Ana içeriğe atla

Türkiye’de çocuk yaşta evlilik ve gebelikler azalıyor mu?

TÜİK, Türkiye’de çocuk yaşta evlilikler ve ergen yaşta doğurganlığın azaldığını açıkladı. Ancak uzmanlara göre bu veriler gerçek tabloyu yansıtmıyor.



Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Dünya Nüfus Günü dolayısıyla hazırladığı bültende Türkiye'de çocuk yaşta evlilikler ve ‘adölesan' yani ergen yaşta doğurganlık hızına ilişkin bazı veriler de yer aldı. Açıklanan verilere göre 2019'da 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarında evlilik oranı yüzde 3.1, 15-19 yaş arasında görülen ergen doğurganlık hızı binde 17 oldu. TÜİK açıklamasında, adölesan doğurganlık hızı ve ‘resmi’ kız çocuk evliliklerinin azaldığını belirtti.
Peki veriler gerçeği ne kadar yansıtıyor? Kadın ve çocuk hakları savunucularına göre, eksik paylaşılan veriler Türkiye'de çocuk yaşta evliliklere ilişkin gerçekçi bir tablo ortaya koymuyor.
DW Türkçe'ye konuşan Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Türkiye'de erken yaşta evliliklerin arttığını sahadaki çalışmalardan gördüklerini söylüyor.
15 yaş altına ilişkin veri yok
TÜİK bülteninde 15 yaş altı çocuklarla ilgili verilerin yer almaması dikkat çekiyor. TÜİK geçen yıllarda 15 yaş altı çocuklarda doğum sayılarına ilişkin verileri de yayımlıyordu. Buna göre 2001-2018 arasında 17 yaş altı çocuklarda doğum sayısı 542 bin 821 olurken bu çocukların 20 bin 392'si 15 yaş altıydı. Verilere göre 2018'de 15 yaş altı 167 çocuk doğum yaptı.
Bugün açıklanan verilere göre ise 2015'te binde 26 olan 15-19 yaş grubunda doğurganlık hızının, 2016’da binde 24, 2017’de binde 22, 2018’de binde 19, 2019’da binde 17’ye gerilediği ifade edildi.
Canan Güllü, "Şöyle bir veriyi alabilmiş mi araştırıcılar? 10 yaşına kadar ya da 10 yaşından 16 yaşına kadar herhangi bir kayıt yok. Eskiden ücretsiz doğum imkanından yararlanmak için hastaneye gidildiğinden bunu doğum verilerinden anlayabiliyorduk. Şimdi erken yaş evliliklerinden dolayı haklarında ceza işlemi açılır diye bu hastanelere de gidilmiyor" diyor.
 Canan Güllü
Canan Güllü
"Sahada araştırma yapılmalı"
"Olmayan bir veri üzerinden 'Türkiye'de çocuk yaş evlilikleri, doğum oranları, anne ölümleri düşmüştür' diye bir algıya kapılmamak gerek” diyen Güllü, veriler açıklanmadan önce sahada geniş bir araştırma yapılması gerektiği görüşünde. Güllü, "Aile Bakanlığı, üniversiteler bir araştırma yapsın, 10 yaşında kaç kadın evlenmiş, kaç kadın doğum yaparken ölmüş, ilk bebeğini doğururken ölümüne neden olmuş. Biz bu çocukları kadın noktasında değerlendirerek 'erken yaşta evlilik azaldı' algısıyla aflar çıkarmaya çalışıyoruz" diye konuşuyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Çocuk Hakları Komisyonu Sözcüsü Özgür Barış Demir ise TÜİK bülteninde çocuk yaşta evlilik ve doğumların hangi bölgelerde, hangi gruplarda yoğun yaşandığına dair ayrıntıların yer almadığını vurguluyor. DW Türkçe'ye konuşan Demir "Hangi bölgelerde bu durumların yoğun yaşandığına dair verilerin belirtilmesi gerekiyor. Resmi olarak belirtilen düşüşle ilgili ayrıntıların açıklanması gerekiyor. Diğer yandan örneğin mülteci çocukların durumu hakkında bir bilgi yok. Dolayısıyla veriler eksik" diye konuşuyor.
Hangi yaş grubuyla evlendiler?
Öte yandan TÜİK’in bugün açıkladığı veriler, Türkiye'de kız çocuklarının evlendirildiği yaş grubunun kendi yaşıtlarından oluşmadığını gösterdi. Çocukların evlendirildiği yaş gruplarıyla ilgili bilgiler ise bültende yer almadı. Verilere göre 16-17 yaş grubunda evlenen kız çocuklarının sayısı erkek çocuk sayısının 20 katını buluyor.
Buna göre 2015'te bin 483, 2016'da bin 319, 2017'de bin 81, 2018'de bin 29 ve 2019'da 940 erkek çocuk evlendi. Evlenen kız çocuklarının sayısı ise 2015’te 31 bin 337, 2016’da 27 bin 637, 2017’de 23 bin 906, 2018’de 20 bin 809 ve 2019’da 17 bin 47 oldu.
11 bin çocuğa mahkemeden izin
