Ana içeriğe atla

Herkes konuşur AKP zengin eder

AKP hükümetleri döneminde en zengin daha daha zengin oldu. Türkiye’nin en zengin yüzde 1’inin toplam servetten aldığı pay yüzde 39.4’ten yüzde 54.3’e yükseldi.





AKP iktidarının sürdüğü 2002 yılından bu yana Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesim ile geri kalan yüzde 99 arasındaki makas da açıldı. New York merkezli Research Instute of Turkey’in yayımladığı rapor, AKP’nin seçim meydanlarında vurguladığı 12 yıllık ekonomik istikrarın en çok zenginlere yaradığını ortaya koydu.

Türkiye’de 2014’te büyümenin zayıflamasına rağmen en zengin kesimin toplam servetten aldığı pay yükselmeye devam etti. 2013’te yüzde 4 büyüyen Türkiye ekonomisi geçen yıl hükümetin hedefinin altında yüzde 2.9 büyüyebilmişti.


Serveti olan etkilenmedi

Buna rağmen Türkiye’nin en zengin yüzde 1’i, 2013’te toplam servetten yüzde 52.3 pay alırken, 2014’te bu pay yüzde 54.3’e çıktı. Özetle Türkiye’nin toplam servet birikiminin yarısından fazlası en zengin yüzde 1’e gitti.

Research Instute of Turkey raporuna göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002’de Türkiye’deki en zengin yüzde 1’lik nüfus toplam servetin yüzde 39.4’üne sahipken ülkenin geri kalan yüzde 99’luk kesimi Türkiye’deki toplam zenginliğin yüzde 60.6’sını elinde bulunduruyordu.


Pay yıllar boyu arttı

AKP iktidarı altında geçen yıllar içinde, Türkiye’deki en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam zenginlikten aldığı payı artırdı. 2012 itibariyle en zengin yüzde 1’lik kesimin geri kalan yüzde 99’un toplam mal varlığından daha fazla birikime sahip oldu.

Geçen yıl ise Türkiye’deki en zengin yüzde 1’lik nüfusun toplam servetten aldığı pay yüzde 54.3’e ulaştı. Geri kalan yüzde 99’luk kesim toplam servetten ancak yüzde 45.7 pay alabildi. Credit Suisse’in “Küresel Servet Raporu” veriler esas alınarak hazırlanan rapora göre, 2014 itibariyle Türkiye’deki yetişkin nüfusun yüzde 75.3’ünün kişi başına düşen tüm mal varlığı 10 bin doların altında kalıyor. Ortalama servet 4 bin dolar kadar.


[Haber görseli]



Gelir eşitsizliğinde ilk üçte

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı’nın (OECD) gelir adaletsizliği raporunda üye ülkeler arasında gelirin en adaletsiz dağıtıldığı beş ülkeden birisi Türkiye oldu. Bu göstergeye göre ilk sırada Meksika, ikinci sırada ise Şili yer alıyor. Üçüncü Türkiye’nin hemen ardında ise ABD ve İsrail var. Ancak Türkiye, 1985’ten 2013’e kadarki dönemde gelir adaletsizliğini azaltabilen tek OECD ülkesi konumunda. Adaletsizlikteki düşüşe karşın Türkiye’deki en zengin yüzde 10’luk kesimin, en fakir yüzde 10’dan 15.2 kat daha fazla serveti olduğu ifade ediliyor. Bu alanda OECD ülkelerinin ortalaması 9.6 kat seviyesinde.


Adaletsizlikte Türkiye altıncı

Türkiye’deki servet bölüşümüne dair GINI katsayısı: yüzde 84.3. Gelir ve servet bölüşümüne dair bir gösterge olan GINI katsayısında büyük oranlar servet paylaşımındaki adaletsizliği, küçük oranlar ise adil bir bölüşüm olduğunu gösteriyor. Credit Suisse verilerine göre, Kanada, Almanya, Japonya gibi ülkelerde servet bölüşümündeki eşitsizlik son on yıl içinde bir miktar azalmışken, Çin, Hindistan, Endonezya ve Türkiye gibi gelişen ülkelerde servet bölüşümündeki eşitsizlik çok şiddetli bir biçimde arttı. AKP iktidarları döneminde Türkiye servet bölüşümünün en adaletsiz olduğu ülkeler sıralamasında hızla yükselerek dünyada 6. sıraya yerleşti.


Yunanistan’a denk

Türkiye’nin toplam servet birikimi 1 milyar 61 milyon dolar ile dünya toplamının yalnızca yalnızca 0.4’ü. Buna göre GSYH bazında dünya toplamının yaklaşık yüzde 1.4’üne denk gelen Türkiye, sermaye ve servet birikimi açısından bu oranın çok gerisinde kaldı. Verilere göre 78 milyonluk Türkiye’nin toplam zenginliği ancak 5 milyon nüfuslu Singapur’a denk. Ekonomik krizden bir türlü çıkamayan 11 milyonluk Yunanistan’daki toplam servet de aşağı yukarı Türkiye’ye yakın. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana da Türkiye’nin dünyadaki toplam servetten aldığı pay yüzde 0.4’te kaldı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.