Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Haftanın Ülkesi: İngiltere'nin en uzun iki yılı

İki yıl sürecek Brexit müzakereleri birçok endüstrisi AB’ye bağlı olan İngiltere’yi şimdiden zorlamaya başladı bile. Dokuz aydır beklenen gerçekleşti ve İngiltere, 44 yıllık beraberliğin ardından Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma sürecini (Brexit) resmen başlattı. Hafta içinde resmi belgeleri işleme koyan İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit’ten geri dönüş olmayacağını, AB ile adil bir anlaşma yapmak için bütün kozların oynanacağını vurguladı. Gümrük geçişleri Çıkış, 30 Mart 2019’da resmileşecek. Ve bu süreç elbette ki İngiliz ekonomisini de etkileyecek. Örneğin Brexit’in ardından Avrupa ile sınırlarda sorunsuz gümrük geçişleri sağlanabilecek mi? İkili ticaret anlaşmaları devam edecek mi? Ya da AB vatandaşlarının çalışma hakkı ne olacak? Bütün bunlar çok çetin geçmesi beklenen müzakerelerle şekillenecek. İngiltere 2.8 trilyon dolarlık milli geliriyle dünyanın en büyük beşinci ekonomisi. Brexit’in ardından da AB ile ticaret anlaşmalarının sürmesini istiyor. İngil

BES'ten çıkışlar artacak

Yurttaşın tasarruf etme ihtimali zorunlu BES’in devreye girdiği ocak ayından beri yüzde 11’in üzerinde azaldı. Şimdiye dek 974 bin kişinin caydığı otomatik katılımdan çıkışlar sürecek. Türkiye’de tasarruf açığı ekonominin en büyük sorunlarından biri olmayı sürdürürken, tasarruf oranın düşüklüğü zorunlu BES’ten çıkışların gerekçesini de gözler önüne seriyor. Otomatik katılımın devreye girdiği ocak ayından bu yana gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimali yüzde 11.2 azaldı. Aynı dönemde tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali yüzde 1.3 arttı. Hem tasarruf ihtimalinin düşüp hem borç kullanma ihtimalinin artması şimdiye dek 974 bin kişinin caydığı otomatik katılımdan çıkışların devam edeceğini gösteriyor. Yarısı caydı Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılım 1 Ocak 2017’den itibaren devreye girdi. Bu tarihte ilk olarak 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmelerden 1.8 milyon kişi otomatik BES’e dahil oldu. Ancak bu kişilerin 974 bini cayma hakkı

Haftanın Ülkesi: Hollanda'da ekonomi sağ popülizmi kırdı

Hollanda’da ekonominin diğer Avrupa ülkelerine göre daha iyi durumda olması, aşırı sağ popülizm dalgasına set çekti. Yeniden seçim yarışına giren Liberal Rutte görevde kaldı. Hollandalı seçmenler, göçle ilgili tartışmaların yaşandığı ve ülkenin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerin sorgulandığı bir dönemde sandık başına gittiler. 2008-2009 küresel finansal kriz ve ardından gelen kemer sıkma politikaları, düşük büyüme, tırpanlanan maaşlar ve işsizlikle birlikte milyonların öfkesine dönüşürken, tepkisel bir söylem olarak ortaya çıkan aşırı sağ popülizmin yükselişini de beraberinde getirdi. Britanya’daki Brexit oylamasını popülistlerin kazanmasından ve Donald Trump’ın ABD Başkanlığına seçilmesinden sonra sırada Hollanda vardı. Anketler Geert Wilders’in liderliğindeki göç ve İslam karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (PVV) seçimden oylarını artırarak çıkacağını gösteriyordu. Hatta İngiltere’den sonra Hollanda’nın da Avrupa Birliği’nden çıkacağına dair kaygılar artmıştı.

