Sektör açısından 2014'ün en önemli gelişmelerinin kur ve faizdeki sert yükseliş ile kredilere getirilen taksit sınırı olduğunu ifade eden bankacılar, takipteki kredilerde artış yaşandığını ancak bunun yönetilebilir olduğunu belirtiyor. Bankacılar 2015'in ise daha iyi bir yıl olmasını bekliyor.
Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, 2014'te gerek Fed'in varlık alım programında gittiği daralma gerekse Türkiye'deki politik gelişmeler, karışık jeopolitik ortamın yarattığı ek kırılganlık sonucu faiz ve kurda görülen sert yükselişin bankacılık sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi. Açıkalın şöyle devam etti "Ayrıca hem Merkez Bankası hem de BDDK tarafından alınan önlemlerle birlikte kredi büyümesi referans olarak belirtilen seviyelere geriledi. Bireysel kredi büyümesi ise kurumsal kredi büyümesinin gerisinde kaldı" dedi.
Yılın ikinci yarısında ise küresel piyasalardaki olumlu hava ile birlikte sektörde büyüme ve karlılıkta toparlanma yaşandığına işaret eden Açıkalın, bunun sonucu olarak da sektörün yılı yine 2013 yılsonu seviyelerine yakın bir karlılık ile bitireceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Bireysel ihtiyaç kredileri ve kredi kartları aktif kalitesinde ise sınırlı bir bozulma görüldüğüne dikkat çeken Açıkalın, "Bireysel ihtiyaç kredilerinde takipteki kredi oranı 2013 sonundaki yüzde 3'ten yüzde 3.7'ye yükseldi. Kredi kartlarında ise bu oran yine geçen yıl sonundaki yüzde 5 seviyesinden yüzde 6.9’a geldi. Şu anda trende baktığımızda bozulmanın sınırlı bir seviyede kalacağını düşünüyoruz. Zira bankalar da artık özellikle bireysel tarafta daha etkin bir risk yönetimine sahip" dedi.
Sektör açısından 2015'in hem kredi büyümesi, hem de kârlılık olarak 2014’ten daha iyi bir yıl olacağını öngören Açıkalın, "Son yıllarda düzenleyici kurumların attığı adımlar neticesinde KOBİ ve ihracat kredilerinde gerçekleşen güçlü büyüme trendinin 2015'te de süreceğini düşünüyoruz. Altyapı yatırımları ile proje finansmanı kredilerinde yakalanan büyüme de devam edecek. Tüketici kredileri ve kredi kartlarında da 2014’e göre bir miktar daha olumlu bir tablo öngörüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ise 2015'te sektörde kredi büyümesinin mevcut seyrine devam etmesini ve Merkez Bankası’nın öngördüğü şekilde yüzde 15 civarında gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Sektörün kredileri daha fazla oranda iç kaynaklardan finanse etmeyi hedefleyeceğini ifade eden Leblebici, "Ekonomik aktivitenin seyrine bağlı olarak sorunlu kredi oranlarında bir miktar artış beklenebilir. Bu ihtimale karşı sektör olarak gerekli tedbirleri alarak sağlam sermaye yapımızı korumaya devam edeceğiz. Bu noktada, Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıklara yapacağı destek ile alakalı olarak yaptığı son düzenlemelerin de sektöre olumlu etkisi olacaktır" dedi.
Leblebici, Türkiye ekonomisine ilişkin ise şu öngörülerde bulundu:
"2015 yılı, özellikle gelişmekte olan ülkeler için mevcut yapılarını yeniden gözden geçirme yılı olacak. Merkez Bankası’nın küresel ekonomideki şoklara özellikle son dönemde hızlı tepki verdiğini gözlemliyoruz. Orta Vadeli Program’da enflasyonla mücadelenin birinci öncelik olarak belirlenmiş olmasını da olumlu bir gelişme. Türkiye için bu dönemde cari açık önemli bir kırılganlık unsuru. Sürdürülebilir bir büyüme için cari açığı daha da aşağılara çekmeliyiz. Petrol fiyatlarındaki düşüş ise hem enflasyon ve cari açık tarafında nefes aldıracak hem de harcanabilir gelir düzeyini artırarak iç talebe olumlu etki yapacaktır."
Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu da 2014'te bankacılık sektörünü etkileyen en önemli faktörlerin tüketici kredileri ile kredi kartlarında taksit sayısı sınırlaması, kur ve faiz gelişmeleri olduğunu söyledi. Güzeloğlu'nun verdiği bilgiye göre 2014 yılının ocak-eylül döneminde sektördeki toplam krediler yüzde 13 büyüdü. Perakende krediler sadece yüzde 4.5 büyürken perakende dışı segmentlerdeki büyüme yüzde 17 düzeyinde gerçekleşti.
Yorumlar
Yorum Gönder