Ana içeriğe atla

Merkez Bankası'ndan Riskli Adım


Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP çevrelerinin “cesur faiz indirimi” beklentisine karşın politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 7.50’ye çekti. Analistler kararın enflasyona olumsuz etki edebileceğini söyledi.





Merkez Bankası (TCMB), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP çevreleri tarafından“cesur faiz indirimi” beklentisine karşın politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 7.50’ye çekti.

TCMB faiz koridorunun üst bandını 50 baz puan indirerek yüzde 10.75’e, alt bandını ise 25 baz puan indirerek yüzde 7.25’e indirdi. Gecelik borçlanma imkânı faizini ise yüzde 10.75’ten yüzde 10.25’e çekti. Koridorunun üst bandında indirim beklentilerin üzerinde oldu.

Merkez, seçim öncesi büyümenin desteklenmesini isteyen siyasilerin artan çağrılarına rağmen ölçülü bir indirim yaparak “bağımsızlık” mesajı verse de analistlere göre piyasa şartları faiz indirimini desteklemiyor. Analistler TL’deki son değer kaybının ve petrol fiyatlarındaki düşüşün durmasının hatta sınırlı yükselişlerin başlamasının da etkisiyle enflasyondaki düşüşün TCMB’nin tahmin ettiği kadar hızlı olmayabileceğinden endişe ediyorlar. Diğer yandan Fed belirsizliği de sürüyor. Para Politikası Kurulu (PPK) karar metninden “enflasyonun yıl ortasında hedefe yaklaşacağı”söylemini çıkarması da bu endişeleri destekliyor. TCMB Başkanı Erdem Başçı, şubat başında manşet enflasyonda 1 puanlık düşüşü erken bir indirim için işaret etmişti. Ancak PPK’de bunun yerine “çekirdek enflasyon” söylemine geçildi. Metinde “Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makro ihtiyati önlemler özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini ve beklentilerini olumlu yönde etkiliyor” denildi. TCMB, gıda ve enerji fiyatlarındaki artan oynaklığı da dikkate alarak faiz oranlarındaki indirimin ölçülü tutulmasının uygun görüldüğünü belirtti.

Diğer yandan Merkez, “para politikasındaki sıkı duruşun devam edeceği cümlesini de “para politikasında temkinli duruşun devam edeceği” şeklinde değiştirdi.

Enflasyondaki düşüşün kalıcı olması için para politikasında temkinli bir yaklaşımın gerektiğine vurguladı. Dolar/ TL karara ilk tepki olarak 2.4601’e kadar gerilese de kredibiliteye ilişkin soru işaretleriyle 2.4720’den kapandı,. Fed Başkanı Yellen’in hızlı sıkılaştırmaya işaret etmeyen açıklamaları TL’deki kaybı sınırladı.

Haber görseli

Kredibilite zarar görüyor

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, faiz kararının Merkez Bankası’nın getiri eğrisi tanımına uymadığını belirterek “Bardağın dolu tarafından bakarsak beklenenden daha düşük bir indirim oldu. Ancak piyasa şartlarına göre Merkez’in faizleri hiç değiştirmemesi daha doğruydu. Bu faizlerin hiçbir zaman indirilmeyeceği anlamına gelmiyor. Beş yıl tahvil faizi yüzde 7.80 iken politika faizi bunun altına çekildi. Enflasyon göstergelerinde artan petrol fiyatlarından dolayı düşüşün devamını getirecek bir eğilim yok. Kredibilite zarar görüyor”dedi.

Para Politikası Kurulu karar metninde risklerin değişmiş gözüktüğünü vurgulayan Bürümcekçi şunlara dikkat çekti: “Metnin satır araları enflasyon görünümünde bozulmaya dikkat çekiyor, enflasyonun hedefe yıl ortasında yaklaşacağı cümlesi kalktı. Beklentimiz şubat ayında enflasyonun ocak ayındaki yüzde 7.24’ün üzerine çıkması. Tüm bunlara rağmen faiz indirimi yapıyorsanız bu kararı güvenilir bulmak zor.”

Koridorun üst bandının kredi faizleri açısından bir gösterge olduğuna dikkat çeken Bürümcekçi, ancak bankaların bunu faizlere yansıtmayıp kâr marjlarını yükseltmek yönünde de kullanabileceğini belirtti.

BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ ise “Enerji fiyatlarının yeniden artması, TL’deki değer kaybı ve gıda enflasyonundaki volatilite gibi nedenler daha büyük bir faiz indirimine engel oldu. Bizce politikacıların politika faizi ve üst banttaki indirimlerden memnun olmaları gerekiyor. Enflasyondaki düşüş eğilimine bağlı olarak daha fazla faiz indirimi görebiliriz, ancak bizce bu indirimler sınırlı olacak.”

KİM NE DEMİŞTİ?

Siyasilerin TCMB’ye yönelik açıklamaları faiz kararının ardından da devam etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, faiz oranlarının düşme trendinde olmasının olumlu olduğunu ancak daha fazla bir ivmeyle seyretmesi gerektiğini söyledi. Faiz tartışmalarında daha önce şu görüşler dillendirilmişti:

Tayyip Erdoğan: Ey Merkez Bankası daha neyi bekliyorsun? Merkez Bankası bağımsızsa, ben de bağımsızım. Gerekirse çağrıp konuşacağız. İnsanı böyle adeta çıldırtacaklar, enflasyon düşerse faizi düşüreceklermiş. Bu anlayış anlayış değil, bu yanlış bir mantık.

Erdem Başçı: Yüksek enflasyon ve deflasyon büyümeyi zayıflatabilen unsurlardır. Merkez bankaları açısından büyümeyi desteklemenin en önemli yolu fiyat istikrarını sağlamaktır. Beşeri sermaye, istihdam piyasası, teknoloji, yenilikçilik ve fiziki altyapı alanında yapılacak reformlar Türkiye’nin büyüme potansiyelini artıracaktır.

Yiğit Bulut: Cumhurbaşkanı bu ülkenin başıysa, bu ülkenin bir kurumu bağımsızlık arkasına sığınarak halkın kaynaklarının 5 bin gerçek ve tüzelkişinin cebine transfer olmasına seyirci kalamaz. Bunu yapamıyorum diyorsan o zaman kalkarsın, korkmayan biri oturur.

Ali Babacan: Merkez Bankası’nda gayet yetkin bir ekibimiz var, ekibimize güveniyoruz. Merkezlerin kullanabileceği araçlar kısıtlı. Elinde sihirli değnek yok. Büyümeyi sağlamak hükümetlerin görevidir.

Nihat Zeybekçi: Merkez Bankası’ndan piyasayı sürükleyen, piyasayı istedikleri yere götüren, cesur kararlar bekliyoruz. Faiz indirimine zaten geç kalındı. Dolar/ TL’nin yükselmesinin Türkiye’de faiz indirimi beklentileri üzerinde olumsuz bir etkisi olmaz.

Mehmet Şimşek: Merkez Bankası bağımsızdır. Herkes kendi görüşünü tabii ki ifade eder. Bizim Merkez Bankası’na olan güvenimiz tamdır.








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.