315 bin kobi icralık

KOSGEB’in onayladığı KOBİ’lerin çoğu, borç sorunları nedeniyle bankalardan eli boş dönüyor. KOBİ’lerin yüzde 83’ü zaten bankalara borçlu, yüzde 9'u ise icra takibinde. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) faizsiz 50 bin TL kredi imkânından yararlanmaya hak kazanan 460 bini aşkın KOBİ bulunurken, KOBİ’lerin çoğu borçları nedeniyle bankalardan eli boş dönüyor. KOSGEB aracılığıyla verilen destekte kredi riskinin tümü bankalara ait. KOSGEB ise ana paraya kefil değil, sadece faiz desteği sunuyor. Bu nedenle bankalar KOBİ’lere kredi vermek için öncelikle borçlarını ödemesini istiyor. Ancak son verilere göre Türkiye’de 2.9 milyon KOBİ’nin kredi borcu var. Ocak ayı itibarıyla 315 bin KOBİ ise borcunu ödeyemediği için icralık. Türkiye’de yaklaşık 3.5 milyon KOBİ olduğu düşünüldüğünde icra takibine girenlerin oranı yüzde 9’u buluyor, yüzde 83’ünün ise kredi borcu bulunuyor. 22 milyar lira batık KOSGEB’in sıfır faizli kredi

Cumhuriyet'e 3 ödül: 'Enseyi karartmıyoruz'

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin 2016 Başarı Ödülleri’nde Cumhuriyet üç ödül kazandı. Pelin Ünker “Panama Belgeleri” yazı dizisi ile "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik",  Sibel Bahçetepe “Yabancı Doktorlar Varoşa” haberi ile " Behzat Miser" ödüllerine  layık görüldü. Tutuklu arkadaşımız Ahmet Şık’ın dayanışma ödülünü ise Erdem Gül aldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği 2016 Başarı Ödülleri sahiplerini buldu. Muhabirlerimiz Sibel Bahçetepe “Yabancı Doktarlar Varoşa” haberi ile Behzat Miser Ödülü’nü; Pelin Ünker ise Panama Belgeleri” haberleri ile Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü’nü aldı. Silivri’de tutsak olan arkadaşımız Ahmet Şık’a dayanışma ödülü verildi. Ünker’e ödülünü Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, Bahçetepe’ye ise Behzat Miser’in kızı Helin Miser verdi. Şık’ın ödülünü Ankara temsilcimiz Erdem Gül aldı. Ödül töreni önceki gün Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlendi. Törene CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, HDP Eş Gen

Reformlar unutuldu not negatife döndü

OHAL ve referandum nedeniyle reformlar ikinci plana itilince kredi notu üzerindeki baskı da arttı. Moody’s  iç siyasi gerginliğe dikkat çekerek Türkiye’nin notunu negatife çevirdi. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, önceki gece Türkiye’nin kredi notu görünümünü ‘durağan’dan ‘negatif’e çevirdi. Türkiye ile ilgili olası değerlendirme takvimini daha önceden duyurmayan kuruluşun kararı sürpriz oldu. Moody’s’in, kararını açıklarken ‘iç siyasi gerilim’e vurgu yapması ise dikkat çekti. En son geçen yıl eylül ayında yapılan değerlendirmeden bu yana Türkiye’nin kredi notu üzerindeki baskıların somut olarak arttığını ifade eden Moody’s, negatif not görünümünün nedenlerini şöyle sıraladı: 1. Türkiye’nin kurumsal gücünde yaşanan bozulmanın devamı:  Temmuz ayındaki darbe girişiminin ardından ortaya çıkan gergin siyasi ortam tahminlerden daha uzun sürdü. 16 Nisan’daki anayasa referandumu sonrası hafiflemesi öngörülmüyor. Temmuzdan bu yana hükümete muhalefetin çeşitli tiplerini a

