Ana içeriğe atla

Turkish rights activist Osman Kavala to remain in prison

He's never been convicted of an actual crime: Why has Turkish philanthropist and civil society activist Osman Kavala been in prison for 1,144 days? A court has now extended his imprisonment. 


After spending 1,144 days in prison, the 63-year-old entrepreneur and human rights activist Osman Kavala, who has never been convicted of a crime, is now standing trial as part of the third lawsuit filed against him, on charges of "attempting to overthrow the constitutional order of Republic of Turkey" and "securing for purposes of political or military espionage information that should be kept confidential for reasons relating to the security and interests of the state."

The first hearing of the trial was held at an Istanbul court on Friday. Kavala attended the hearing via video link. He stated that the accusations in the indictment were not based on factual evidence and that they are contrary to his world view, ethical values and the aims of the NGOs he is responsible for. "My ongoing imprisonment, based on these strange accusations so remote from the truth, has become a kind of mental cruelty. I hope this will be the last indictment of its kind," he said.

The court ruled for the continuation of Kavala's imprisonment. The prosecutor requested the witnesses to be ready for the next hearing, which will be held on February, 5, 2021.

Who is Osman Kavala?

Kavala is one of the most prominent civil society figures in Turkey. The businessman has contributed to the establishment of several publishing companies in Turkey since the early 1980s, going on to support numerous civil society organizations a decade later.

In 2002, he founded Anadolu Kultur, a nonprofit organization in Istanbul supporting cultural and social projects. The organization's objectives included enabling the production and promotion of arts and culture in Turkey, supporting local initiatives, emphasizing cultural diversity and rights and strengthening local and international collaborations. 

He was also a founding member of philanthropist George Soros' Open Society Foundation in Turkey.

Previous accusations related to Gezi Park protests

Kavala was previously accused of orchestrating and financing the Gezi Park protests in Istanbul in 2013.

He was taken into custody on October 18, 2017, following a meeting with the German Goethe Institute concerning a joint project with Anadolu Kultur.

After two weeks in custody, on November 1, 2017, Kavala was arrested on the charges of "attempting to overthrow the constitutional order" and "attempting to overthrow the government" and subsequently sent to the maximum-security prison Silivri outside of Istanbul.

He was acquitted in February, but a fresh arrest warrant was issued against him only hours later, this time for a separate case accusing him of being involved in the June 15, 2016, coup attempt.

A mass of people smiling, clapping, and a woman showing a victory sign: Supporters celebrate in Istanbul after Osman Kavala's acquittal on February 18, 2020.

Supporters celebrated after Osman Kavala's acquittal on February 18, 2020, but he was arrested again a few hours later

Nearly one month later, he was once again freed from this accusation but was kept in remand detention on the charge of "political or military espionage."

Against European Court of Human Rights ruling

Kavala was kept in prison despite an the European Court of Human Rights (ECHR) decision stating that he should be released immediately. On December 10, 2019, the ECHR had ruled that the European Convention on Human Rights had been violated and ordered Kavala to be released immediately. The ECHR concluded that Kavala's arrest was based on political motives, without any reasonable evidence backing the accusations. However, Turkish officials did not implement the decision and said the ECHR's judgment was not final.

In May 2020, the European Court of Human Rights rejected Turkey's request for the chamber judgment in Osman Kavala's application to be referred to the Grand Chamber, finalizing its December 10, 2019, judgement.

In September 2020, the Istanbul Chief Public Prosecutor's Office prepared a new indictment, accusing Kavala of collaborating with Henri Barkey, a prominent Turkey scholar in the United States, and "having taken a role in the coup attempt." Kaval faces a sentence of life in prison.

Osman Kavala visited by his wife, Ayse Bugra, in prison. A big picture of the Mediterranean is in the background.

Kavala visited by his wife, Ayse Bugra, in prison

No legal basis for detention

Professor Koksal Bayraktar, one of Kavala's attorneys, noted that the indictment was no more than presumptive fiction and was not based on any concrete evidence: "Overthrowing the constitutional order and obtaining confidential information of the state for espionage are very serious accusations. To file a lawsuit on those crimes, concrete evidence and events are needed. However, there is no legal basis or determination in the indictment regarding the charges," he said.

The indictment accuses Barkey of links to the network of US-based Islamic preacher Fethullah Gülen, who is accused by the Turkish government of orchestrating the July 15, 2016, coup attempt. In addition to that it attempts to tie the Gezi Park protests to the July 2016 coup attempt and to Kavala and Henri Barkey. Still, there is no evidence supporting these claims.

'The charges are political'

Koksal Bayraktar says the Gezi Park protests were mentioned in over half of the new indictments, yet he points out that Kavala was acquitted of all charges in the Gezi trial. 

Human rights organizations across the world have strongly criticized Kavala's arrest and said the charges are political.

"Kavala has been detained for 38 months. We are faced with a situation that is against human rights," Bayraktar added.

Turkish rights activist Osman Kavala to remain in prison - DW Deutsche Welle








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.