Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni krizin habercisi türev balonu şişiyor

Küresel finans sistemini yerle bir eden türevler dünya GSYH’sinin 10 katına çıktı. Geçen yıl 710 trilyon doları aşan türev ürün piyasası, ABD’li bankaların çıkaracağı yeni nesil araçlarla daha da genişleyecek. Ekonomist Akçay, reel sektörlerde canlanmanın hâlâ sağlanmadığını vurgulayarak, krizin tekrarlanabileceğine dikkat çekti. Wall Street, yedi yıl önce tahvil rallisine destek olan ancak daha sonra finansal krizi getiren finansal inovasyona geri dönüyor. Küresel finansal krizin başrol oyuncuları ABD’li bankalar yeni nesil türevleri piyasaya sunmaya hazırlanıyor. Ağustos ortasında çıkan haberlere göre JP Morgan Chase, spekülatif derecede kredi endeksinde bağlı bir swap kontratı yapıyor. Goldman Sachs da üst düzey nota sahip menkul kıymetlerden oluşan 10 milyar dolarlık bir tahvil demeti oluşturmayı planlıyor. ProShares şirket tahvili CDS’leri destekli ETF’ler sunmaya başladı. Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) rakamlarına göre 2008 krizinden sonra azalmaya başlayan türev ü

Merkez Taviz Verdi

TCMB, hükümetin büyümeyi canlandırmak için yaptığı “faizi indir” baskısına kayıtsız kalmadı Merkez taviz verdi Politika faizini değiştirmeyerek uluslararası çevrelere bağımsızlık mesajı veren Merkez, diğer yandan, ‘can simidi’ olarak gördüğü ve kredi faaliyetlerinde etkili olan koridorun üst bandını 75 baz puan düşürerek reel sektörünün elini rahatlattı. Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 8.25’te sabit tutarken, faiz koridorunun üst bandını oluşturan marjinal fonlama oranını sürpriz şekilde 75 baz puan düşürerek yüzde 12’den 11.25’e çekti. Merkez Bankası piyasa yapıcı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını da yüzde 11.5’ten yüzde 10.75’e indirdi. Borçlanma faiz oranını yüzde 7.5 düzeyinde sabit tuttu. Siyasilerden gelen faiz indirimi talepleri sonrası TCMB; mayıstan temmuza kadar üst üste üç ay faiz indirimine gitmiş, politika faizini toplamda 175 baz puan indirmişti. Bu da Merkez Bankası’nın bağımsızlığı tartışmaların

Eşitsizliği Üreten Siyasi Kurumlar

Acemoğlu’na göre gelir eşitşizliğini esas yaratan, Piketty ’nin hiç değinmediği kurumlar, kısacası siyasi güç Dünyanın sayılı ekonomistlerinden Profesör Daron Acemoğlu , gelir ve servet eşitsizliğini sermaye getirisinin ekonomik büyüme hızından büyük olmasına bağlayan Piketty’nin popüler kitabı ‘21. Yüzyılda Kapital’in eksikliklerini ortaya koyan bir makale yayımladı.  Kapitalizmin yarattığı servet ve gelir eşitsizliğinin 21. yüzyılda artık sürdürülemez boyutlara varması, günümüz iktisatçılarının ‘eşitsizliğin nedenleri’ni tartışan çalışmalarını da hızlandırdı. Fransız iktisatçı Thomas Piketty’nin büyük popülerlik kazanan kitabı “21. Yüzyılda Kapital”den sonra, dünyanın en çok alıntı yapılan 10 ekonomistinden biri olan Massachusetts Institute of Technology (MIT) Profesörü Daron Acemoğlu ve Harvard Üniversitesi Profesörü James A. Robinson “ Kapitalizmin Genel Kurallarının Yükselişi ve Çöküşü ” adlı ortak makaleyle eşitsizlik sorununun nedenlerini irdeledi

