Ana içeriğe atla

Kayıtlar

#dolar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Uzaktan kumanda ile güven artırılmaz

Bugün yayımlanan iki karara göre bir yandan tüketim diğer yandan TL yatırımları artırılmaya çalışılacak. Ancak mevcut veriler yaşanan güven erozyonundan dolayı TL’den ve tüketimden vazgeçen hanehalkını ikna etmenin zor olduğunu gösteriyor.  Bugün ekonomiyi ilgilendiren iki önemli karar açıklandı. 31 Mart tarihinde sona erecek olan ÖTV ve KDV indirimi Cumhurbaşkanı kararıyla 31 Aralık 2019 tarihine uzatıldı. Düzenlemeyle, vergisiz fiyatı 70 bin liranın altında olan araçlarda, ÖTV oranı yüzde 45'ten yüzde 30'a, fiyatı 70 bin ila 120 bin arası olan araçlarda yüzde 50'den yüzde 35'e düştü. Ticari araçlara yönelik uygulanan yüzde 18'lik KDV oranı ise yüzde 1'e indirildi. Beyaz eşyada ÖTV sıfırlanırken, mobilya da ise KDV oranı yüzde 18'den yüzde 8'e geriledi. Resmi Gazete’de yayımlanan bir başka Cumhurbaşkanı kararına göre ise bazı döviz tevdiat hesaplarında kesinti oranı artırıldı. Buna göre bir yıldan uzun vadeli döviz mevduat hesaplarında kesi...

'Kriz mriz' değil bunun adı resmen kriz

Bir hastalığın tedavi edilmesi için öncelikle hastalığın varlığının kabul edilmesi gerekir. Doğru tedavi yöntemi ancak doğru tanı yapıldıktan sonra bulunabilir. Hastalığı kabullenme süreci ise birbirini izleyen, reddetme; öfke; pazarlık; uzlaşma; kabullenme basamaklarından oluşur.  Türkiye ekonomisinde tam da böyle bir süreç yaşanıyor. Görünüşe göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan reddetme aşamasında kalmayı sürdürürken, ekonomi yönetimi öfke ve pazarlık aşamalarında gidip geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Ankara'da yaptığı konuşmada, döviz kurlarında yaşanan hareketliliğe ilişkin olarak " Bizde kriz mriz yok, bunların hepsi manipülasyon " demişti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise Yeni Ekonomi Planı ile ilgili yaptığı açıklamalarda ekonomik sorunların nedenini şöyle açıkladı: “ Türkiye içeriden ve dışarıdan operasyona maruz kaldı. Türkiye’nin dinamiklerinde hiçbir sorun yok. ” Albayrak ayrıca yaptığı sunumda, ek...

Faiz yükü bel bükecek

Son beş ayda yapılan faiz artırımlarının reel sektöre getirdiği yük 109 milyar lirayı bulurken, faiz artışları dolar/TL’yi düşürmeye de yetmedi. Mayıstaki ilk faiz artırımı öncesi 4.60 seviyelerinde olan kur, beş ayda toplam 1050 baz puanlık artışa rağmen bu rakamın 1.58 lira üzerinde. Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 625 baz puan gibi rekor bir artışla yüzde 17.75’ten 24’e yükseltti. Gecikmeli alınan karar, reel sektöre 63 milyar liralık yük getirecek. Maliyetler artacak, tüketici ve şirketleri olumsuz etkilerken büyümeye sekte vuracak. Son faiz artışıyla dolar/TL 43.5 kuruş düşse de tekrardan yaz aylarındaki 4 seviyelerine dönmesi zor görünüyor. Neden yapıldı? Politika faizi Merkez Bankası’nın haftalık vadede bankalara borç verme faizini ifade ediyor. Merkez Bankası enflasyonun artacağı endişesi taşıyorsa faizi yükseltiyor. Faizin yükselmesiyle yatırımlar ve toplam harcamalar azalırken, toplam talep düşüyor. Bu da enflasyonun düşmesine katkı sağlıyor.  Ağ...

Reel sektörün kapıları krize açık

Şirket borçlarının üçte ikisi döviz cinsinden olmasına karşın ihracattan kazanılan ortalama yüzde 21’de kalıyor. Şu anda en riskli sektör gayrimenkul. Bu sektörü takip edenler de risk altında. İşte reel sektörde krizden en çok etkilenecek şirketler...   Geçen haftalardaki rekor seviyelerin ardından dolar/TL 6 seviyelerine gerilese de dövizdeki hızlı yükselişin yansımaları ekonomiyi önümüzdeki dönem etkilemeye devam edecek. Bunun ana nedenlerinden biri de  reel  sektörün dışa bağımlı yapısı. 2008 krizi sonrası düşük faiz ve bol para döneminde  döviz  cinsinden borçlanmayı artıran  reel  sektörü yüksek kur ve artan borçlanma maliyetleri nedeniyle zor günler bekliyor. Kurlardaki son yükselişin kredi piyasasına olumsuz yansıyarak bir kredi krizine dönüşeceği endişeleri artıyor. Ekonomistler böyle bir durumda krizden ilk etkileneceklerin yüksek  döviz  borcuna karşın  döviz  cinsinden geliri olmayan sektörler olduğunu ifade ediyor...

Borsa İstanbul kur zengini

Döviz mevduatlarını artıran Borsa İstanbul yüksek kurdan bozduruyor. Bilanço hesaplamalarına göre kurum üç yılda en az 2.4 milyar lira kazandı. Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri dolarizasyon olmayı sürdürürken, bunun önüne geçmek için en önce adım atması gereken resmi kurumlar dövizini bozdurmuyor.  Borsa İstanbul ’un (BIST) konsolide bilançosuna göre kurumun nakit varlıkları içinde dolar ve Avro cinsinden vadeli mevduat önemli bir yer tutuyor. Borsa İstanbul , Aralık 2016’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısının ardından nakdi varlıklarının hepsini Türk lirasına çevireceğini açıklamıştı. Ancak veriler bu tarihten sonra döviz mevduatındaki artışın devam ettiğini gösteriyor. Yabancı parada artış Borsa İstanbul ’un 2017 bilançosuna göre kurumun 641 milyon 449 bin dolar ve 434 milyon 620 bin Avro’luk vadeli döviz mevduatı bulunuyor. Borsanın 2016 bilançosuna göre 641 milyon 433 bin dolar ve 263 milyon 19 bin Avro cinsinden döviz mevduatı vardı....

SPK'den Demirören'e 264 milyonluk kur muafiyeti

SPK, Hürriyet Gazetesi için ilgili kanun maddesini gerekçe bile sunmadan uygulamadı. Demirören Grubu bugünkü kur üzerinden 264 milyon 76 bin lira avantaj elde etti. Sermaye Piyasası Kurulu (  SPK  ), önceki gün aldığı kararla  Demirören  Medya’nın, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ ile ilgili pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğüne muafiyet getirdi. Söz konusu muafiyetle  Demirören  Grubu’na 264 milyon 76 bin 800 lira  avantaj  sağlandı.  6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre, halka açık bir ortaklığın yönetiminin değişmesi veya borsada işlem gören bir şirket ile birleşmesi halinde, yeni yönetimin küçük hissedarlara çağrı yaparak pay alma zorunluluğu var. Söz konusu düzenleme 2015’te şirket hisselerini elinde tutan küçük yatırımcıyı korumak amacıyla getirilmişti. Ancak söz konusu madde Hürriyet Gazetesi için uygulanmadı. Cumhuriyet’e konuşan analistler söz konusu karar nedeniyle küçük yatırımcının mağdur olduğuna ...

'Mücbir sebep ortada kaldı'

Bankaların riskini artıracağı eleştirileri sonrası ‘tedbir’ değil ‘tavsiye’ açıklaması yapılan düzenlemede kur artışı nedeniyle yaşanan kredi gecikmeleri ‘mücbir sebep’ sayılacak. Banka  kredileri ile ilgili yeni tedbirler açıklayan Hazine ve Maliye Bakanlığı, ‘ bankaların  kredi  riski artar ’ eleştirilerinin ardından söylemini değiştirdi. Bakanlık, sabah saatlerinde Bankalar Birliği (TBB) ile reel sektörün  banka  kredileri kapsamında bir dizi rahatlatıcı tedbir belirlediklerini duyurdu. Tedbirlere göre “ 8 Ağustos 2018’den itibaren yaşanan ekonomik ortam nedeni ile oluşan  kredi  gecikmeleri, karşılıksız çek ve protesto edilen senetler  Risk  Merkezi’ne mücbir sebep koduyla bildirilebilecek. ” Ancak piyasadan ve uzmanlardan gelen ve söz konusu adımın bankalardaki   kredi   riskini artıracağı yönündeki eleştirilerden sonra Bakanlık çark etti, tedbirlerin ‘tavsiye’ niteliğinde olduğunu açıkladı. Öğleden sonra ya...