Borçlar alarm veriyor

Ocak ayında cari açığı kapatmak için neredeyse açığın kendisi kadar döviz rezervi kullanılırken ne kısa vadeli borçları ne de ithalatı karşılayabilen rezervler alarm veriyor. Türkiye’de ocak ayında cari açık 2.76 milyar dolar olurken resmi rezervler aynı dönemde 2.06 milyar dolar eridi. Cari açığı kapatmak için neredeyse açığın kendisi kadar rezerv kullanıldı. Ekonomi için cari açık kadar açığın finansmanı da büyük önem taşıyor. Açığın kısa vadeli sermaye akışları ve rezervlerle finanse edilmesi Türkiye ekonomisinde riskleri artırıyor. Normal şartlarda dış borç krizine girmemek için borcun vadesi geldiğinde eğer piyasadan döviz toplanamazsa merkez bankası rezervleri kullanılıyor. Ya da enerji gibi hayati önemi olan ithal mallar için gerekli döviz yoksa bu da rezervlerden karşılanıyor. Türkiye’de ise kısa vadeli dış borçlar rezervlere göre daha yüksek. Krizlere karşı önlem olarak biriktirilen döviz rezervleri kısa vadeli dış borçları karşılamıyor. Karşılığı yok

Piyasa Notları: Yurttaş Erdoğan'ı dinlemedi, dolar aldı

Ocak ayından bu yana yerli yatırımcı 6 milyar dolarlık döviz aldı. Erdoğan’ın ‘döviz bozdur’ çağrısına rağmen TL’ye güvenmeyen yatırımcı kur yükselirken de düşerken de döviz alıyor. ABD’de faiz artışının yaklaşması ve Merkez Bankası’nın (TCMB) buna vereceği tepkinin yetersiz kalacağı endişesiyle dolar kuru geçen hafta yeniden 3.77 seviyelerine çıkarken, yerli yatırımcının son dönemdeki ‘dövizinizi bozdurun’ çağrılarına ne kadar uyduğu merak konusu oldu. Merkez Bankası verileri yurttaşın bu çağrılara pek kulak asmadığını, hatta dolar düşerken de yükselirken de daha fazla yükselecek beklentisiyle döviz alımlarını artırdığını gösteriyor. Verilere göre ocak ayından bu yana yurtiçi yerleşiklerin kıymetli maden depo hesapları dahil yabancı para cinsinden mevduat ve fonları 5 milyar 920 milyon dolar arttı. Döviz mevduatlarında sekiz haftalık yükselişin ardından ilk döviz satışı ise 3 Mart haftasında yapıldı. Döviz mevduatları 3 Mart ile biten haftada 1.54 milyar azalışla 147.66 m

Her emekliye hemen promosyon yok

Promosyon ödemeleri başladı ancak belirsizlikler devam ediyor. Yeni protokol için bankalarla görüşmeler sürerken bazı emekliler promosyonunu gecikmeli alacağından şikâyetçi. Milyonlarca emekliyi ilgilendiren promosyon ödemeleri başladı. Ancak aylardır beklenen promosyonlarla ilgili hâlâ pek çok soru işareti var. Bazı emekliler farklı bir kampanya üzerinden maaşını taşıdığı için anlaşması olan bankanın ödemeyi gecikmeli olarak yapacağından şikayet ediyor. Buna göre 11.5 milyon emeklinin tamamı hemen ödeme almayacak. Emeklilere maaşlarına ilaveten verilecek olan ödemeler üç ay boyunca sürse de üç ay içinde hangi emeklinin daha önce hangisinin sonra promosyonunu alacağıyla ilgili kesin bir duyuru yapılmadı. Sadece Ziraat Bankası kimlik numaralarına göre emeklilere yapılacak ödemeleri ayrıştırdığı duyurdu.  Promosyon ödemesine ilişkin süreç Ziraat Bankası’nın açıklamasına göre şöyle işliyor: TC kimlik numaralarının son hanelerine göre, 0 - 2 ile bitenler marttan, 4 - 6 ile