Bu hafta yurt içi piyasaların gözü kulağı Merkez Bankası’nda olacak. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu salı günü toplanıyor. Ekonomistlerin büyük bir kısmı Merkez’in bu ayki toplantıda zaten faizi indirmesini bekliyordu. Bunun nedeni ise düşen petrol fiyatlarının enflasyonu aşağı çekecek olma ihtimalinin artması. Ancak şöyle bir risk var. İndirim karşısında kurların yükselmesi durumunda mevcut indirimin etkileri olumsuz olacak. Bu ihtimal ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamalarla kuvvetlendi. Erdoğan, uluslararası yatırımcılar nezdinde zaten bağımsızlığı konusunda soru işaretleri olan TCMB için zehir zembelek açıklamalarda bulundu. Dünyada herkesin faizleri indirdiğini belirterek “Ey Merkez Bankası daha neyi bekliyorsun? Gerekirse çağırıp kendileriyle de konuşacağım. Bu iş böyle yürümez. Merkez bağımsızsa ben de bağımsızım” dedi.
Erdoğan’ın ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de Merkez’i eleştirdi. Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar’a konuşan Zeybekçi “Şu anda üçüncü faiz indirimini konuşmalıydık. Merkez, politik riski üstlenmiş hükümetin isteklerine rağmen faizleri indirmiyor. Bu durum yasayla belirlenmiş görev tanımından kaynaklanıyor. Merkez Bankası’na fiyat istikrarının yanında büyümeyi, üretimi, ihracatı destekleme görevi verilmeli. Olması gereken faizde cesur davranıp öne geçmemiz” ifadelerini kullandı.
Tüm bu açıklamaların Merkez’in bağımsızlığı tartışmalarını yeniden alevlendireceği ortada. TCMB, Ocak 2014’de yüzde 4.5’tan yüzde 10’a yükselttiği politika faizini, geçen bir yıllık sürede yüzde 8.25’e indirdi. Merkez, Ocak 2014’te de baskı altında olduğundan faizi zamanında yükseltmemiş, daha sonra sert bir artışa gitmek zorunda kalmıştı. Bu dönemde dolar 2.39’a kadar çıkmıştı.
Diğer yandan Erdoğan’ın TCMB’ye örnek gösterdiği Merkez Bankaları için Türkiye’de olduğu gibi yüksek enflasyon tehdidi söz konusu değil. Hindistan Merkez Bankası 15 Ocak’ta deflasyon tehdidine karşı faiz indirimine gitti. Gelişmiş ülkelerde de politika faizleri sıfıra yakın seviyede bulunuyor. Hatta Avrupa ve İsviçre gibi bazı merkez bankalarının politika faizi şu anda negatif seviyede. Ancak bu ülkelerde enflasyon oranı ya çok düşük seviyelerde ya da deflasyonla mücadele ediyorlar. Türkiye’de enflasyon 2014’te yüzde 8.17’ye yükseldi. Gıda enflasyonu çift hanede kalmayı sürdürdü. Avro Bölgesi’nde ise enflasyon yüzde - 0.2, İsviçre’de - 0.3.
İsviçre şoku sürecek
Geçen hafta İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) 1.20 olan Avro/frank taban seviye uygulamasına son vermesi, küresel piyasaların gündemine bomba gibi düştü. Bu kararla birlikte İsviçre Frangı başta Avro’ya karşı yüzde 40’a varan oranlarda değer kazandı. SNB’nin bu kararında bu hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısında olası bir ek parasal genişleme kararı alınmasından önce önlem almak isteği etkili oldu. Son zamanlarda SNB Avro/frank paritesini dengede tutmak için Avro alımlarına ağırlık veriyordu. Ancak Avro’nun piyasalarda ciddi değer kaybına uğraması bankanın bu politikası sürdürülemez duruma getirmişti. Dolarda Avro’ya karşı güçlenme ise ABD’den gelen beklentilerden daha düşük verilere rağmen devam etti. Avro/dolar paritesi 1.15’li seviyelerden işlem gördü. Paritenin bu kadar düşmesi Türkiye’nin ihracat ve turizm sektörleri için alarm niteliğinde.
Avrupa’da karar haftası
SNB’nin kararı, perşembe günü faiz toplantısı yapacak olan ECB’nin, tahvil alım programı açıklayarak, parasal genişleme yapabileceği ihtimalini neredeyse kesinleştirdi. ECB’nin 1 trilyon milyar Avro’luk bir tahvil alım programı açıklayacağı konuşuluyor. Bu karar küresel piyasalarda risk iştahının artmasına yol açabilir ve bu da yurtiçi para piyasalarını olumlu etkileyebilir. SNB’nin son kararı ve ECB’nin bu hafta açıklayacağı kararlar zincirleme olarak küresel yavaşlamaya karşı önlemler. Küresel yavaşlamanın tetiklediği bir diğer konu da piyasaların uzun zamandır gündeminde olan düşen petrol fiyatları.
Petrol fiyatları haftanın son gününde hafif toparlansa da düşüş eğilimi sürüyor. Brent ham petrolünün varili 49.90 dolar; ABD hafif ham petrolünün varili ise 48.69 dolarda kapandı. Altın fiyatları ise küresel ekonomideki büyüme sorunlarının devam edeceğine ilişkin açıklamalar ve SNB kararı sonrasında yükseldi. Altının onsu 1277 dolar düzeyine çıktı.
Altın uçtu, borsa kaybettirdi
Geçen hafta yurt içinde borsa yatırımcısına kaybettirirken, para birimleri arasındaki en dikkat çekici dalgalanma, haftalık yüzde 24.44 yükselen İsviçre Frangı’nda gerçekleşti. Borsa İstanbul bir haftada ortalama yüzde 0.26 düşüşle 87 bin 416 puana geriledi. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 6.13 artışla 95.15 liraya, cumhuriyet altınının satış fiyatı yüzde 6.01 yükselerek 635 liraya çıktı. Dolar/TL yüzde 2.09 yükselirken, Avro yatay kapandı.
Yorumlar
Yorum Gönder