Ana içeriğe atla

Merkez Bankası'na güveni de sıfırladılar


Spiro Sovereign Strategy’nin Direktörü Nicholas Spiro, Başçı’nın işinin çekilmez hale geldiğini belirterek “Bu kadar politize olmuş bir ortamda birçok merkez bankası başkanı çoktan istifa etmişti” dedi.

Ekonomi Profesörü Erinç Yeldan’a göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet seçim öncesi büyümeyi desteklemek için Merkez’e yüklendikçe, Başçı siyasi baskıyı göğüslemek için rastgele hedefler koyuyor. Ancak bu sadece güvensizlik ve belirsizlik yaratıyor.



Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP çevrelerinden gelen ‘faizi indir’ baskısını hafifletmek için hiçbir ekonomik gerekçeye dayandırmadan “Yıllık enflasyon en az yüzde 1 düşerse faizi ara toplantıyla indiririz” mesajı veren Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, 2013’te koyduğu 1.92’lik kur hedefi gibi enflasyon öngörüsünde de yanıldı. Başçı, 27 Ocak’ta yaptığı açıklamada, ocak ayı enflasyonunda ‘çok sert’ bir düşüş olabileceğini ve düşüşün 1 puanın üzerinde olması ve çekirdek enflasyonun iyi gelmesi halinde, 4 Şubat’ta olağanüstü toplantıyla faizi indirebileceklerini söylemişti.

Enflasyonun yüzde 1’den daha az düştüğünü gösteren verilerin ardından Merkez, yazılı açıklamayla ara toplantıyı iptal ettiğini duyurdu. Faiz konusunun 24 Şubat’taki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında ele alınacağını belirtti. Bilkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erinç Yeldan, Merkez Bankası’nın rakamsal bir hedef koyup olağandışı toplantı duyurusu yapmasının son derece yanlış olduğuna dikkat çekerek “Her şeyden önce bu yüzde 1 rakamına nasıl ulaşıldı? Bunun arkasındaki makroekonomik göstergeler belli değil. Merkez, 2013’te de siyasi baskılar nedeniyle 1.92’lik dolar/TL kur hedefi koymuştu. Şimdi de yine siyasi baskıyı göğüslemek için rastgele bir rakam ortaya attı. Kendi kendine bir gerekçe yaratmış oldu. Bu eşiğin gerçekleşmemiş olmasıyla Merkez rahatlamış görünüyor. Ancak Merkez’in verdiği sinyal güvensizlik, belirsizlik ve risk unsurlarını taşıyor” dedi. 

Başçı’nın işinin çekilmez hale geldiğini düşünüyorum” diyen Spiro Sovereign Strategy’nin Direktörü Nicholas Spiro “Birçok merkez bankası başkanı şimdiye kadar çoktan istifa etmişti. Bu kadar politize olmuş bir ortamda bir merkez bankası başkanının görevini yapması çok zor. Buradaki ana unsur kredibilite, aslında kredibilite eksikliği. Esas korku ise havanın dramatik biçimde tersine dönme olasılığı” yorumun yaptı.




Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça ise “Merkez Bankası’nın üzerindeki müdahale, piyasadaki dengeleri bozabiliyor ve oynaklığa neden olabiliyor. Sonuç olarak kurlar ve piyasa dengesi bozuluyor. Biraz sabırlı davranıp bütün dengelerin gözetilmesi gerekiyor” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kökenli başdanışmanı Aydın Ayaydın da “Bankanın da ne yapacağını bilmez şekilde davrandığı düşünüldüğünde kurda yeni rekorlara hazırlıklı olunmalı” uyarısında bulundu.


Durmak yok baskıya devam

Merkez Bankası’nın kararıyla birlikte AKP çevrelerinin faiz eleştirileri de devam etti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, Twitter’da yaptığı açıklamada “Yıllık enflasyon yüzde 7.24 değil de yüzde 7.17 olsaydı faiz indirilecekti, faize bakış açımız 0.07’lik bir marja endekslendiyse bu konuda bir bakışımız yok demektir. Faiz indirimi sadece iç dinamiklerin fiyat artışına endekslenebilecek bir karar değildir... Bu karar 0.07 az düştü mantığına endekslenebilecek kadar ince bir teraziye sahipse yeni olumlu gelişmeler olağanüstü toplantı gerektirebilir” dedi.


Başbakan Ahmet Davutoğlu faiz oranlarının önümüzdeki aylarda artan bir ivme ile düşeceğine inandığını söyledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise “PPK toplansaydı çok daha iyi olurdu, bu adım atılmalıydı. Kurla ilgili Türkiye'nin endişe duymasını gerektirecek hiçbir şey yoktur. Onun için cesaretli şekilde Türkiye’nin faiz indirimlerine devam etmesi lazım” dedi. Erdoğan geçen hafta “İnsanı böyle adeta çıldırtacaklar. Enflasyon düşerse, faizi düşüreceklermiş. Bu anlayış anlayış değil, bu yanlış bir mantık” demişti.







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.