Türkiye ekonomisiyle ilgili pembe tablo çizen Şimşek, “Yoksulluk azaldı. Borç endişe kaynağı olmaktan çıktı. Vatandaştan beklentimiz tasarruf yapmaları” dedi.
Türkiye'nin orta vadede enflasyon, cari açık gibi sorunları olsa da her iki veride de başarı yakaladıklarını iddia eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, borcun endişe kaynağı olmaktan çıktığını, sağlık sisteminin iyileştiğini, yoksulluğun azaldığını, gelir dağılımının iyileştiğini belirterek vatandaşa tasarruf çağrısı yaptı. Şimşek, "En temel problemimiz tasarruflar. Bizim beklentimiz vatandaşlardan gelece bir miktar yatırım yapmaları, tasarruf yapmaları" dedi.
Bu yıl beşincisi düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nın açılış konuşmasını yapan Şimşek, "Küresel terör tehdidine rağmen bu kadar insanın dünyadan ve Türkiye'den gelmiş olması büyük bir başarıdır" dedi.
Şimşek şöyle devam etti: "Öyle bir dönemden geçiyoruz ki kısa vadeli sinyaller üzerine odaklanırsak hikayeyi kaçırabiliriz. Son yılların en zor en karmaşık kriziyle ve jeopolitik gerilimiyle karşı karşıyayız. G20 zirvesi sonrasında iyileşme sürecine girdik. Herkes resmin vahametini biliyor ama yapılması gerekeni de iyi biliyor. G20'de ne para politikası ne maliye politikası tek başına zayıf büyüme problemini çözemez bunu yapısal reformlarla yapabilir dedik.Her şey güllük gülistanlık olsaydı karşınıza her gün yapısal reformlarla çıkmazdık."
Şimşek yapısal reformlarla ilgili şifrelerin iyi çözülmesi gerektiğini, iyi çözülmesi halinde büyük iş fırsatlarının çıkacağını belirtti.
Enflasyon başarı
Türkiye'nin bu dönemi iyi geçirdiğini iddia eden Şimşek, gelir dağılımının son 15 yılda düzeldiğini, AB ile aranın kapandığını, sağlık sisteminin iyileştiğini, Türkiye'nin mutlak yoksullukla mücadelede başarı olduğunu öne sürdü.
"Türkiye'nin en temel sorunu bütçenin dengeleri olmuştur" diyen Şimşek, geçen sene Türkiye'nin bütçede dengeyi sağladığını, borcun bir endişe kaynağı olmaktan çıktığını iddia etti.
Şimşek şöyle konuştu: "Para politikasını çok eleştirebilirsiniz, eleştiriler var, olabilir. Türkiye tek haneli enflasyonu indirdi. Bu bir başarı ama bunun kalıcı olması lazım. Bizim en temel problemimiz tasarruflar. Bu tasarruf oranıyla Çin ve Hindistan kadar büyüyemeyiz. Bugün kredilerin mevduata oranı yüzde 120'ye ulaşmış. TL açısından bakarsanız 140'ları aşmış. Dolayısıyla sistem derinliğe sahip değil. Tasarruflarımız yüksek olsaydı sermaye piyasaları daha derin olsaydı bu reform gündemiyle bu bütçe dengesi ve küresel konjonktürle daha başarılı olurduk.Bizim beklentimiz vatandaşlardan gelece bir miktar yatırım yapmaları."
Şimşek, enflasyon ve cari açıkta sorunların orta vadeli olduğunu belirterek, yapılacak yeni nesil reformlarla Türkiye'nin yüksek gelir grubuna gireceğini söyledi.
Ciddi sermeye çıktı
Şimşek, geçen sene Türkiye'den ciddi sermaye çıkışı olduğunu dile getirerek, "Sermaye negatif faiz veren ülkelere gitti. Çünkü endişe var. Büyüme endişesi, jeopolitik endişeler nedeniyle gelişmekte olan diğer piyasalardan da çıkış oldu. Gelişmekte olan ülkelerden 540 milyar dolar kaçtı" dedi.
İlk 10 ekonomi arasına girme hedefi olan Türkiye'nin iş yapma kolaylığında 55. sırada olmasının kabul edilemez olduğunu belirten Şimşek, yine de bir ilerleme olduğunu söyledi.
Kurumların kalitesinin çok önemli olduğunu belirten Şimşek, "Burada algı bozulması var. Gerçeklik algı kadar kötü değil ama yine de bir bozulma var. Reformları bu nedenle yapıyoruz" dedi.
90'lara dönmeyiz
Şimşek Türkiye'nin gündemine oturan terör olayları ile ilgili ise "Geçen hafta bu ülkede ne oldu derseniz tabi ki terör olayları konuşulacak. Terör küresel bir problemdir. Hangi din kisvesi altında olursa olsun, menşei ne olursa olsun terör lanetlidir. Brüksel'de PKK çadır açınca sorun yok, IŞİD çadır açınca sorun var. Kaynağı ne olursa olsun terörle mücadele çok önemli" dedi.
