Stiglitz: Tek odak noktası faiz indirimi olmamalı. Devlet insana ve üretime yatırım yapmalı
Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, AKP hükümetinin son bir yıldır dilinden düşmeyen 'Merkez faizi indirip büyümeyi desteklesin' söyleminin doğru olmadığını belirterek "Bu sadece Merkez Bankası'nın işi değil. Bir tek emlak sektörüyle sürdürülebilir bir büyüme sağlanamaz. Sanayiye, tarıma, altyapıya, sağlığa ve eğitime yatırım yapılmalı. Devlet bunları desteklemeli. Büyüme stratejisi dengeli olmalı" dedi.
Nobel Ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz AKP hükümetinin son bir yıldır dilinden düşmeyen 'Merkez faizi indirip büyümeyi desteklesin' söyleminin doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek "Büyüme için tek odak noktası faiz indirimi olamaz. Son 10 yılda iyi bir büyüme sağladınız ama bunun pek çoğu emlak piyasası ve inşaattan geldi. ABD'de de 2008 krizinden önce büyümenin üçte ikisi emlağa dayalıydı ve bu sürdürülebilir olmadı. Dengeli bir ekonomik büyüme için çeşitlilik olmalı. Tarım, sanayi, eğitim, sağlık, alt yapı, inovasyona yatırım yapılmalı. İnsana yatırım yapılmalı" dedi.
Stiglitz, şöyle devam etti: "Birçok araç kullanılmalı. Ekonomik büyümenin istikrarlı olması için mikro araçlar buna yardımcı olabilir. Kredilerin ulaşılabilir olması, emlak fazlası olmaması, kredilerin KOBİ'ler tarafından kullanılması gerekir. Riskler ve faydalar paylaşılmalı. Üretim yapan sektörler desteklenmeli."
Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin Adana'da düzenlediği etkinliğe konuk olan Stiglitz verdiği konferansta, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ünlü ekonomist, eğitime yatırımın önemine dikkat çekerek "Türkiye'de daha fazla sayıda birinci derece küresel üniversite bulunması gerekiyor. Yenilikçiliğe, küresel ekonomik değişime ayak uydurmak için daha eğitimli bir iş gücü şart. Kaliteli bir eğitim için üniversite araştırma merkezleri kurulmalı. Türkiye 20 yıl sonra nerede olmak istediğini düşünerek hareket etmeli" diye konuştu.
İkinci olarak Türkiye'nin coğrafi çeşitliliğe ihtiyacı olduğunu ifade eden Stiglitz. Eğer bu sağlanırsa emlak fiyatlarının bu kadar artmayacağını belirtti. Türkiye'nin küresel belirsizlikleri dikkate alarak iç piyasa talebine de önem vermesi gerektiğini söyleyen Stiglitz, Rusya ve Avrupa'daki sorunlar dikkate alındığında Türkiye'nin sadece ihracatla büyümesinin mümkün olmadığını vurguladı. Stiglitz, "İhracat piyasası zayıfladığında ihracat yaparak büyüme modeli işe yaramaz" dedi.
Diğer yandan Türkiye'nin hala ele alması gereken makro ekonomik sorunlar olduğuna işaret eden Stiglitz, "Türkiye'nin çok büyük bir cari açığı var ve tasarruf nasıl teşvik edilebilir, neler yapılabilir bunlar uzun zamandır karşılaşılan problemler. 2001 yılından beri enflasyonu düşürmekte kısmen başarılı oldunuz. Ancak diğer alanlarda ilerleme kaydedilmesi şart" dedi.
Joseph Stiglitz, merkez bankalarının kendi faiz oranlarını düşürdüğü, petrol fiyatlarının ve enflasyonun düştüğü bir ortamda TCMB'nin faiz indirimine gitmesinin makul karşılanabileceğini de belirtti.
Stiglitz, ABD'de faizlerin artırılacak olmasının dünyanın farklı yerlerinde finansal piyasaları ciddi şekilde etkileyeceğini belirterek "Büyük zorlukla karşılaşacak olanlar ise Türkiye gibi açıkları fazla olan ülkeler. Yurtdışından fon desteği ihtiyacı olan ülkeler özellikle problem yaşayacak" diye konuştu.
Rusya ve Ortadoğu ile ilgili jeopolitik risklerin Türkiye'yi de olumsuz etkileyeceğini ifade eden Stiglitz, "Türkiye için de önümüzdeki yıllar gerçekten olağandışı olacak önümüzdeki yıllar risklerle dolu olacak" dedi.
Tedavi yanlış, kriz geliyor
"Yakın zamanda kriz geliyor" diyen Stiglitz, "Para politikaları varlık balonları oluşturdu. ABD Merkez Bankası faiz artırmaya başladığında bu balonlar patlayabilir. Ve 2008 krizinden henüz tam olarak çıkmadığımız için dünya bu şoku kaldıramaz" ifadelerini kullandı.
Avrupa'da kemer sıkma politikalarının yanlışlığına işaret eden Stiglitz, "Hep aynı başarısız politikalar. Avro birliği zayıf ülkeleri daha da zayıflattı. Kemer sıkma politikalarıyla deflasyon hızlandı. Bu delilik daha ne kadar devam edecek" dedi.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün petrol ithalatı yapan ülkeler için olumlu olsa da dünya ekonomisini yavaşlatacağı için genel olarak olumsuz olduğunu belirtti.
Yorumlar
Yorum Gönder