Ana içeriğe atla

Erdoğan’ı dinleyen yüzde 12 zarar etti

Siyasi ve ekonomik riskler nedeniyle dolar/TL 3.9415 ile yeni zirvesini gördü. TL, Erdoğan’ın döviz bozdurma çağrısından beri yüzde 12 eridi. Çağrıya uyan kaybetti.


Dolar/TL dün de 3.9415’e kadar çıkarak yeni tarihi zirvesini görürken, dolar bozdur kampanyalarından bu yana kur 41.95 kuruş yükseldi. Gün boyu rekor üstüne rekor kıran dolar, akşam saatlerinde 3.94 TL’yi geçerken, Avro/ TL’de yeni zirve 4.1108 oldu. Son dönemde gelişen ülke para birimlerinden negatif ayrışan TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı gün içinde yüzde 3’ü aşarken, Avro karşısındaki değer kaybı da yüzde 2.5’i geçti. Sepet bazında TL de 4.0017’ye kadar yükseldi.

Türkiye piyasasında ise dolar 3.8930, Avro 4.0900 TL’den günü tamamladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Aralık’ta ilk döviz bozdurma çağrısını yapmış, o tarihten sonra da çağrısını pek çok kez yinelemişti. Birçok kamu kurumu dövizlerini bozdururken, kamu ihalelerinin ve mal-hizmet alımlarının TL ile yapılması yönünde adımlar atılmıştı. Yurttaş da döviz bozdurma kampanyasına katılmıştı.

Alımlar hızlandı
2 Aralık’ta dolar kuru serbest piyasada 3.5220’den kapanmıştı. O tarihten beri dolar kuru yüzde 11.91 yükseldi. 2 Aralık’ta 1000 dolar bozduran 3 bin 522 lira elde ederken, aynı miktarda dövizi şimdi bozdursa 3 bin 941,5 lira kazanacaktı. Buna göre Tayyip Erdoğan’ı dinleyip dövizini bozduran 1000 dolar başına yaklaşık bir ayda 419.5 TL zarar etti. Öte yandan döviz hesaplardaki düşüş yurttaşlar için iki hafta, şirketler için sadece bir hafta etkili oldu. Hesaplardaki yükseliş trendi hâlâ devam ediyor. Yurttaş, Cumhurbaşkanı’nın çağrısının aksine, değer kazanan paralara olan talebini artırdı. Çağrının ardından 9 Aralık ile biten haftada yerlilerin döviz mevduatları 451 milyon dolar azalışla 144.3 milyar dolar olmuştu.

16 Aralık haftasından bu yana ise üç haftadır üst üste döviz mevduatları artıyor. Merkez Bankası verilerine göre, 16 Aralık ile biten haftada döviz mevduatları 3.8 milyon dolar artışla 144.35 milyar dolar oldu. Ancak bu hafta bireyler dolar bozdururken, kurumlar dolar aldı. Bireylerin yabancı para cinsinden mevduat ve fonları 196.4 milyon dolar azalışla 88.7 milyar dolara gerilerken, kurumların ise 200 milyon dolar artışla 55.6 milyar dolara yükseldi. 23 Aralık ile biten haftada yurtiçinde yerleşiklerin döviz mevduat ve fonları 271.8 milyon dolar artışla 144.62 milyar dolar oldu. Bu haftayla birlikte bireyler de döviz alımına yöneldi.

Bireylerin döviz mevduat ve fonları 88.75 milyar dolara, kurumların ise 55.875 milyar dolara çıktı 30 Aralık ile biten haftada ise mevduatlar 927 milyon dolar artışla 145.55 milyar dolar oldu. Bireylerin yabancı para cinsinden mevduat ve fonları 678.2 milyon dolar artışla 89.42 milyar dolara, kurumların ise 248.8 milyon dolar artışla 56.12 milyar dolara yükseldi.

Bir buçuk yılda eridi
Türk Lirası yılın ilk 8 işlem gününde dolar karşısında yüzde 11.7 gerileyerek, geçen yıl yaşadığı yüzde 20’lik kaybı sürdürüyor. TL, 2017’deki 8 işlem günün 6’sında yeni rekor seviyelere geriledi. Dolar/TL’deki soluksuz yükseliş sonrası gözler Merkez Bankası’na çevrildi. Genel kanı, kurdaki artışın sonlanması için Merkez Bankası’nın etkili bir adım atması gerektiği yönünde.

Merkez Bankası 24 Ocak’ta faiz kararını verecek. Banka, önceki gün bankaların döviz rezerv zorunluluklarını bir kez daha azaltarak piyasaya 1.5 milyar dolar enjekte edileceği tahminini yaptı. Merkez Bankası verilerine göre bankanın 2016 yılı sonunda 106 milyar dolarlık döviz rezervi bulunuyor. Fakat bunun 14 milyar doları altın olmakla beraber, ayrıntılara bakıldığında ve özellikle gelecek aylarda ödenmesi gereken dış borçlar göz önüne alındığında daha az memnuniyet verici bir görüntü ortaya çıkıyor.



Rezervler düşük
UBS’nin TCMB verilerine bakarak yaptığı hesaplamalara göre kullanılabilir döviz rezervi 35 milyar dolara yakın. Türkiye’nin gelecek yıl ödeyeceği borç miktarı toplam rezervlere yakın bir rakama işaret etse de kullanılabilir rezervlerin üç katı. Buna bakıldığında Türkiye’nin rezerv yeterliliği Mısır ve Ukrayna gibi ülkelerin yeterliliğinin altında.

Gözler Merkez’de
Döviz kurlarının üst üste rekor kırması üzerine piyasa oyuncularının gözü 24 Ocak’ta Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararına çevrildi. JP Morgan, küçük bir faiz artışının çok küçük ve çok geç bir hamle olduğunu belirterek, TL’ye istikrar kazandırmak için 150-200 baz puanlık bir faiz artışına gidilmesi gerektiğini kaydetti.

Analistler buna rağmen Merkez Bankası’nın agresif bir sıkılaştırmaya isteği olup olmadığı konusunda temkinli olduklarını kaydetti. Rabobank Gelişen Piyasalar FX Stratejisti Piotr Matys, güçlü bir faiz artırımının Türkiye için “kaçınılmaz çözüm” olduğunu belirtti. Matys, “Türk Lirası’ndaki fiyat hareketleri, geniş çaplı bir güven krizine tanıklık ettiğimizi işaret ediyor” dedi. Ekonomist Tim Ash Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “Sanırım soru, TCMB’nin 24 Ocak’a kadar bekleyebilir bekleyemeceği ya da faiz oranını artırabilecek mi yoksa faiz artırmaya mı zorlanacak” dedi. Ash bir sonraki tweet’inde, “Türkiye, 2014’te, erken ve kararlı biçimde hamle yapmaktaki başarısızlık hasar yaratmıştı ve nihayetinde çok daha yüksek faiz artışı yapılmasına neden olmuştu” diye yazdı.

Çokseslilik kalkmalı Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmede “Şu an Merkez Bankası’nın yapması gereken şey hükümete gidip ekonomi politikalarıyla ilgili ortaya çıkan koordinasyonsuzluğa son verilmesini istemek. Çokseslilik ortadan kalkmazsa MB’nin piyasa müdahalelerinin faydası olmaz” dedi. Yılmaz, “Şu an Merkez Bankası Başkanı test ediliyor. Merkez Bankası kendi insiyatifiyle hareket edebilecek mi, alınması gereken kararları alabilecek mi piyasa bunu görmek istiyor” diye konuştu.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.