Fransa’da hükümet düştü bizde her şey normal

Fransa’da hükümet düştü bizde her şey normal Fransa’da hükümet düşüren ekonomik tablo Türkiye’de başarı hikayesi olarak tanımlanıyor. İşsizlik, cari açık, geçici işçi sayısı, konut stoğu gibi verilerde iki ülke arasındaki benzerlik dikkat çekici. Fransa’da Sosyalist Parti (PS) hükümeti ekonomik durgunluğu aşamayınca Başbakan Manuel Valls istifa dilekçesini Cumhurbaşkanı François Hollande’a sundu. Başbakanın istifası, Ekonomi Bakanı Arnaud Montebourg ’un yeni ekonomi politikaları oluşturulması için çağrı yapmasından bir gün sonra geldi. Fransa’da hükümeti istifa noktasına getiren ekonomik tabloya bakıldığında Türkiye ile benzerlikler dikkat çekiyor. Altyapı ve inşaat, Fransa’da 1.5 milyonu aşkın kişinin istihdam edildiği en önemli sektörlerden biri. Ancak, son yıllarda ekonomik durgunluk ile birlikte özellikle inşaat sektöründe bir gerileme yaşandı.  Hükümetin yıllık 500 bin yeni konut yapılması hedefine rağmen, geçen yıl bu sayı 300 binde kaldı. Türkiye’de de te

İndirimin sonu karanlık

Merkez Bankası 27 Ağustos’ta faizi indirirse ne olacağını uzmanlar yorumladı: İndirimin sonu karanlık Ekonomistlere göre, Merkez Bankası faiz indirimlerine devam ederse 2015’te ekonomi ‘aşırı ısınma’ ile karşı karşıya kalacak. Sermaye kaçacak, kur yükselecek, şirketlerin döviz maliyetleri artacak. Bu da fiyat artışlarını beraberinde getirecek. Hanehalkı da yüksek enflasyondan nasibini alacak. Bu şartlarda Merkez, daha yüksek bir faize mecbur kalacak. Gelişmeler büyümeyi de vuracak. Hükümet tarafından Merkez Bankası’na (TCMB) yüksek faizin üretim maliyetlerini artırdığı gerekçesiyle yapılan ‘indirim’ baskısı sürerken, Türkiye’de ‘faiz indiriminin kimin faydasına olacağı’ sorusunu konunun uzmanlarına sorduk. Türkiye’nin önde gelen ekonomistleri ve piyasa analistlerine göre, ABD’de parasal genişleme yavaş yavaş sona ererken TCMB’nin olası faiz indirimi ‘sürdürülebilir’ olmayacak. ‘Zorlama’ olarak değerlendirilen faiz indirimi, kısa vadede borçlu olan sektörleri ve ha

Stiglitz: Yolun sonuna geldiniz

Yolun sonuna yaklaştınız Nobel ödüllü ekonomist Stiglitz , Türkiye’nin kronikleşmiş cari açık, sıcak paraya bağımlılık, yüksek enflasyon ve yavaşlayan büyümenin yanı sıra pek çok siyasi zorlukla karşı karşıya olduğunu ifade ederek “Cari açığınız konusunda inatla hep ‘istisna’  diyorlardı. Arjantin’e de böyle davranılıyordu. Yolun sonuna geldiniz” dedi. ABD’li Nobel ödüllü ekonomist  Joseph Stiglitz , Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek  “ Cari açığınız kronik bir sorun, Hep inatla istisna diyordunuz, Arjantin’e de böyle bakılıyordu. ABD’ye de krizden önce böyle bakılıyordu ”  dedi. Türkiye ekonomisinin halıhazırda pek çok problemle boğuştuğunu vurgulayan Stiglitz, bunlardan bazılarının siyasi zorluklar olduğunu belirterek şöyle konuştu:  “ Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bunlardan biri de politik zorluklar. Uluslararası toplum bir CNN muhabirinin televizyonda saldırılınca hassasiyetini artırır. Bu Türkiye için kötü bir reklam. Ve Ekonomist muha

Bank Asya’ya uyarmadan çıkarma

Borsada hisse işlem sırası kapanan Bank Asya , bu kez de yer aldığı endekslerden tamemen çıkarıldı. Borsa İstanbul Kotasyon Yönetmeliği’ne göre bir şirkete kottan çıkarılmadan önce uyarı yapılıyor ve ya da belirsizliğin giderilmesi için süre veriliyor. BORYAD Hukuk Komitesi Başkanı Gürok , “Direkt kırmızı kart gösterdiler, bu karar yatırımcı mağduriyetini katlanarak artırabilir” dedi. Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Bank Asya ilgili ‘operasyon’ adım adım devam ediyor. Borsa İstanbul dün bankanın işlem sırasının ortaklık yapısındaki belirsizlik giderilene kadar kapalı kalacağını açıklarken, hisselerinin bugünden itibaren BIST-30, BIST-100 ve BIST Banka başta olmak üzere, BIST Pay Endeksleri’nden çıkarılmasına karar verdi.  Bank Asya hisselerinin işlem sırasını kapatma kararının gerekçesi “Bankanın ortaklık yapısı ile ilgili basında yer alan çelişkili haberlerle bankanın ortaklık yapısı ve yönetiminin değişimine ilişkin oluşabilecek muğlaklığın sağlıklı fiyat oluşumunu zed

