Seçim sonrasında tüketici güveninde görülen toparlanma kısa sürdü. Son
üç ayda güven yüzde 14 düşerken bunda artan jeopolitik riskler, güvenlik
endişeleri ve Başkanlık tartışmaları etkili
Tüketici güven endeksi giderek artan jeopolitik riskler nedeniyle
şubatta yüzde 7’lik sert bir düşüş kaydetti. Son iki yıldır dört seçim
geçiren Türkiye’de siyasi belirsizlik ortamı tüketici güveninin
erimesine yol açarken güven, kasım seçimleriyle birlikte az da olsa
toparlanmıştı. Son üç aydır ise tablo tersine döndü. Artan jeopolitik
riskler, güvenlik endişeleri ve yeniden alevlenen Başkanlık tartışmaları
nedeniyle yeniden düşüşe geçti.
Erken seçimle çöktü
Tüketici
güven endeksinde son aylarda görülen düşüş eğilimi giderek artan
jeopolitik riskler nedeniyle şubat ayında da sürdü. Endeks şubatta 66.66
değerine geriledi. Buna göre son üçda yüzde 14 geriledi. Tüketici
güveni seçimlerin ardından politik belirsizliğin azalmasıyla kasımda bir
önceki aya göre yüzde 22.9 artışla Nisan 2014’ten bu yana en yüksek
olan 77.15 değerini almış, daha sonra aralık ayında 73.58, ocak ayında
ise 71.62 değerine gerilemişti.
Tüketici güveni en düşük
Eylül 2015’te erken seçim kararının alındığı dönemde yüzde 6.1
gerileyerek 58.5 değerini görmüştü. Erken seçim kararı ağustos sonunda
açıklanmıştı. Şimdi de Başkanlık tartışmalarının artmasıyla güvenin
azaldığı görülüyor.
10 yıldır kötümser
Merkez
Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu işbirliği ile hazırlanan endeksin
100 değerinden büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, küçük
olması ise kötümser durumu ifade ediyor. Verilere göre endeks en son
2006 yılının mayıs ayında 100 değerini aşmıştı. Buna göre Türkiye’de
tüketici yaklaşık 10 yıldır kötümser. Güven endeksi 2011’den bu yana ise
90’lı değerleri görmüyor.
Diğer yandan dolardaki seyir ile
güven arasında da ters orantı bulunuyor. Merkez Bankası politikalarının
belirsizliği, küresel ekonomik sorunlar ve artan jeopolitik gerilim,
siyasi belirsizlikler ve güvenlik riskleri Türkiye ekonomisi için
riskleri artırıyor. Bu durum ekonomide güveni azaltırken, bir yandan
vatandaş dolara yöneliyor, diğer yandan yabancı yatırımcı Türkiye
piyasasından çıkıyor. Bu da kurlarda yükselişe yol açıyor. Son üç ayda
dolar yüzde 2, Avro yüzde 7 yükseldi. Ancak kurlardaki dalgalanmalardan
dolayı güvendeki düşüş daha fazla oldu.
Büyümeyi vuracak
Hanehalkının maddi durumuna ilişkin alt
endeksler de geçmiş aylara kıyasla geriledi. Hanenin maddi durum
beklentisi endeksi bir önceki aya göre yüzde 3.1, genel ekonomik durum
beklentisi yüzde 5.9, işsiz sayısı beklentisi yüzde 10.1 azaldı. Bu
durum, gelecek dönemde sürmesi halinde tüketim harcamaları ve
dolayısıyla büyüme üzerinde aşağı yönlü risklere yol açacak. Hanenin
gelecek 12 ayda tasarruf etme ihtimali de yüzde 16.1 azaldı. Ocakta
25.09 olan endeks, şubatta 21.05 değerine düştü. Bu da Türkiye’nin
tasarruf açığı probleminin süreceğini gösteriyor.
Öte yandan
gelecek 12 aylık dönemde otomobil satın alma ihtimali yüzde 5.5,
ücretlerin artacağına dair beklenti yüzde 4.9, konut tamiratına para
harcama ihtimali yüzde 3.1 gerilerken, konut satın alma veya inşa
ettirme ihtimali sınırlı arttı.
Son üç ayda hanenin maddi durum beklentisi yüzde 7, genel ekonomik durum beklentisi yüzde 15 azaldı.
Yorumlar
Yorum Gönder