Ana içeriğe atla

Zenginlerin Hızı Rusya'yı Geçti


Türkiye Eşitsizlikte Dünya Rekoru Kırdı

AB ölçütüne göre Türkiye’de 2012’de nüfusun yüzde 56.6’sı şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşarken nüfusun en zengin yüzde 1’lik kesimi son 10 yılda ülke servetinden aldığı payı yüzde 43 artırdı. AKP döneminde servetine servet katan yüzde 1’lik zengin kesim, servetin yüzde 54.3’e sahip.


İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tonak, İsviçreli Credit Suisse tarafından yayımlanan Küresel Servet Veri Kitabı’na göre 2014 ortası itibarıyla Türkiye’nin en zengin yüzde 1’lik kesimi ülke servetinin yüzde 54.3’e sahip olduğunu belirterek “Bu rakamla Türkiye dünyanın ikincisi. Önünde ise Rusya var. Ancak bir konuda Rusya’yı geçmiş durumdayız. 2000-2014 arasında Türkiye, en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetteki payının, yüzde 43 yükselerek en hızlı arttığı ülke oldu. Rusya’da bu oran yüzde 25. ‘AKP ne yaptı’ sorusunun en açık cevaplarından birisi bence bu”dedi.

İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından Doç. Dr. Sinan Alçın moderatörlüğünde düzenlenen Yoksulluk Paneli’nde, İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Tonak ve Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nden (BETAM) Dr. Ayşenur Acar, Türkiye’de gelir ve servet eşitsizliğinin artan boyutlarını masaya yatırdı.

Prof. Ahmet Tonak, Dünya Bankası’nın 2012 verilerine göre, Türkiye’de 16.6 milyon yoksul olduğunu, bunun da nüfusun yüzde 22’lik kesimine denk geldiğini belirtti. Dünya Bankası’na göre kişi başına günlük 4.3 doların altında harcama yapanlar yoksul olarak tanımlanıyor. Nüfusun beşte birinden fazlasının yoksul olduğuna işaret eden Tonak, Türkiye’de yoksulluğu besleyen en önemli unsurları, kırsal alanlardaki nüfusun güvencesiz çalışan kesime dönüşümü, düşük ücret ve işsizlik olarak sıraladı.

AKP yoksulluğu yönetiyor

Türkiye’de servet bilgisini yakalamanın zor olduğuna işaret eden Tonak, bu nedenle bu konuda ciddi işler yapılmadığını belirtti. Prof. Tonak, yoksullukla mücadele için ise şunları önerdi: “Birincisi; insanca yaşanabilir bir ücret. Ancak bu vatandaşlık geliri değil. Vatandaşlık geliri, belli bir seviyenin altında geliri olan aileye devletin yaptığı yardım. AKP bunu bir şekilde yapıyor. Ancak bu yoksulluğu çözmüyor, ancak yönetilebilir hale getiriyor. Her iş için uygulanacak ücretin insanların temel ve insani ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye çıkarılması gerekir. İkincisi ise çalışma saatlerinin indirilmesi. Günlük 8 saatten 7 saate indirilmesi bile işsizlik oranında yüzde 12.5’lik bir azalma sağlar.”

Bölgesel adaletsizlik zirvede

TÜİK’in yoksulluk sınırı ölçütüne göre bölgesel göreli gelir yoksulluğu yüzde 19.2 iken Güneydoğu Anadolu’da yüzde 60.1’e çıkıyor. Credit Suisse’nin raporuna göre ise Türkiye’nin en zengin yüzde 1’lik kesiminin toplam servetten aldığı pay 2010-2014 arasında yüzde 42.52 oranında artarken en zengin yüzde 10’luk kesimin payı yüzde 16.5 arttı. Türkiye’de en zengin yüzde 1 ülke servetinin yüzde 54.3’üne, yüzde 10 ise servetin yüzde 77.7’sine sahip.





Nüfusun yarıdan fazlası yoksun

Avrupa Birliği’nin ölçütüne göre ise Türkiye’de 2012’de nüfusun yüzde 56.6’sı şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşıyor. BETAM Araştırmacısı Dr. Ayşenur Acar’ın verdiği bilgiye göre, AB şiddetli maddi yoksunluk ölçütünde yer alan 9 göstergeden 4’üne sahip olamayanlar “şiddetli maddi yoksun” olarak tanımlanıyor. Bu göstergeler, “kira ve faturaların ödenmesi, evin ısınma ihtiyacının yeterince karşılanması, beklenmedik harcamaların karşılanması, her iki günde bir et, balık ya da protein eşdeğer gıdaların tüketilmesi, evden uzakta bir haftalık tatil masrafının karşılanması, bir arabaya, bir çamaşır makinesine, bir renkli televizyona, bir telefona sahip olunması” olarak sıralanıyor. Yoksulluğun ölçülmesinde farklı yöntemler kullanıldığını belirten Acar, şunlara dikkat çekti:

* AB ölçütüne göre 2012’de temel ihtiyaçlarda yoksunluk yüzde 20.6

* Yoksul şartlarda büyüyen çocukların ileride yetişkin olduklarında yoksul olma ihtimali daha fazla. Türkiye’de 0-15 yaş arası çocukların şiddetli maddi yoksunluk oranı 2011 verilerine göre yüzde 63.5

* Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de kişi başına günlük 4.3 doların altında harcama yapanların oranı yüzde 2.02, 2.15 doların altındakilerin oranı yüzde 0.6

* Türkiye’de göreli gelir yoksulluğu 2013’te yüzde 22.4, bölgesel göreli gelir yoksulluğu 2012’de yüzde 19.2












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.