Başbakan Yardımcısı Babacan, sürdürülebilir büyümenin ancak yapısal reformlarla gerçekleştirilebileceğini belirterek “Bu reformları yapmak hükümetlerin görevi. Merkez Bankalarının elindeki araçlar belli. Ellerinde sihirli değnek yok” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Bazen Merkez Bankalarının elindeki araçlarla ekonomideki bütün sorunları çözebileceği, sürdürülebilir büyümeyi tek başına sağlayacağı düşünülüyor, bu yanlış bir yaklaşım” dedi. Babacan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nın ardından düzenlediği basın toplantısında,“Merkez Bankalarının elinde sihirli değnek yok” diyerek şöyle devam etti: “Merkezlerin elindeki araçlar sürdürülebilir ve sağlam bir büyümenin gerçekleşmesi için yeterli değil. Elindeki araçlar kısıtlı. Asıl büyümenin potansiyelini artırmak, sürdürülebilir olmasını sağlamak yapısal reformlarla gerçekleşir. Merkezler yapısal reform yapamaz. Bu hükümetlerin görevidir.”
AKP tarafından seçimler öncesinde büyümeyi artırmak amacıyla son birkaç aydır Merkez Bankası’na faiz baskısı sürerken, Babacan’ın açıklamaları hükümet içinde farklı yaklaşımlar da olduğunu ortaya koydu.
Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın TCMB lojmanından ayrılmasının istifa edeceği şeklinde yorumlandığına ilişkin bir soru üzerine ise “Hiçbir söylentiye kulak asmayın. Bilgileri sağlam kaynaklardan, bilgili ve yetkili olanlardan alın” dedi. Dolar/TL kurunun yükselmesiyle ilgili soruya yorum yapmaktan kaçınan Babacan, “Merkez Bankası fiyat istikrarı açısından ve genel enflasyon hedefleri açısından kur konusunu çok ciddi takip ediyor. Hükümetin bir temsilcisi olarak daha fazla yorum yapma taraftarı değilim. Dilerseniz diğer hükümet temsilcilerine sorun” yanıtını verdi.
Yapısal reformlar ertelenemez
G20 toplantılarını değerlendiren Babacan “G20 ülkelerinin yapısal bazı değişiklikler konusunda taahhütleri var. Eğer bunlar tutulursa küresel ekonomide yüzde 2.1 lik ilave büyüme gerçekleşebilir” dedi. Yapısal reformların artık ertelenemez olduğu konusunda G20’de bir anlaşma sağlandığını dile getiren Babacan, önemli olanın reform taahhütlerinin uygulanması olduğunu söyledi. Piyasaların dalgalanmalardan etkilenmemesi için de öngörülebilir ve iyi iletişimin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Babacan toplantılarda küresel ekonomiyi değerlendirdiklerini, büyüme stratejileri, ulusalararası fininsal sistemin mimarisi, finansal regülasyonlar ve uluslararası vergi konularına değindiklerini söyledi.
G20 üyesi ülkelerin terörizm karşısında çok ciddi bir tutum sergilediğini söyleyen Babacan, Charlie Hebdo ve terör örgütü IŞİD tarafından öldürülen Japon rehineler için bir kez daha taziyelerini sundu. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde isebüyüme stratejileri çerçevesinde sağlam bir düzenleme gerçekleştirmeye açık olduklarını belirterek, “Küresel büyümenin en az yüzde 2 yükseltilmesi ve önümüzdeki 4 yıl boyunca milyonlarca yeni iş imkanı yaratılması için alınan eylem çağrısını destekliyorum” dedi.
İstanbul’da dün akşam düzenlenmesi planlanan basın toplantısını iptal edip yazılı açıklama yapan Lagarde, IMF’in, kasımda Antalya’da düzenlenecek zirve için ilk faaliyet raporunun hazırlanması da dahil olmak üzere G20’yi desteklemeye devam edeceğine işaret etti.
İstanbul toplantılarının sonuç bildirisine göre G20 grubu, ısrarlı durgunluğa karşı parasal ve mali politikalarda kararlı adımlar atma kararı aldı. Geçen yıl yapılan G20 toplantılarında da beş yılda büyüme ve istihdamı artırma kararı alınmıştı ancak o tarihten bu yana Avrupa başta olmak üzere pek çok ülkede durgunluk riski arttı. İşsizlik oranları yükseldi, gelir eşitsizliği had safhaya ulaştı. G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantıları bundan üç yıl önce kemer sıkma tedbirlerini tartışıyordu. Ancak söz konusu tedbirlerin küresel ekonomiyi tehlikeli bir şekilde yavaşlattığı 2013’te farkedilmeye başlandı. Dün açıklanan bildiride, bazı gelişmiş ekonomilerde görülen uzun süreli düşük enflasyonun, yavaş büyümenin ve talepte zayıflığın risklerine dikkat çekildi.
Tek temsilci Babacan
İstanbul’da düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantıları’na hükümeti temsilen sadece Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılması dikkat çekti. İki gün süren toplantılar kapsamında dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisi olarak nitelendirilen G20 ülkelerinden çok sayıda maliye ve hazine bakanı ile merkez bankası başkanı katıldı. Ancak Türkiye’den Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci toplantılarda yer almadı.
Uluslararası piyasalar Babacan’ı Türkiye ekonomisi açısından bir güven simgesi olarak görüyor. Babacan, G20 üyesi ülkelerin finanstan sorumlu bakanları ve merkez bankası başkanlarıyla hem çalışma yemeğinde bir araya geldi hem de ikili görüşmelerde bulundu. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da toplantılarda Babacan’a eşlik etti.
Babacan, Güney Kore Maliye ve Strateji Bakanı Dr. Kyungwhan Cho, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, IMF Başkanı Christine Lagarde, Fransa Maliye ve Kamu Hesapları Bakanı Michel Sapin, Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda, ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen, Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, ABD Hazine Bakanı Jack Lew ile görüşmelerde bulundu.
G20’ye protesto, SYRIZA’ya destek
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) üyesi bir grup, G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nı protesto ederek SYRIZA’ya destek mesajı gönderdi. Harbiye Askeri Müzesi’nin önünde toplanan protestocular, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Diren SYRIZA Türkiye yanında”, “Emperyalistler yenilecek direnen halklar kazanacak”, “Troyka’ya direnen SYRIZA’ya bin selam” sloganlarını attı.
“We stand with people of Greece against Austerity” pankartını açan kitlenin önü polis tarafından kesilince, engel slogan ve alkışlarla protesto edildi. ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya“Paranın efendileri, IMF’siyle, OECD’siyle, Maliye Bakanları ve Merkez Bankası başkanlarıyla İstanbul’da toplantı halindeler” diyerek, egemen güçlerin ve Avrupa Merkez Bankası’nın işsizlikten intiharın eşiğinde olan gençleri ve yoksulluktan birbirine sığınan Yunanistan halkının temsilcisi olan Syriza hükümeti karşısında cimri ve küstah olduğunu söyledi.
Yorumlar
Yorum Gönder