DW Türkçe'ye konuşan Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı Koordinatörü Avukat Şahin Antakyalıoğlu da konunun bir başka boyutuna dikkat çekiyor. Antakyalıoğlu, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün açıkladığı istatistiklere göre Aile Mahkemesi hakimlerinin 2019 yılında 16 yaşında olan 11 bin 446 çocuğun evlenmesine izin verdiğini söylüyor. Medeni Kanun'a göre 16 yaşında bir çocuğun  evlenebilmesi için olağanüstü ve pek önemli bir sebep olması gerektiğine işaret eden Antakyalıoğlu "Açıklanan 11 bin 446 çocuktan kaçı bakımından bu kriter var, bu dosyalarla ilgili kaçı için sosyal inceleme raporu alındı, bilinmiyor" diyor.
Aile mahkemelerinin uluslararası mevzuatı dikkate almadığını vurgulayan Antakyalıoğlu, şöyle devam ediyor: "Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesinin 31 Sayılı ve Çocuk Hakları Komitesinin 18 Sayılı Zararlı Uygulamalara İlişkin Ortak Genel Tavsiye Kararı’na göre çocuk yaşta evliliğe, anne ölüm oranlarına yol açan erken ve sık hamilelik ve doğum eşlik ediyor. Hamileliğe bağlı ölümler, dünya çapında 15-19 yaşları arasındaki kızlar için ölümün başlıca sebebi. Çocuk evlilikleri, özellikle kızlar arasında okul bırakma, okuldan atılma yüksek oranlarına ve hareket özgürlüğünün kısıtlanmasına ek olarak artan aile içi şiddet riskine katkı sağlıyor."
Kaiserschnittgeburt Schwangere
Yaşı çok genç olan anneler ifadesi
Hak savunucuları, TÜİK’in kullandığı dilin de tartışmalı olduğu görüşünde. TÜİK bülteninde adölesan doğurganlık "yaşı çok genç olan annelerden doğan bebekler" şeklinde ifade ediliyor. Demir, "Çocuk yaşta evlilikler, 'genç yaşta evlilik' olarak; çocuk yaşta gebelikler de 'genç yaşta gebelik' olarak ifade edilmiş. TÜİK, tıpkı İstismar Yasası öncesi ana akım medyanın kullandığı dili kullanmış. Böyle bir ifade kabul edilemez. Bu, çocuk istismarını meşrulaştıran bir ifadedir" yorumunu yapıyor.
Canan Güllü de Türk Medeni Kanunu'na göre kadın veya erkeğin 17 yaşını doldurmadıkça evlenmesinin yasak olduğunu hatırlatıyor. 16 ve 17 yaş çocukların hakim kararıyla evlenebildiğini vurgulayan Güllü, evlenme yaşının 18 olduğu Türkiye'de bunun resmi bir evlilik verisi gibi yansıtılmasını yanlış buluyor. Güllü, açıklanan verilerin İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin tepkilerle aynı döneme geldiğine işaret ediyor.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, geçen hafta katıldığı bir televizyon programında, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili "Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır" demişti.
"Tedbirler yeterince uygulanmıyor"
Canan Güllü, "Sayın Numan Kurtulmuş’a aslında bu verilerin gerçek olmadığı noktasından da giderek sormak istiyoruz. Siz Türkiye'de kaç çocuğun 4+4+4 sistemiyle eğitimden uzaklaştığını, kaç çocuğun oyun oynaması gereken, yaşıtlarıyla eğitime devam etmesi gerekirken kadınlık rolüne soyunduğunu biliyor musunuz? Ha siz İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmışsınız, ha sahadan böyle sanal veriler paylaşmışsınız, kadınlara gidin kendinizi öldürün demek gibi bir söylemdir açıkçası" yorumunu yapıyor.
Güllü'ye göre İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yürütülen karalama kampanyası ve erken yaş evliliklere ilişkin düzenleme beklentisi nedeniyle çocuk istismarına ilişkin tedbirler yeterince uygulanmıyor.
Özgür Barış Demir de verilerin AKP’nin erken yaşta evlilikleri meşrulaştırma çalışmalarıyla birlikte okunması gerektiğine işaret ediyor. Demir, "Resmi olarak açıklanan veriler çocuk evliliklerinin azaldığını gösteriyor. Ama buna karşılık hükümet yetkililerinin bu evlilikleri resmileştirme yönünde adımları var. Şu anda çocuk istismarını meşrulaştıran kanun tasarısı hakkında çalışmalar sürerken böyle bir verinin hangi çevrelerce nasıl karşılık bulduğunu da açıkça görüyoruz" diyor.
AKP'nin erken yaşta evlilikler için düzenleme hazırlığı uzun süredir kamuoyunda konuşuluyor. Buna ilişkin bir taslak İnfaz Yasası oylaması sırasında gündeme gelmiş, ancak teklifin yasada yer almadığı ortaya çıkmıştı. Kadın Dernekleri Federasyonu’nun aldığı duyumlara göre tasarı Ekim ayında Meclis gündemine yeniden getirilecek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.