Çinli Bankacılar Geliyor

Tekstilbank’ın Çinli banka devi ICBC’ye satışı için resmi başvuru yapıldı. Onay gelirse ilk kez bir Çin bankası Türkiye pazarına girerken, Çin ile ticaret de olumlu etkilenecek. Çin heyeti bankada işlemlerin Yuan ile yapılması için çalışmalara başladı. Tekstilbank’ın yüzde 75.5 hissesinin Çinli banka devi Industrial and Commercial Bank of China Limited’e (ICBC) satışı için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Rekabet Kurumu’na resmi başvuru yapıldı. Bankanın yüzde 24.37’si halka açık. Tekstilbank’ın sahibi GSD Holding, satış anlaşmasına ilişkin bilgiyi 29 Nisan’da Kamuyounu Aydınlatma Platformu’na yapmıştı. Söz konusu hisselerin 668 milyon 810 bin liraya satışı konusunda ICBC ile anlaşmaya varıldığı belirtilmişti. Türk bankalarını 5’e katlıyor GSD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Yılmaz süreçle ilgili “Bu Türkiye’nin bankacılığı açısından çok önemli bir gelişme. ICBC Türkiye’deki bankaların toplam bilanço büyüklüğünü yaklaşık 5’e katlıyor. Dünyanın en b

Cemaate Banka Darbesi

Başbakan Yardımcısı Babacan, Ziraat Bankası’nın cemaate yakınlığıyla bilinen Bank Asya’yı satın almak için görüşmeler yaptığını açıkladı. Açıklamanın, Başbakan Erdoğan’ın bankanın mali yapısının iyi olmadığı iddiasından sonra gelmesi dikkat çekti. Bank Asya kaynakları ise Ziraat ile resmi bir görüşme olmadığını söylüyor. Ziraat Bankası cemaate yakınlığıyla bilinen Bank Asya’yı satın almak için görüşmelere başladı. Açıklamayı dün bir televizyon kanalına Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yaptı. Bank Asya kaynakları ise "Ziraat Bankası ile resmi bir görüşme yok" diyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 26 Temmuz’da Bank Asya’nın likidite durumunun iyi olmadığını söylemiş, bu da bankanın hisselerine ağır darbe vurmuştu.  Başbakan Yardımcısı Babacan, Ziraat Bankası’nın Bank Asya’yı satın alma konusunda görüşmeler yaptığını belirterek, “Henüz bu görüşmeler neticelenmedi ama neticelenirse bizim arzu ettiğimiz bir şey oluşur. Ziraat Bankası, Bank Asya’yı satın alırsa böylece kamu

12 ülke topun ağzında

Ülke notlarına göre Arjintin gibi aralarında Ukrayna, Mısır, Yunanistan’ın da olduğu 11 ülke daha iflasın eşiğinde İflasa yakın olarak değerlendirilen ülkeler için piyasalarda borçlanmanın zorlaşması domino etkisi korkularını alevlendiriyor. Bu da Türkiye gibi dış kaynağa bağımlı bir ekonomi için önemli bir risk teşkil ediyor. Moody’s ’un cuma günü Türkiye’nin notunu indirmesine kesin gözüyle bakılıyor. Arjantin, alacaklı fonlarla 13 yıl süren mahkeme savaşlarından sonra kredi derecelendirme kuruluşu Standars&Poor’s’a (S&P) göre temerrüte düştü. Ancak borcunu ödemeye çalışan ya da ödeyemeyen tek ülke değil. Üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun ülke notlarına bakıldığında 11 ülkenin daha Arjantin gibi iflasa yakın olduğu görülüyor. Bu da domino etkisi olur mu endişelerini daha da tırmandırıyor. S&P, Arjantin’in kredi notunu CCC -/C’den ‘Selective Default’a (tercihli temerrüt) indirmişti. Bu not derecesi borçlarının faizleri ile birlikte ödeyemeyen ülkeler için ku