Ana içeriğe atla

Kavunu yiyen kabuğunda kayar

Türk İran İş Konseyi Başkanı Reza Kami’den Rıza Sarraf yorumu:
Kavunu yiyen kabuğunda kayar


Türk İran İş Konseyi Başkanı Kami, Rıza Sarraf’ın yaptıklarının sonuçlarına katlanacağını belirterek “İran’da bir söz vardır. Kavun yiyen kabuğunda kaymayı göze alır. Rıza Sarraf’ın İran ile bir ilişkisi yok. ABD’de devam eden dava kişisel” dedi.
 

Türk İran İş Konseyi Başkanı Reza Kami, Türkiye ve İran arasındaki ticaretin 2 yıl içinde 30 milyar dolara çıkacağını açıklayarak, İran’daki şeffaflaşma ile birlikte Rıza Sarraf gibi aktörlerin ikili ilişkilerden silineceğini vurguladı. Uludağ Zirvesi sırasında Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Kami, Miami’de tutuklu bulunan 17 Aralık’ın kilit ismi işadamı Rıza Sarraf ile ilgili “Artık Rıza Sarraf ve diğer konular şahsi konular. Var olan boşluktan suiistimal etmiş ve kullanmışsa onun şahsi meselesidir ve sonuçlarına da katlanmak zorundadır. İran’da bir söz vardır. Kavunu yiyen kabuğunda kaymayı göze alır. Kavunu yemişse buna katlanacaktır. Rıza Sarraf’ın İran ile bir ilişkisi yok. ABD’de devam eden dava kişisel” dedi.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf, 19 Mart’ta ABD’de dolandırıcılıktan tutuklanmıştı. İran kökenli Türkiye vatandaşı işadamı, İran’a uygulanan yaptırımları delmek amacıyla bir şebeke kurup yüz milyonlarca dolarlık yasadışı bankacılık işlemi yapmaktan suçlanıyor.
Balon patladı
Rıza Sarraf ve diğerleri o kadar önemsizler ki iki ülke ilişkilerini etkileyemezler diyen Kami, Rıza Sarraf ile ilgili meselenin olağanüstü koşullarda yaşanan bir durum olduğunu söyledi. Kami, “Tabii ki ülkelerde de olağanüstü fırtınalı bir durum olduğunda insanlar bir yol bulmaya çalışacaklar. Bunu hatta bir balona benzetebilirsiniz. Balonu bir tarafından ne kadar sıkarsanız diğer tarafı şişmeye başlar. Eğer gereğinden fazla bir baskı uygularsanız da bu patlayacaktır. Ben de bu yaşananları balona benzetiyorum. Bir taraftan sıkılmış diğer yandan bir şişkinlik yaratılmış. Ama şu anda o durumlar geçti. Artık normal bir süreç yaşıyoruz” dedi.
Şeffaflık gelecek
Ekonomi şeffaf olduktan sonra bu tarz ‘kaçamaklara’ yer kalmayacağını ifade eden Kami, şöyle devam etti: “İran şu anda ekonominin tamamen şeffaf olması yönünde adımlar atıyor. Devletin bir diğer amacı da özelleştirme. Devlet özelleştirmeyi tamamladığında, müdahalesi az olduğunda herhangi bir suistmal yaşanmayacak ve bu tarz konular gündeme gelmeyecek.  Şu anda hem devlet hem ulusal şartta hem de farklı bölgelere yönelik projeler geliştirdi. İnsanlar gelip projeleri inceleyerek ekonomik faaliyetini yapabilir. Projelerin hangi bölgelerde ve hangi boyutlarda olduğu artık çok şeffaf.”


Ticaret 30 milyardolara çıkacak
Türkiye’nin ambargo zamanlarında da en zor zamanlarda da İran’ın yanında olduğunu ifade eden Kami, ambargonun kaldırılmasının ardından Türkiye’nin diğer ülkelere göre kesinlikle daha fazla ön planda olacağını söyledi. Kami, şöyle devam etti: “Bölgede çok ciddi sıkıntılar yaşanırken, özellikle Irak ve Suriye konusu düşünüldüğünde İran ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler 1 milyar dolardan 2012 yılında 22 milyar dolara ulaştı. Ticaretin iki yıl içinde 30 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Şu anki rahat koşullara bakıldığında bu hedefin daha da aşılması mümkün. Türk firmaları İran’a uzun vadeli yatırım yapmalı. Bu da işbirliği ile olabilir. İşbirliği hizmet sektöründe de olabilir, diğer sektörlerde de olabilir, İran’da Türkiye’de ya  da serbest bölgelerde ortak bir iş başlatıp bölgeye ve pazara hitap edebilir.” İran ve Türkiye’nin hiçbir zaman birbirlerine rakip olmayacağını ifade eden Kami, “İran ve Türkiye bence ciddi işbirliği yaparak ciddi bir potansiyel ve güç oluşturabilirler. İşbirliği yaparlarsa belki de Batıya rakip olup kendi bölgelerini kendileri yönetebilir” dedi.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/506791/Kavunu_yiyenler_kabugunda_kayar.html



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.