Gelecek on yıl içinde orta gelir tuzağından kaçınmak için, rekabet gücünün artması için reforma ihtiyaç olduğunu ifade eden Şimşek, "Reform yapmamak gelecek nesillerden hırsızlık demektir, gelecek nesillere zulüm demektir. Bu kadar ağır bir suçtur. Terörün amacı da bu reformları zayıflatmak. Terörün ilacı daha çok reform daha çok demokrasi, hak ve özgürlüktür. Halkımız yanımızda. Güneydoğu'da görüyorsunuz. Halk samimiyetimize inanıyor. 90'ların tuzağına düşmeyeceğiz" diye konuştu.
ZİRVEDEN NOTLAR
Mustafa Koç unutulmadı
Uludağ Zirvesi'nde geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren işadamı Mustafa Koç için anma yapıldı. Video sunumunda Koç'un hayata bakışı, Türkiye ekonomisine sunduğu katkı, uluslararası arenadaki yeri ve kültür sanata desteği ile ilgili bilgiler verildi. Videoda Ümit Boyner, Vuslat Doğan Sabancı, Cem Boyner, Oya Eczacıbaşı, Ayşegül Dinçkök, Fuat Güner, Osman Çamıklı, Mustafa Koç'a dair anılarını ve düşüncelerini anlattı.
İş dünyası Uzakdoğu'ya kaybetti
Zirve bünyesinde düzenlenen "Yarının rekabetçi sektörleri panelinde" patronlar, potansiyel vaad eden sektörlere ilişkin öneriler sundu. Panelde konuşan Sabancı Holding Sigorta ve Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye'nin pek çok alanda bugünkü şartlarda dünyayla rekabet edemeyeceğini kaydetti. Türkiye'de emeğin ve sermayenin oldukça pahalı olduğunu kaydeden Dinçer, "Asgari ücretten sonra Uzakdoğu'ya karşı toptan kaybettik. Türkiyede enflasyon ve yüksek reel faizler nedeni ile sermaye de pahalı. Önümüzdeki dönemlerde eğitim ve sağlık alanlarında fırsatlar çıkabilir, atılımlar yaşanabilir" dedi.
Halka arz için anlaşma yokSabancı Holding Sigorta ve Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer, Carrefoursa'da ikincil halka arz için Bank of Amerika ile herhangi bir anlaşmanın olmadığını açıkladı. Konu ile ilgili haberlerin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Dinçer, halen yüzde 2 olan halka arz oranını yükseltmeyi hedeflediklerini ancak buna ilişkin bir takvim planlamadıklarını belirtti.YENİ MAĞAZALARVERİMLİLİĞİ DÜŞÜRDÜHisse satışına niyet olarak sıcak baktıklarını, borsanın da yıl başından bu yana yüzde 15 civarında yükselme gösterdiğini aktaran Dinçer, "Ancak halka arz uzun bir süreç. Şu an bununla ilgili bir plan yok. Geçen yıl Carrefoursa'da önemli bir büyüme gerçekleştirdik. Operasyonel olarak önemli satın almalar yaptık, çok sayıda mağaza açtık ve şirketin satış alanı yüzde 70 büyüdü. Çok fazla yeni mağaza olduğu için doğal olarak şirketin operasyonel verimliliğinde düşüşler var. Öncelikle bunu düzeltmemiz şirketi düzgün bir hale getirip operasyonel verimliliği gereken noktaya getirmemiz lazım. Finansallar stabil hale bu durum düşünülür."YABANCI GELMEZYERLİLER GİDERAçıklamalarında terör olayları nedeni ile perakende sektöründe yaşanan sıkıntılara da değinen Dinçer, gıda ve teknoloji alanında marjinal kısa süreli düşüşlerin olduğunu yıl sonu bilançolarını etkileyecek bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti. Teknoloji perakendesi alanı da yabancı şirketlerin geç gelmemeleri ve piyasayı yeterince anlayamamaları nedeni ile başarısız olduğunu kaydeden Dinçer, "Bu alanda yeni girişler olmaz. Konsolidasyon olur" açıklamasını yaptı.
Tesla olmazsa Mesla yaratırız
Akfen Holding Başkanı Hamdi Akın ise otomotiv, enerji ve sağlık alanları da fırsatlar olduğunu kaydetti. Açıklamalarında yerli otomobil projesine ilişkin eleştirilerde de bulunan Akın, "Yerli Motorlu araba yapmak yerine neden elektrikli yapmıyoruz. Motorlu araba 100 yıl önce yapıldı. Elektrikli araba ile bizim aramızdaki fark 1-2 yıl. Bir Tesla yaratacağımıza inanıyorum. Tesla olmasa da Mesla yaratırız. Bence ülke elektrikli arabaya fokus olmalı burada argeye büyük teşvik vermeli" dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder