Ana içeriğe atla

Türkiye’de madenciler hangi koşullarda çalışıyor?

Türkiye’de Madenciler Günü bu yıl da ağır çalışma koşulları, ölümler ve hak mücadelesiyle anılıyor. İş kazalarının en fazla yaşandığı sektörlerden biri olan madencilik, kârlılıkta ise tüm sektörleri geride bırakıyor.


"24 saat vardır bir günde, bu 24 saatin 8 saati yer altında geçer. Servise bindiğimizde acaba bugün nereye gideceğiz, ne iş yapacağız kurgusu başlar kafamızda."

Maden işçisi Mehmet Çolak, dünyanın en ağır iş kolu olan madenciliği bu sözlerle anlatıyor. "Bindik servise, indik maden ocağına. Tertibimiz verilir. Ne iş yapacağımız belirlenir. Kimi zaman yangın çıkar. Bu sefer de insan psikolojik olarak bunalıma girer. Yine acaba o yere mi gireceğim diye düşünür. Ama mecbur gireriz. Yangınla mücadele ederiz. Ekmeğimizi kömürden, kara elmastan çıkartırız" diyor.

18 yılda 1821 ölüm

Çolak, Türkiye'deki 210 bin maden işçisinden sadece biri. Türkiye'de madenciler, Dünya Madenciler Günü'nü bu yıl da iş kazaları, meslek hastalıkları, hak kayıpları ve ölümlerle karşıladı. İş güvenliği önlemlerinin yetersiz olması, denetimsizlik ve ihmaller nedeniyle madencilik, metal ve inşaat sektörü ile birlikte Türkiye'de en fazla iş kazasının yaşandığı üç sektörden biri.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre bu yılın 11 ayında 60 madenci, son 18 yılda ise 1821 madenci yaşamını yitirdi.

Her yıl onlarca maden işçisinin yaşamını yitirdiği sektörde, düşük işçi ve iş güvenliği maliyetlerine karşılık karlılık artıyor. Madencilik ve taşocakçılığı sektörü 2019'da 46.7 milyar lira ile Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'da yüzde 1.08 pay aldı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre sektörün ciro endeksi Temmuz 2020'de önceki yıla göre yüzde 25.1 arttı.

En kâr getiren sektörde ortalama günlük kazanç: 217 TL

Sanayi Bakanlığı’nın verileri ise madencilik sektörünün, çift haneli kâr oranıyla tüm sektörleri geride bıraktığını gösteriyor. Bakanlığın Girişimci Bilgi Sistemi verilerine göre 2018'de madencilik ve taşocakçılığı sektöründe faaliyet kârlılığı yüzde 12.6 oldu. Bu alanda ikinci sırada yer alan imalat sanayi ise yüzde 9.9'luk kârlılıkla çift haneyi yakalayamadı.

Verilere göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün 2018 faaliyet kârı 6.7 milyar TL iken, sektör aynı yıl 52.7 milyar TL net satış yaptı. Sektörde 2019 itibarıyla 6 bin 192 işletme faaliyet gösteriyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre ise Türkiye genelinde kömür ve linyit çıkarılan 10'u kamuya, 437'si özel sektöre ait 447 işletmede 36 binden fazla kişi sigortalı olarak çalışıyor. Özel sektörde çalışan 27 bin 89 işçinin ortalama günlük kazancı 211.6 liraya denk geliyor. Metal cevheri madenciliğinde çalışan yaklaşık 31 bin işçi ise günlük ortalama 217.9 lira kazanıyor.

Diğer madencilik ve taşocakçılığı sektöründe ise yaklaşık 64 bin çalışanın ortalama günlük kazancı 155.4 lirada kalıyor.

DW Türkçe'ye konuşan Bağımsız-Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın İşkolu İstatistikleri'ne göre Türkiye'de 210 bin civarında madenci olduğunu söylüyor. Aksu, işsizlerle birlikte sayının 300 bine yaklaştığını ifade ediyor.

Pandemi şartları

Başaran Aksu, pandemi döneminde ise madencilerin hem çalışma hem de sağlık koşullarının daha da kötüleştiğini anlatıyor.

Ücretsiz izin uygulamasının madenciler için bir cezalandırma yöntemi olarak kullanıldığına işaret eden Aksu, yerüstü madenlerin tamamında çok düşük ücretlerle ya da ücretleri, mesaileri ve tazminatları ödenmeden çalışan çok sayıda madenci olduğunu vurguluyor. Bu süre içerisinde çok sayıda madencinin Covid-19'a yakalandığını söyleyen Aksu, iş verenlerin üretim döngüsünü devam ettirmek için madencileri barakada yaşamaya zorlayan insanlık dışı yöntemler kullandığını ifade ediyor.

Aksu, "Madenlerde bildiğimiz iş kazası, iş cinayeti gibi süreçlerin yaygınlaşmasının yanı sıra özellikle pandemi süreciyle beraber madenciler, üç vardiya halinde aralıksız olarak ve herhangi bir iş sağlığı iş güvenliği uygulamasına dikkat edilmeden topluca çalıştırılmaya devam ediliyor" diyor.

Soma ve Ermenek

Türkiye tarihinde çok sayıda toplu ölümlü maden faciaları bulunuyor. Son yılların en büyük maden kazalarının gerçekleştiği 2014 yılında toplam 386 madenci hayatını kaybetti. 13 Mayıs 2014'te Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Holding tarafından işletilen kömür ocağında meydana gelen patlamada 301 kişi yaşamını yitirdi. Aynı yılın Ekim ayında Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında, su baskını sonucu 18 işçi hayatını kaybetti.

Soma ve Ermenek şimdilerde ise haklarını alamayan işçilerin mücadelesiyle gündemde. Manisa Soma'da, Uyar Madencilik şirketi tarafından gerekçesiz işten çıkarıldıkları için tazminat haklarını talep eden 748 işçi ile birlikte şirketten iş kazası ve ölüm tazminatlarını alamayan 35 madenci ve madenci ailesi var.

Karaman Ermenek'te ise yaklaşık 450 madenci, akraba olan Uyar ve Özbey ailelerinin işlettiği altı maden ocağında çalışırken alamadıkları tazminatlarını talep ederek direnişlerini sürdürüyor. Uyar Madencilik'in Ermenek'teki maden ocağında 2014 yılında boğularak hayatını kaybeden 18 işçinin, ölüm tazminatı ödenmeyen aileleri de eylemlere katılıyor.

"Binlerce madenci uzuvlarını kaybediyor"

Başaran Aksu, Dünya Madenciler Günü'nde, her yıl binlerce madencinin uzuvlarını, gözlerini kaybettiği, yüz binlercesinin ciğerlerinin aşınarak meslek hastalıklarına maruz kaldığı ama bu tanıyı koyacak hastanelerin bulunmadığı, madencilerin işsiz kalma korkusuyla iş yerinde yaşadığı hak gasplarını dile getirmekten kaçındığı koşullarla karşı karşıya olduklarını söylüyor.

Aksu, "Madenciler, maden sektöründe kanla, gözyaşıyla, sömürüyle çalışıyor. Maden patronları ise devletin yasalarını korunak yaparak madencileri inim inim inletmeye, onların çoluklarının çocuklarının geleceklerini karartmaya devam ediyor" yorumunu yapıyor.

Türkiye’de madenciler hangi koşullarda çalışıyor? - DW Türkçe









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.