Ana içeriğe atla

Bir günde iflas erteleme mi olur?

TBB Başkanı Aydın, mahkemelerin iflas ertelemeye bir günde karar verdiğini belirterek bunun borçlu alacaklı ilişkilerinde tehlikeli bozulmalara yol açtığını söyledi.


Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, İcra ve İflas Kanunu’nda 2003 yılında yapılan değişikliğin borçlu ve alacaklı ilişkilerinde tehlikeli bozulmalara yol açtığını söyledi. Uludağ Ekonomi Zirvesi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aydın, “Genişletilmiş iflas erteleme hükmü, ilk uygulamaya sokulduğu günden bu yana yaygın bir şekilde kötüye kullanılıyor. Borçlular, izin verilen azami 5 yıl süreye kadar rutin bir biçimde erteleme talep ederken, mahkemeler de bu ertelemeyi rutin bir biçimde yapıyor. Bir firmanın iyileşeceğinin 1 günde nasıl anlaşılacağını biz anlayamıyoruz. Adam perşembe günü başvuruyor cuma günü kararı alıyor. Ne yetenekli kişiler var ki aynı anda 3-4 sektörde faaliyet gösteren firmayı, giriyor aynı gün alıyor, sonra bir günde karar aldırıyor” dedi.

Düzenleme yapılacak
Aydın, uygulamada gerek bankalar gerekse şirketler tarafındaki sorunların giderilmesi için yeni düzenleme istediklerini belirterek “Sistem istismar ediliyor. Bu istismar şirketin ya da bizim yanlışlarımızdan kaynaklanabilir. Biz bunların ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bizimse bizim, reel sektörünse reel sektörün, firmanınsa firmanın, hukuk sistemindeyse o tarafın bu noksanlıkların bütün paydaşlarıyla bu işin çözümü için devletle iletişim halindeyiz. Devlet bu konuda bir düzenleme yapılması hususuna sıcak bakıyor. Adalet Bakanlığı çalışıyor, İcra İflas Yasası’nda bir değişiklik olacak. Adalet Bakanlığı’na gittik anlattık” diye konuştu.

Kredilerde sıkıntı var
Bankacılık sisteminde son dönemde kredilerin geri dönüşlerinde bazı sıkıntılar olduğunu söyleyen Aydın, bunun ‘kesinlikle’ yönetilebilir düzeyde olduğunu söyledi.

BDDK verilerine göre, bankacılık sektörü kredileri ocak sonunda yüzde 19.3 artışla 1.5 trilyon liraya ulaştı. Brüt takipteki alacakların toplam nakdi kredilere oranı Ocak 2015’te yüzde 2.87, Ocak 2016’da da yüzde 3.18 olarak gerçekleşti.

Bankaların kredileri geri çağırmasının söz konusu olmadığını söyleyen Aydın, “Şu anda kârı belli bir noktada tutabilmek için hacimsel büyümeye oynuyoruz. Böyle bir şey yaparsak bir önceki yılın kârlılığını elde edemeyiz. Kurumsal krediler daha hızlı artıyor, bireysel daha yavaş. Kurumsal 15-16, bireysel 7-8. Türk bankaları, istihdama büyümeye ve ihracata kredi veriyor” diye konuştu.


[Haber görseli]
Ücret ve komisyona 1.8 milyar TL
Hüseyin Aydın, sektörün 2015 yılında 1.8 milyar TL ücret ve komisyon iadesi ödediğini belirterek “Bu 20 milyar TL daha az kredi demektir. 20 milyar TL daha az kredinin de kredi maliyetlerine yansıması vardır” dedi.

Ziraat Bankası’nın ise geçen yıl 600 milyon liralık ücret ve komisyon geri ödemesi yaptığını ifade eden Aydın, “En küçükten başlayarak ödedik. Şimdi kişi sayısı, az miktarı yüksek ödemeler kaldı. 3 bin 5 bin olanları tuttuk ama onları da ödeyeceğiz. Ziraat Bankası bu yıl da yaklaşık 300 bin kişiye 250 milyon lira ücret ve komisyon geri ödemesi yapacak” bilgisini verdi.

Tasarruflar kıt
Bu konuda da atılması gereken adımlar olduğunu söyleyen Aydın, hakem heyetlerinin yeniden düzenlenmesi ve düzenlemelere aykırı aldıkları kararlardan sorumlu olmaları gerektiğini söyledi. Aydın, “Bankacılık hizmetlerinden alınan ücret ve komisyonlara sınırlama veya yasak getirilmesi faiz oranları üzerinde baskı yapıyor. TBB’nin söylediği, düzenlemelere uymak kaydıyla hizmet alan ücretini ödemelidir” dedi.

Türk bankacılık sisteminin rekabette en büyük dezavantajının ‘tasarrufun kıtlığı’ olduğunu ifade eden Hüseyin Aydın, “Tasarruf reformlarla artar. Kişi başına milli gelir artmalı ki artsın. Bir yandan da Türk toplumu genç, tüketiyor. Bu işin içinde farklı sosyo-kültürel gelişmeler de var” dedi.

Özkaynak kârlılığı düşük
Bankaların özkaynak kârlılığının sermaye maliyetinin altında kalarak özkaynak büyümesini destekleyecek yeterlilikte artmadığını söyleyen Aydın, “Mevcut durumda sermaye maliyeti yüzde 15, ortalama sermaye getirisi ise yüzde 10 düzeyinde. Özkaynaklar risk artışı kadar artmaz ise kredi büyümesi sürdürülemez. Basel’den gelen yükler de dikkate alınarak bir hesaplama yapıldığında, sektör olarak 2018 yılında sermaye yeterliliğinde sınıra geliniyor” dedi. Aydın, Basel III uygulamalarının sermaye yeterliliğine 150-200 baz puan ek yük getireceğini belirtti.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.