Ana içeriğe atla

Piyasa Notları: Piyasa Faiz İndirimine İzin Vermiyor



Piyasa faiz indirimine izin vermiyor

Haftalardır süren faiz tartışmalarında dananın kuyruğu bu hafta kopuyor. Merkez Bankası (TCMB) kritik faiz kararını yarın yapacağı Para Politikası Kurulu toplantısında alacak. Hükümet kanadından Merkez’e ‘faizi indir’ çağrıları son iki haftadır görünürde azalsa da piyasa analistlerine göre Merkez, siyasi baskıları bir miktar hafifletmek için 25-50 baz puan dolayında indirime gidebilir. Bu kararda ABD Merkez Bankası (Fed) tutanaklarında faiz artışının ötelenebileceği şeklinde yorumların piyasalarda yarattığı olumlu etki ve kurdaki göreli sakin seyir de etkili olabilir.



Ancak Merkez’in faiz indirimi için önünde zorluklar bulunuyor. Merkez Bankası’nın faiz konusundaki kararlarında etkili olan konuların başında borçlanma enstrümanlarının getiri eğrisinin şekli geliyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, faiz kararlarında “Getiri eğrisinin yatay olması”nı göz ettiklerini ifade ediyor. Getiri eğrisi, borçlanma araçlarının faiz oranları ile vadeleri arasındaki ilişkiyi gösteren eğriye denirken, bu eğrinin yatay olması ise uzun vadeli borçlanma araçlarının faiziyle kısa vadeli borçlanma araçlarının faizinin eşit veya birbirine yakın olması anlamına geliyor. 

Merkez Bankası’nın enflasyonu ve enflasyon beklentilerini etkilemekte kullanabildiği faizler ise kısa vadeli faizler. Bir başka değişle Merkez’in uzun vadeli borçlanma aracı yok. Bu nedenle Merkez, faiz kararı verirken piyasada oluşan uzun vadeli faizlere bakarak yani getiri eğrisindeki gidişi izleyerek kısa vadeli faizleri artırarak ya da düşürerek uzun vadeli faizlere ve dolayısıyla enflasyona etki yapma şansına sahip.


Yeterli alan yok

Cuma itibariyle 2 yıllık gösterge faiz yüzde 8.17, 10 yıllık ise 7.88 seviyesinde bulunuyor. Beş yıl vadeli tahvilin faizi  yüzde 7.77’ye kadar yükseldi. Merkez Bankası 1 hafta vadeli repo faizi olan politika faizini ise yüzde 7.75’te tutuyor. Getiri eğrisi 5 yıllık tahvile göre hesaplanıyor. Bu da Merkez’in faiz indirimi için yeterli alanı olmadığını gösteriyor. Yine cuma açıklanan Merkez Bankası anketine göre de faiz beklentilerinin yükseldiği görülüyor. 2015 yılı Şubat ayı anket döneminde, vadesine üç ay ya da üç aya yakın süre kalan Devlet İç Borçlanma Senetleri’nin (DİBS) yıllık bileşik faiz oranı beklentileri bir önceki anket dönemine göre artarak cari ay, 1, 3, 6, 12 ve 24 ay sonrası için sırasıyla yüzde 8.54, 8.31, 8.18, 8.20, 8.23 ve 8.22’ye yükseldi. 

Diğer yandan enflasyon görünümünün bozulması da faiz indirimi önünde bir engel olarak görünüyor. Ocak ayı enflasyonunda beklenen düşüş gerçekleşmezken, kur artışı ve akaryakıt fiyatlarındaki artış da enflasyonu tetikleyecek boyutlarda. Şubat ayı için tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi yüzde 0.49’a, mart ayı TÜFE beklentisi de yüzde 0.61’e çıktı.


İyimserlik kısa sürebilir

Piyasalarda Fed tutanaklarının yarattığı olumlu hava da uzun sürmeyebilir. Tutanaklarda Fed üyelerinin faiz artırımı konusunda çekinceli oldukları ve enflasyonun düşüklüğü, doların yükselmesi ve küresel piyasalardaki belirsizlik gibi hususların faiz artırımını öteleyebileceğini düşündüklerini ortaya çıkardı. Ancak genel kanı, Fed’in bu açıklamalarının temelde faiz artırım sürecini etkilemeyeceği ve faiz artırımının bu yılın ikinci yarısında yapılması konusunda bir değişiklik olmayacağı yönünde. Bu açıdan 24 Şubat’ta Fed Başkanı Janet Yellen’in Kongre’de yapacağı sunum önem taşıyor.

Avro bölgesinde zayıflığın da sürdüğü göz önüne alınırsa doların güçlü seyrine devam etmesi olası. Bütün bunlara ek olarak içerideki siyasi gelişmeler de kur üzerinde oynaklığa neden olabilir. TBMM’deki iç güvenlik paketi tartışmalarının yanı sıra Süleyman Şah operasyonu da siyasi gerginlikleri artırarak liranın değer kaybına yol açabilir. Bu da Merkez’in faiz indiriminde elini zayıflatan diğer bir etmen olarak karşımıza çıkıyor.


Bu arada Türkiye’nin kısa vadeli dış borçları 2014 sonunda yüzde 2 artarak 133 milyar dolara ulaştı. Dolar kurunun artması şirket borçlarını da katlıyor. 

Küresel piyasalarda geçen haftanın en önemli gündem maddeleri Yunanistan  ve Fed’in toplantısına ilişkin tutanaklardı. Ayrıca Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim de piyasalar tarafından izlendi. Gözlerin Merkez’de olacağı bu hafta ise ayrıca şubat ayına ilişkin imalat sanayi kapasite kullanım oranları ve ocak ayına ait dış ticaret verileri açıklanacak.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.