Yerebatan Sarnıcı'nın olası bir depremde hasar göreceğini tespit eden İBB'nin yapıya müdahale edebilmek için yaptığı başvuruya ret yanıtı geldi. Uzmanlara göre sütun başlarındaki gergi boşlukları büyük tehlike yaratıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, dürn akşam Yerebatan Sarnıcı güçlendirme projesine Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan ret yanıtı geldiğini açıkladı. Gelen yanıtı Twitter hesabından duyuran Polat, "Üç duayen profesör, biri Bizans sarnıçları üzerine doktoralı iki doktor, bir restorasyon uzmanı yüksek mimar, 2 restorasyon uzmanı yapı mühendisinin imzası olan projemiz hiç zaman kaybetmemişiz gibi yeni heyetlere havale edildi" bilgisini paylaştı.
Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından 532 yılında yaptırılan Yerebatan Sarnıcı'nda dört yıldır restorasyon çalışmaları devam ediyor. İBB, sarnıcın ziyarete kapalı bölümündeki restorasyon çalışmaları sırasında ise sütun başlarında "gergi boşlukları" olduğunu belirledi. Yapılan statik bir çalışma da olası depremde Sarnıç'ta ciddi hasarların oluşabileceğini, hatta göçmelerin bile yaşanabileceğini ortaya koydu. İBB, daha sonra da yapıya acilen müdahale edilmesi gerektiğine işaret ederek statik güçlendirme projesini Koruma Kurulu'na sunmuştu.
İBB'nin yaptığı başvurunun ayrıntılarını anlatırken İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, Sarnıç'ın içinde bulunduğu tehlikeyi şöyle anlattı: "Gergilerin deformasyona uğraması, özellikle sütün başlarında sürekliliği olmayacak şekilde devam etmeleri yapıyı büyük oranda tehlike altına atıyor. Yapının göçme tehlikesi var. Şu anki tespitlerimiz bu yönde. Tabii alanında uzman bilim heyeti tarafından konu değerlendirildi. Yapı modellendi. Beklediğimiz İstanbul depreminde yapının hasar alma ihtimali ortaya çıktı. Prof. Dr. Feridün Çılı denetiminde bir statik güçlendirme projesi hızla hazırlandı tarafımızca. Tabi bu statik projeyi bilimsel danışma kurulumuz tarafından değerlendirildi ve 52 gün önce İstanbul 4 numaralı koruma bölge kuruluna ilettik."
"Ziyaretçilerin güvenliği açısından da önemli"
İstanbul’un en büyük tarihi su sarnıcı olan Yerebatan Sarnıcı, 19. yüzyıla dek su kaynağı olarak kullanılıyordu. Kayaların oyulmasıyla yapılan ve pişmiş tuğla tonozla örtülü sütunlarla ayrılmış 297 bölmesi bulunan Sarnıç, tarihi yarımadanın merkezinde yer alıyor. Restorasyon uzmanı ve mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, sarnıcın dünya miras alanı içerisinde yer aldığına dikkat çekiyor.
Restorasyon çalışmalarını yerinde incelediğini belirten Ahunbay'a göre hem bu önemli yapıyı ayakta tutmak hem de ziyaretçilerinin güvenliğini sağlamak açısından sağlamlaştırma çalışmaları önem taşıyor. Ahunbay, "Bazı yerlerde kemerlerin arasında başların üzerinde bulunan gergiler eksik. Bu demek oluyor ki, yani sarsıntı olduğu zaman bunlar yıkılabilir" diyor.
Ahunbay, Sarnıç'ın geçmişini de şöyle anlatıyor: "İstanbul biliyorsunuz su kaynakları sınırlı bir yerleşim Antik dönemden beri ve Roma çağında çok su tesisi yapılıyor. Bizans döneminde de devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de Yerebatan Sarnıcı. 19. yüzyılda da Yerebatan Sarnıcı turistik bir atraksiyon haline geliyor, içinde sandalla dolaşılıyor. Cumhuriyet döneminde de bunların sorumluluğu belediyeye verilmiş durumda."
İBB’nin hazırladığı statik projesine göre sadece Yerebatan Sarnıcı değil, çevresindeki yapıların da tehdit altında olduğu belirtiliyor.
Yerebatan Sarnıcı'nı güçlendirme projesine ret - DW Türkçe
Yorumlar
Yorum Gönder