Ana içeriğe atla

Piyasa Notları: Patlamaya hazır bomba

Başkanlık referandumu veya olası bir erken seçim siyasi tansiyonun hızla artabileceğine işaret ederken, sürecin Fed ile birleşecek olması fırtınanın habercisi.



Türkiye piyasalarında son dönemde ABD Merkez Bankası (Fed) ile ilgili gelişmeler takip edilirken içeride riskler birikiyor. Anayasa Mutabakat Komisyonu’nun çalışmalarına başlaması ile birlikte artan başkanlık tartışmaları, siyasi risklerin en erken yılın ikinci yarısına kadar süreceğini gösterirken süreç 2017’de gerçekleştirilebilecek başkanlık odaklı yeni bir erken seçime kadar uzayabilir. Bu durumda kaçınılmaz olan “yeni belirsizlik dönemi” Fed’in üçüncü kez faiz artırması beklenen yılın son çeyreğinde küresel baskının da etkisiyle risklerin tavan yapmasına neden olacak.

Çatışma ortamı
Son iki yıldır dört seçim geçiren Türkiye’nin yeniden seçime hazırlanmasının ekonomiye darbe vurması ise şaşırtıcı olmayacak. Geçen dönemde siyasi belirsizlik ortamının en önemli sonucu yapısal reformlarda kendini göstermişti. 2015’te enflasyon, büyüme, ihracat, turizm gelirleri gibi önde gelen makroekonomik verilerde hedefler tutmazken 2016 da kayıp bir yıl olabilir.

Güneydoğu’daki çatışma ortamı başta Türkiye iş dünyası olmak üzere yatırımcıları tedirgin ederken, Türkiye’nin dış finansmana yani yabancı yatırımcıya bağımlı olması bir diğer yumuşak karnı olarak karşımıza çıkıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu geçen hafta Hollanda’da düzenlenen Yatırımcılar Forumu’nda “Dünyadaki en istikrarlı demokratik ülkelerden biri Türkiye’dir” diyerek güven vermeye çalışsa da yabancıların Türkiye’deki demokrasi standartlarıyla ilgili endişeleri büyüyor.


Merkez’de seçim
Yatırımcılar açısından diğer büyük soru işareti ise Merkez Bankası’nın hükümetten bağımsız bir şekilde politika yürütüp yürütemeyeceği üzerine. Nisanda gerçekleştirilecek Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı atamasında hükümet ve Cumhurbaşkanı’nın elinde olan atama kararının ne kadar sağlıklı olacağı konusunda soru işaretleri var.

Eğer TCMB Başkanlığı seçimleri hükümetin para politikasına el koyması şeklinde yorumlanırsa Türkiye “yatırım yapılabilir” statüsünü kaybedebilir. Bunun sonucunda ortaya çıkacak ekonomik çalkantının olası bir referandum veya genel seçim süreciyle bir fırtınaya dönüşmesi mümkün.

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch 26 Şubat ve 19 Ağustos, Moody’s 8 Nisan, 5 Ağustos ve 2 Aralık, Standard&Poor’s ise 6 Mayıs ve 4 Kasım tarihlerinde Türkiye’nin notunu gözden geçirecek.

Ocak ayında Davutoğlu’nun Londra’da yatırım bankası Merrill Lynch ev sahipliğinde yabancı yatırımcılarla gerçekleştirdiği toplantılarda da en yoğun karşılaştığı sorular Başkanlık ve TCMB’nin bağımsızlığı üzerine olmuştu. Yabancı yatırımcılar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ajandası nedeniyle Türk varlıklarından uzak durduğunu belirtmişti.



En zayıf Türkiye
Geçen hafta Türkiye piyasaları tamamıyla küresel piyasalardaki gelişmelere odaklı bir seyir izledi. Avrupa’da başlayan borsa düşüşleri, Fed Başkanı Janet Yellen’in demeçleri ve bunların gelişen piyasalara etkileri Türkiye’de de özellikle kurda sert dalgalanmaya yol açtı. Hafta başında 2.96’lara çıkan dolar/ TL 2.92 seviyelerine geri geldi.

Ocak ayında Fed’in faizleri sabit tutması ve petrol fiyatlarındaki toparlanmaya paralel tüm gelişen ülke kurlarıyla beraber TL de değerlenmiş, dolar 3 TL’nin altına inmişti. Dolar/TL 2015’te ise artan siyasi belirsizlikle yüzde 26 değerlenmişti.

Mevcut durumda piyasalar Fed’in faizleri daha yavaş artıracağı beklentisine paralel Türkiye’nin dış finansman ve borçlanma sorunlarını, jeopolitik ve iç siyasi riskleri ön plana çıkarmıyor. Ancak küresel piyasalarda çalkantının ağırlaşması ve gelişen ülkelere yönelik risk iştahının kötüleşmesi durumunda Türkiye bu riskleri nedeniyle en zayıf görüntüye sahip ülkeler arasında bulunuyor.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.