ABD’de güçlü gelen iş gücü verileri, Türkiye gibi kırılganlıklarıyla öne çıkan gelişen piyasalardaki toparlanmanın sona erdiğine işaret ediyor. Son haftalarda düşen petrol fiyatlarının cari açığa olumlu katkı sağlayacağı iyimserliğiyle rahatlayan Türkiye piyasaları da Ocak 2012’den bu yana en yüksek artışı kaydeden ABD tarım dışı istihdam verisiyle sarsıldı. Cuma günü Dolar/TL 12 Kasım’dan sonra ilk kez 2.26’yı aşarken, Borsa İstanbul yüzde 1.15 düştü. 24 Temmuz 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi de yüzde 8.11 seviyesine çıktı.
Uzmanlara göre ABD verisi Merkez Bankası Fed’in 16-17 Aralık’ta yapacağı Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısını daha da önemli kılıyor, 17 Aralık’a kadar Türkiye’nin de olduğu gelişen piyasaların satış baskısı altında kalması bekleniyor.
ABD’de tarım dışı istihdam verisi, beklentilerin (230 bin) çok üzerinde 321 bin olarak açıklandı. İşsizlik oranı ise yüzde 5.8 oldu. Ortalama saatlik ücretler aylık bazda yüzde 0.4 ile güçlü artış gösterdi. Yıllık ücret artışı da yüzde 2’den yüzde 2.1’e yükseldi.
İş gücü verisi neden önemli?
İşgücü piyasasında atıl kapasitenin azalması; küresel piyasaları ve risk algısını, ABD işgücü verilerine özellikle de ücret artışlarının seyrine daha hassas kılıyor. Zira işsizlik oranında, bir ‘eşik seviye’ geçildiğinde, ücret artışları ve enflasyon ivmelenebilir. Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, son konuşmasında Fed tutanaklarında geçen, faiz artırımına ilişkin ‘kayda değer zaman’ ifadesinin kaldırılabileceğine yönelik sinyal vermiş, istihdam artışı enflasyona yansıyabilir demişti. Veriler bunun başladığını gösteriyor.
Finansman sıkıntısı artacak
Tutanaklardan ‘kayda değer’ ifadesinin çıkarılması Türkiye gibi piyasalarda bir şok dalgası yaratabilir. Türkiye’nin en önemli kırılganlığı sıcak paraya bağımlılık. Cari açık azalıyor görünse de açığın finansmanı portfoy yatırımları ve bankacılık kredileriyle sağlanıyor. Fed’in faizleri yükseltmesi halinde Türkiye ve diğer gelişmekte olan piyasalara akan paranın yönünü ABD’ye çevireceği aşikar. Bu da piyasalardaki riskleri artırırken düşen petrol fiyatlarının cari açığı 8-10 milyar dolar azaltacağı hikayesinin de pek uzun süreli olmayacağını gösteriyor. Bu sıkıntı, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından uzun zamandır dile getiriliyor.
Sonuçta, bu hafta küresel piyasalarda petrol fiyatlarındaki durum ve 16-17 Aralık Fed para politikası toplantısına yönelik beklentiler izlenirken; yurtiçinde sanayi üretimi, büyüme ve cari işlemler açığı verileri izlenecek. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin notuyla ilgili açıklama yapmamasının piyasalarda bir etkisi olması beklenmiyor.
Moody’s muamması
Geçen hafta Türkiye piyasalarının en önemli gündemi Moody’s’in Türkiye ile ilgili not güncellemesi idi. Ancak Moody’s not güncellemesini 8 Ağustos’ta olduğu gibi pas geçti. Derecelendirme kuruluşu 11 Nisan’da Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir notun en düşük seviyesi olan Baa3’te teyit etmiş, görünümü ise ‘durağan’dan ‘negatif’e çevirmişti.
Diğer yandan kasım ayı enflasyon verileri açıklandı. Enflasyon gıda fiyatlarındaki sınırlı artış ve petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle tahminlerden biraz daha düşük gelse de yüzde 9’un üzerine çıktı. Bu hafta açıklanacak sanayi üretimi verisi son çeyreğin ilk sanayi üretimi verisi olmasından dolayı önem taşıyor. Veri bir sonraki dönem büyümeye de yön verecek. Çarşamba açıklanacak üçüncü çeyrek büyüme verisi ise hükümetin OVP’de büyüme hedefini ne kadar tutturabileceği konusunda işaret verecek. Ekonomistler büyümenin yüzde 2.9 olmasını bekliyor.
Rusya’da sular durulmuyor
Küresel piyasalarda gündem maddeleri ise ABD tarım dışı istihdam verileri dışında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası toplantısı, petrol fiyatlarında devam eden düşüş, Rus ekonomisinin durumu ve Japonya’nın notunun düşürülmesi oldu. ECB ek parasal genişleme önlemlerini 2015 başına erteledi. Moody’s Japonya’nın kredi notunu AA3’ten A1’e indirdi. Sonuçta, bu hafta dolar Japon yenine ve Avro’ya karşı değer kazanmayı sürdürdü. Avro/dolar paritesi 1.2284’e, dolar/yen paritesi 121.40’a geriledi. Rusya Merkez Bankası ise Ruble’deki değer kaybını durdurabilmek için piyasalara müdahalede bulundu. Ancak etkili olamadı. Dolar/ruble yine de 54.2’ye çıktı. Brent ham petrolünün varili 68.94’ten kapandı. İsviçre referandumu ve ABD istihdam verileri ise altın fiyatlarını düşürdü. Altının onsu 1190.40 düzeyine indi.
Borsa kaybettirdi,
altın ve döviz kazandırdı
Geçen hafta Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda yüzde 1.08 değer kaybetti. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı haftalık yüzde 2.66 artışla 86.70 liraya, cumhuriyet altının satış fiyatı da yüzde 2.63 yükselişle 586 liraya çıktı. Avro’nun satış fiyatı ise yüzde 0.62, ABD dolarının satış fiyatı yüzde 2.08 prim yaptı.
Borsa İstanbul’da bu hafta en çok yükselen hisse senedi Afyon Çimento oldu. Şirket hisseleri yüzde 40.26 değer kazanırken, onu yüzde 37.98’lik artışla Kaplamin hisseleri, yüzde 31.22’lik kazançla da Metro Petrol hisseleri izledi.
Geçen hafta önde gelen ve değerlendirmeye alınan 10 kamu bankası ve özel bankanın faiz oranı ortalamaları üzerinden yapılan hesaplamalara göre, 1 ay vadeli mevduat faizi ortalama yüzde 0.09 haftalık net getiri sağladı.
Yorumlar
Yorum Gönder