Ana içeriğe atla

Can simidi yine emekçi

Yaklaşık 3 milyon kişinin işsiz olduğu Türkiye’de piyasa dalgalanmalarını önlemek ve yatırımlar için fon kurulması kararı alınırken işsizlik ödeneği bu fona gidecek.



İşsizlik parası, ulusal varlık fonuna aktarılacak

Darbe girişimin ardından ekonomide yaşanabilecek sıkıntıları minimuma indirmek için alınacak önlemlerden biri de finansal istikrara ve büyümeye katkı sağlamak için bir varlık yönetim fonu kurulması kararı oldu.



Başbakan Binali Yıldırım, hafta başında yaptığı açıklamada ekonomiyle ilgili ayrı bir tedbir alınmasına gerek olmadığını ancak “Ulusal Varlık Fonu”nun kurulacağını açıkladı. Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da benzer açıklamalarda bulundu.

Ulusal Varlık Fonu (Sovereign Wealth Fund) kavramı Türkiye’de yeni dillendirilmeye başlasa da geçmişi yaklaşık 70 yıl öncesine dayanıyor. Ülkelerin resmi rezervleri dışındaki birikimlerinden oluşturulan bu fon, daha çok cari fazla veren veya emtia zengini olan ülkeler tarafından kullanılıyor. Türkiye’nin herhangi bir emtia geliri yok ve cari açık problemi yıllardır sürüyor. Bu noktada Türkiye’nin bu fona nereden kaynak aktaracağı sorusu karşımıza çıkıyor.

Piyasaya kurtarıcı
Ekonomistlere göre Ulusal Varlık Fonu, öncelikle işsizlik fonu ve özelleştirme gelirlerinden sağlanacak kaynakla oluşturulacak. Fonun nerede kullanılacağı henüz açıklanmazken, bu fonla piyasalardaki dalgalanmaların önüne geçmek için piyasaya müdahale edilmesi, ülke ekonomisine katkı sağlayacak sermaye akışının gerçekleştirilmesi ve başta altyapı olmak üzere ileriye dönük yatırım projelerinin finanse edilmesi bekleniyor. Fon özellikle ekonomik kaos zamanlarında dalgalanmalara karşı alınan bir önlem niteliği taşıyor. 2008 küresel ekonomik krizde bu yaşanmış, otomotiv devi GM’yi batmaktan kurtarmak için ABD Hazinesi 49.5 milyar dolarlık hisse alımı yapmıştı.

100 milyar lira birikti
Tüm kayıtlı işsizlere ödenek olabilecek işsizlik fonunun AKP hükümeti tarafından amacı dışında kullanıldığı geçtiğimiz dönemde tartışmalara neden olmuştu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre nisanda işsiz sayısı 2 milyon 824 bin kişiye ulaştı. İşsizlik sigortası uygulamasının başladığı Mart 2002’den bu yılın mayıs ayına kadar ise işsizlik fonunda biriken para 96 milyar liraya ulaştı. İşsizlik sigortası fonunun, olağan işleyişiyle yıl sonunda 100 milyar liraya ulaşması bekleniyor. Özelleştirmeden ise 2016’da 10.8 milyar lira geleceği açıklanmıştı.

Norveç birinci
Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Aysun Göksu’ya göre, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Norveç, Rusya gibi ülkelerin petrole dayalı varlık fonlarıyla dünyada ilk sıralarda yer alırken, yüksek ihracat nedeniyle cari fazla veren Çin, Singapur, Hong Kong gibi gelişen ülkelerin emtia dışı kaynaklardan elde edilen fonları göze çarpıyor. Dünya sıralamasında Norveç 847.6 milyar dolarla ilk sırada. Onu 813.8 milyar dolarla Çin izliyor. Dünyada varlık fonu toplamda 7 trilyon 323.9 milyar dolar seviyesinde.

Kamu garantisi genişliyor
Türkiye Araştırmaları Enstitüsü’nden Doç. Dr. Ümit Akçay ise Ulusal Varlık Fonu’nun genellikle bütçe fazlası olan ve dış fazlası veren ya da en azından cari açığı olmayan kaynak zengini ülkelerde uygulanan bir yöntem olduğunu belirterek, “Zaten bu yöntemi uygulayan Norveç, Çin, Rusya ya da Ortadoğu ülkeleri gibi örneklere bakıldığında, fonların kayağının büyük ölçüde petrol ya da doğalgaz gelirleri ile sağlandığını görüyoruz. Sistematik bir şekilde cari açık veren, doğalgaz ya da petrol gibi bir doğal kaynak ihracatı olmayan ve bunun da ötesinde tasarruf oranının oldukça düşük olduğu Türkiye ekonomisi gibi bir ekonominin yapısal olarak Ulusal Varlık Fonu kurmaya müsait olduğunu söylemek zor” dedi.

Henüz bu fonun nasıl kurulacağını ve hangi kaynaklarla destekleneceğini tam olarak açıklanmadığını vurgulayan Akçay, “Böyle bir fonun kurulması, ancak ekonominin gelişme yörüngelerinin planlandığı ve buna uygun olarak sistematik bir kamu yatırım programının hayata geçirileceği bir çerçeve olması durumunda anlamlı olabilir. Yapılan ilk açıklamalardan anladığımız, kurulması düşünülen bu fonun işlevi, Hazine garantisinin gördüğü işlevin biraz daha genişletilmiş bir şekilde hayata geçirilmesi olarak düşünülüyor” diye konuştu.







http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/575944/Can_simidi_yine_emekci.html




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.