önlemek adına iç talebi canlandıracak adımlar gündeme gelirken, faize duyarlılığı nedeniyle en kolay sonuç alınabilecek konut sektörü öne çıkıyor. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için iş dünyası ve hükümet temsilcileri yurtdışında Türkiye’nin tanıtımını yapma kararı alsa da, ekonomide durgunluk yaşanması ihtimaline karşı 2009’da yapılan ‘alın verin ekonomiye can verin’ kampanyasına geri dönüldü. Son bir yıldır Türkiye’nin büyüme modelinin sürdürülebilir olmadığı, güçlü büyüme için tasarrufların artırılması, tüketime bağımlılıktan kurtulup üretime ve ihracata dayalı bir modele geçilmesi gerektiği Türkiye’deki politikacılar ve uluslararası kuruluşlar tarafından dillendiriliyordu. Darbe girişiminin ardından ise tüketimi artıracak önlemlerle ekonomik problemleri kısa vade

Can simidi yine emekçi

Yaklaşık 3 milyon kişinin işsiz olduğu Türkiye’de piyasa dalgalanmalarını önlemek ve yatırımlar için fon kurulması kararı alınırken işsizlik ödeneği bu fona gidecek. İşsizlik parası, ulusal varlık fonuna aktarılacak Darbe girişimin ardından ekonomide yaşanabilecek sıkıntıları minimuma indirmek için alınacak önlemlerden biri de finansal istikrara ve büyümeye katkı sağlamak için bir varlık yönetim fonu kurulması kararı oldu. Başbakan Binali Yıldırım, hafta başında yaptığı açıklamada ekonomiyle ilgili ayrı bir tedbir alınmasına gerek olmadığını ancak “Ulusal Varlık Fonu”nun kurulacağını açıkladı. Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da benzer açıklamalarda bulundu. Ulusal Varlık Fonu (Sovereign Wealth Fund) kavramı Türkiye’de yeni dillendirilmeye başlasa da geçmişi yaklaşık 70 yıl öncesine dayanıyor. Ülkelerin resmi rezervleri dışındaki birikimlerinden oluşturulan bu fon, daha çok cari fazla veren veya emtia zengini olan ül

Sanal gerçeklik gerçeği tekrar yazacak

Gamester kurucuları Karcı ve Taban: Sanal gerçeklik (VR) eğitimden sağlığa, eğlenceden turizme pek çok alanda uygulanabilir. Onur Karcı - Pelin Ünker - Volkan Taban Gerçek dünyanın dışına çıkartıp pek çok uygulamaya fırsat tanıyan sanal gerçeklik (VR) yakında gündelik hayatın içine işleyecek. Belgesellerden, turizm tanıtım filmlerine, konserlerden, spor etkinliklerine kadar artık pek çok alanda karşımıza çıkan VR için canlı yayın da birkaç ay içinde mümkün olacak. Genç girişimciler Onur Karcı, Volkan Taban ve Turan Yiğitbaşı’nun kurduğu, Hordemaster oyunuyla ABD’den ödül alan mobil oyun geliştirici Gamester da rotasını VR’a kaydırdı. İlk VR oyununu kısa süre önce çıkaran Gamester, Türkiye ve yurtdışından farklı markalara içerik üretiyor. Öyle ki yurtdışından satınalma teklifleri bile aldı. Onur Karcı ve Volkan Taban, VR’ın farklı alanlarda çok hızlı gelişebileceğini belirtirken, bu yeni platformda kuralların yeni yeni konulduğunu vurguluyor. Karcı ve Taban ile

Panama Belgeleri: Elhamdülillah off-shore'cuyum

Muhafazakârlığı ile bilinen Topbaş ailesi, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’yla Müslümanlara bağış çağrısı yaparken kazandığı paraları İsviçre’ye yatırmış. Panama belgelerine göre muhafazakârlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Topbaş ailesi de avukatlık bürosu Mossack Fonseca danışmanlığında off-shore şirketler kurmuş. Topbaş ailesinin belgelerde yer alması dikkat çekici çünkü Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk’ü kuran aile faizi reddediyor. Aile üyeleri sadece işadamı kimliği ile tanınmıyor. Nakşibendi tarikatı Erenköy Cemaati’ne mensup olan Topbaşlar’ın Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ile ilişkisi olduğu biliniyor. Belgelerde, bir yandan vakıf aracılığıyla Müslümanlardan bağış toplayan Topbaşlar’ın, diğer yandan vergi cennetlerine para aktardığı ortaya çıktı. AKP’ye çok yakın olan hatta partiye ‘Ak’ ismini veren aile, Türkiye’nin en geniş market zinciri BİM’in sahibi. BİM’in satış ve perakende ağının genişlemesinde muhafazakâr çizginin etkili o

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre