Çin'den Avrupa'ya, Brezilya'dan Ukrayna, Rusya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişen ekonomilere kadar dünyanın dört bir yanından risk saçılıyor.
PİYASA NOTLARI
Küresel ekonomide 'depresyon' filmi başa sararken, krizin ayak sesleri giderek yaklaşıyor. 2008 krizinden sonra dünyanın büyüme motoru olarak gösterilen Çin'deki çöküş küresel ekonomideki depresyon eğiliminin ciddiyetini ortaya koydu. Ancak sorun bununla sınırlı değil. Avrupa'da devam eden deflasyon (piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumu) ve büyüme sorunu toparlanmanın kırılgan olduğuna işaret ediyor. Yunanistan'ın borç problemi ise mevcut anlaşmalarla sadece ötelendi.
Küresel ekonomide 'depresyon' filmi başa sararken, krizin ayak sesleri giderek yaklaşıyor. 2008 krizinden sonra dünyanın büyüme motoru olarak gösterilen Çin'deki çöküş küresel ekonomideki depresyon eğiliminin ciddiyetini ortaya koydu. Ancak sorun bununla sınırlı değil. Avrupa'da devam eden deflasyon (piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumu) ve büyüme sorunu toparlanmanın kırılgan olduğuna işaret ediyor. Yunanistan'ın borç problemi ise mevcut anlaşmalarla sadece ötelendi.
Rusya ve Brezilya ekonomisi siyasi riskler ve düşen petrol fiyatlarının etkisiyle açmaza girerken, Ukrayna borç yapılandırmasına giderek yaklaşıyor.
Türkiye'de de politik belirsizlikler ve durgunluk riski artıyor. Bu şartlarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımına başlaması tüm bu sorunlu ülkelerden para çıkışını tetikleyerek mevcut sorunları daha da büyütecek. ABD dışı şirketler ve hükümetlerin dolar borçları güçlenen dolarla birlikte yükselecek.
Çin saatli bomba
Dünya ticaretindeki daralmayla birlikte Çin'in ihracatında sert düşüşler yaşanırken, bu durum Çin Merkez Bankası'nı (PBOC) önlemler almaya itti.
PBOC, geçen hafta yuanın değerini yaklaşık yüzde 2 devalüe etti. Banka bu adımlarla ihracatı canlandırmaya ve Fed'in faiz artırımı ihtimaline karşı ülkeden sermaye çıkışının olumsuz etkilerini azaltmaya çalışırken, küresel piyasalarda yeni bir kur savaşı endişesi doğdu. Çin'in ardından zincirleme etkiyle bu ülkeyle yakın ticari ilişkisi olan Asya ülkeleri de devalüasyona gidebilir.
Emtia fiyatlarına baskı
Yuanın daha rekabetçi bir kur haline gelmesi Çin’de üretilen malları göreceli olarak diğer ülkelerde üretilen mallara göre ucuzlatacak. Bu da Avrupa'daki deflasyonist eğilimi daha da güçlendirecek. ABD'nin ticaret açığını ise artırıcı etki yapacak. Düşük seyreden emtia fiyatlarının ABD ekonomisi için deflasyonist baskı yaratacağı endişesi de mevcut.
Çin'deki zayıf büyüme küresel emtia fiyatlarını aşağı çekerken, devalüasyon sonrasında Çin’den gelen iç talep daha da zayıflayacak. Yani emtia fiyatlarının üzerindeki baskı da artarak devam edecek. Bu da küresel ekonominin yavaşlamasına katkı sağlayacak. Kur savaşlarının alevlenmesiyle de sermaye hareketlerinde sert hareketler oluşacak.
Avrupa yavaşladı
Avro bölgesinde ekonomik büyüme yılın ikinci çeyreğinde yavaşladı. Avrupa Merkez Bankası'nın sağladığı parasal destek de bölge ekonomisini kurtarmaya yetmedi. Avro bölgesi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.3 büyüyebildi. Bölgenin en güçlü ekonomisi Almanya'da dahi büyüme tahminlerin altında kaldı. Fransa ekonomisi ise durma noktasına geldi.
En zayıf Ukrayna
Bloomberg’in uzman iktisatçılarla yaptığı ankete göre ise dünyanın en zayıf ekonomisi Ukrayna.
Ülkenin sanayi temeli yıkıntı içinde ve borç yapılandırmasına yaklaşıyor. Sanayideki durumun etkisi yıllarca hissedilebilir. Ülke ekonomisi 2014-15’te yüzde 12 gerileme göstermeye hazırlanıyor.
Rusya yaptırım kurbanı
Dünyanın en zayıf ekonomilerin listesinde ikinci sırada Rusya bulunuyor. Uzmanlara göre düşük petrol fiyatları ve uygulanan yaptırımlardan dolayı Rusya ekonomisini yüzde 3,5’lik düşüş bekliyor. Aynı zamanda Brezilya ekonomisinde 1.6 ve Arjantin ekonomisinde 1.5 gerileme olacağı tahmin ediliyor.
Türkiye ekonomisi ise 2015'in ilk çeyreğinde ihracat pazarlarındaki zayıflamaya paralel yüzde 2.3 büyüyebildi.
Merkez faiz silahını çekebilir
İç piyasada haftanın en önemli gündem maddesi Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz toplantısı. TCMB Para Politikası Kurulu 18 Ağustos’ta toplanacak.
Erken seçim ihtimali ile birlikte döviz kurları tarihi zirvelerini yenilerken, Merkez'in dolaylı müdahalesi kurun ateşini düşürmeye yetmedi. Banka ayrıca enflasyon raporu açıklamasında 'ağustos ayı içinde faiz politikasını sadeleştireceğini' vurguladı. Tüm bunlar faiz artırımı olasılığını artırdı. TCMB'nin faizlerde somut bir artırıma gitmesi TL'de kan kaybını biraz sınırlayabilir. Fed’den gelebilecek faiz artırım sinyalleri ve Çin’in yaratabileceği ek sarsıntılar ise TL'nin daha da zayıflamasına neden olabilir.
Siyaset etkisi ve Fed
Hafta ortasında Fed’in son toplantı tutanakları açıklanacak. Bu da Fed’in para politikaları hakkında daha objektif bir bilgi verecek. Fed’in enflasyon konusundaki sorularının cevabı ise enflasyon verileri ile alınacak.
Siyasi cephede hafta başında AKP ile MHP liderleri bir
araya gelecek. Bu toplantıdan gelecek mesajlara göre kurda sert
hareketler görülebilir.
ALTIN FİYATLARI YENİDEN ZİRVEDE
Çin'deki devalüasyon altın fiyatlarına da zirve yaptırdı. Artan durgunluk endişeleriyle küresel piyasalarda altın fiyatları perşembe günü 1126.31 dolarla son 3 haftanın en yüksek seviyesine çıktı. Spot altın haftayı 1114 dolardan tamamladı. Yine güvenli liman alımlarıyla iç piyasada gram altın 100 TL'nin üzerine çıktı. Serbest piyasada haftayı 102.05 liradan tamamladı.
Yorumlar
Yorum Gönder