Kur ve enflasyonu frenlemek için yapılacak faiz artışı yüksek maliyet olarak geri dönecek.
Piyasaların merakla beklediği Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı
bugün açıklanacak. Ekonomistler politika faizinde 100-125 baz puan artırım
bekliyor. Faiz artırımı beklentileri üç ana neden etrafında
şekilleniyor: Kurdaki sert artış, bununla birlikte yüzde 15’leri aşan enflasyon ve TCMB’nin bağımsızlığı konusu.
Politika faizinin yüzde 17.75’ten yüzde 19’a yükseltilmesi
bekleniyor. Politika faizi Merkez’in haftalık borç verme faizini ifade
ediyor. Peki Merkez faizleri artırırsa tüketiciyi neler bekliyor? Bunun
üç ana etkisinden söz edilebilir: enflasyon , kur ve krediler.
Enflasyonu aşağı çeker
Merkez bankaları enflasyon
artacak endişesi taşıyorsa faizi yükseltiyor. Faiz artışıyla
yatırımlarla toplam harcamalar azalırken, toplam talep düşüyor. Bu da
enflasyonun düşmesine katkı sağlıyor. Zira Merkez’in birinci hedefi
fiyat istikrarını sağlamak.
Öte yandan hükümetler tahvil-bono satarak bütçe açıklarını finanse
ederler. Ancak piyasada oluşan faiz oranı Merkez Bankası faizinden
yüksekse bankalar Merkez Bankası’ndan borçlanmayı sürdürür. Bu da Merkez
Bankası’nı enflasyona katkı sağlar hale getirir. Türkiye’de son dönemde
Hazine’nin iki yıllık tahvili faizleri yüzde 20.51’e kadar çıkmıştı. Bu
da politika faizinden 276 baz puan yüksek. Faiz artırımıyla piyasada
para talebi azalacak ve likiditenin azalmasıyla TL’deki düşüşün önüne
geçilecek. Bu da tahvil fiyatlarını yükseltirken Hazine bonosu faizleri
düşecek.
Kredi faizleri yükselir
Faiz artırımı bankaların maliyetlerinin artması anlamına geliyor. Bu
da kredi faizlerine yansıyor. Artan borçlanma maliyetleri yatırımları
sekteye uğratabilir, büyümeye ve istihdam piyasasına negatif
yansıyabilir. Sonuçta Merkez faizi artırsa da artırmasa da mevcut
ekonomik durum faturanın yine yurttaşa çıkacağını gösteriyor.
ARTIRIM OLMAZSA...
1- Son bir yılda TL, dolar karşısında yüzde 20 eridi. Piyasalar yeni ekonomi ekibini ve TCMB’nin bağımsızlığını test ediyor. Son enflasyon verisine rağmen faiz artışı olmazsa yatırımcıların güveni daha da zedelenecek. Böyle bir durumda sıcak para kaçışıyla kurdaki artış hızlanabilir.
2- Kurdaki artış yüksek döviz borcu olan şirketlere olumsuz yansırken bu durum yatırımların yavaşlamasına ve işten çıkarmalara neden olabilir.
FAİZİ YÜKSELTİRSE...
1-Kredi ve mevduat faizleri, 9.5 yılın zirvesinde. Faiz artırımı olursa özellikle konut, taşıt, ihtiyaç kredisi faizlerinde artış daha da ivmelenecek. Tüketici yüksek faizden borçlanacak.
2-Kredi faizlerindeki artış tüketimin ötelenmesine neden olur. Özellikle beyaz eşya, otomotiv, kişisel tüketim bundan etkilenebilir. Tüketimin ötelenmesi iç talebi ve hanehalkı harcamalarını azaltarak büyümeyi traşlayabilir.
3-Merkez Bankası faiz artımında bulunduğunda yatırımcı risk alıp işlerini büyütmek yerine risksiz yatırım olan yüksek faizi tercih eder. Her 100 baz puan faiz artışının reel sektöre getirdiği yük yaklaşık 10-10.5 milyar TL olarak hesaplanıyor. Bu durum yatırımların ve büyümenin yavaşlamasına neden olarak işsizliği artırabilecek etken.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1035255/Piyasalar_bugunu_bekliyor_ama_ya_kur_vuracak_ya_faiz.html
Yorumlar
Yorum Gönder