Ana içeriğe atla

OHAL'LE KUR UÇTU

'Millet için ilan edilmedi' denen OHAL sürecinde dolar 2, Avro 2.5 lira attı. Yüksek enflasyon, eriyen ücretler ve artan borçların faturası yurttaşa çıktı. 


Türkiye ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) yeni yayımladığı raporuna göre, yurtdışına giden yatırım, yurtdışından gelen yatırımdan daha hızlı arttı. Yurtdışına giden ile yurtiçine gelen doğrudan yatırımların oranı Mayıs 2018’de yüzde 31.3 seviyesinde gerçekleşti.
 
Yurtdışına kaçan doğrudan yatırımlar 3 milyar doları buldu
TEPAV’ın incelemesine göre Mayıs 2018 itibarıyla, yabancıların yurtiçine yönelik doğrudan yatırımı yaklaşık 9.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’den giden doğrudan yatırımlar da son dönemde hızlanarak Mayıs 2018 itibarıyla 3 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Olağanüstü halin (OHAL) 20 Temmuz 2016’da ilan edilmesinden bu yana Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan yapısal reformlar ikinci plana itilirken, ülkede yaşanan ‘olağanüstü’ gelişmeler, kaçınılmaz olarak en çok ekonomik göstergeleri etkiledi. OHAL döneminde gergin siyasi ortam ve kısıtlanan özgürlükler, tasarruf açığından dolayı yurtdışından sermaye çekmek zorunda olan Türkiye’nin, yabancı yatırımcı gözündeki algısını kötüleştirdi. Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırımlar azalırken, cari açık da yükselişe geçti. Diğer yandan sıcak para kaçışı döviz kurlarında sert artışlara neden oldu. TL’de yaşanan değer kaybı, yüksek enflasyon ile birlikte reel ücretleri eritti.

Sorunlar ertelendi
İş dünyasına verilen kredi teşvikleri, yapılandırılan borçlar ise büyümenin kağıt üzerinde sürmesini sağlasa da ekonomik sorunları erteledi. AKP’nin “Olağanüstü hal millet için değil devlet için ilan edildi” söylemine karşın tüm bunların faturası yine yurttaşa çıkacak.
 
19 Temmuz 2016’da dolar 2.9775 seviyesindeydi. OHAL 20 Temmuz 2016’da ilan edildi. Geçen süreçte kur rekor üstüne rekor kırdı ve son olarak 4.9767’ye kadar çıktı. Buna göre kur yaklaşık 2 lira yükseldi. Aynı dönemde Avro kuru 3.2910’dan 5.8187’ye kadar çıkarak yüzde 77 yükseldi. Kurdaki artışın etkisiyle tüketici enflasyonu (TÜFE) Haziran 2016’daki yüzde 7.64 seviyesinden yüzde 15.39’a çıktı.
 
Kurdaki artış reel sektörün borcunu da katladı. OHAL sürecinde reel sektörünün döviz açığı 207 milyar dolardan 211.4 milyar dolara çıktı. Türkiye’nin dış borcu ise 423.1 milyar dolardan 453.2 milyar dolara yükseldi. 206.6 milyar dolar olan özel sektörün dış borcu 242.5 milyar dolar oldu.
 
Azalan yabancı yatırımların etkisiyle cari açık 29.4 milyar dolardan 57.6 milyar dolara çıktı. 2016’nın ilk yarısında 21.9 milyar dolar olan dış ticaret açığı bu yılın ilk yarısında 40.7 milyar dolara yükseldi.
 
Temmuz 2016’da 129 milyon lira fazla veren bütçe, bu yılın haziran ayında 25.6 milyar lira açık verdi. 12 aylık bütçe açığı da 68 milyar liraya çıktı.
 

  • 19 Temmuz 2016’da 2.9775 olan dolar, iki yılda 4.9767’ye kadar çıktı.
  • Avro 3.2910’dan 5.8187’ye kadar çıkarak yüzde 77 yükseldi.
  • Tüketici enflasyonu Haziran 2016’daki yüzde 7.64 seviyesinden yüzde 15.39’a çıktı.
  • Türkiye’nin dış borcu 423.1 milyar dolardan 453.2 milyar dolara yükseldi.
  • 206.6 milyar dolar olan özel sektörün dış borcu, 242.5 milyar dolar oldu.
  • 2016’nın ilk yarısında 21.9 milyar dolar olan dış açık 40.7 milyar dolara çıktı.

İşsizlik alarmı
Binlerce insan kalıcı olarak ve hukuki yolları tıkanarak işsiz bırakıldı. OHAL döneminde şirketler iflas ertelemeye başvuramıyordu. Alacaklılar ile borçlunun müzakere etmesi ve anlaşmalarının mahkemece tasdiki temeline dayanan konkordato kurumunu işlevsel hale getiren tasarı, 28 Şubat 2018’de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Bu tarihten itibaren çok sayıda firma konkordato ilan etti. OHAL’in kaldırılmasının ardından iflasların gelmesi beklenirken bu çok sayıda çalışanın da işsiz kalacağı anlamına geliyor. Kurdaki artış OHAL sürecinde reel sektörün borcunun katlanmasına yol açarken reel şirketlerin döviz açığının 207 milyar dolardan 211.4 milyar dolara çıkmasına yol açtı. OHAL’in ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Standard and Poor’s, Fitch ve Moody’s ekonomide artan riskleri gerekçe göstererek birer birer Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Bütçe açığı ve cari açıktaki artış ise büyümenin gelecek dönemde sürdürülebilirliğine yönelik soru işaretleri yaratıyor.




 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.