Ana içeriğe atla

Yoksulun konutu borsada buharlaşabilir

Borsa İstanbul’da yürütülen çalışmaya göre tapular sertifikalandırılarak borsada alınıp satılabilecek. Büyük inşaat şirketleri kazanırken olan, konut için zar zor biriktirdiği tasarrufları eriyen dar gelirliye olacak.



Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ’ın borsada sertifika üzerinden tapu devirlerinin mümkün hale gelmesi için çalışma yürüttüklerini açıklaması, akıllara yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2014’teki torba yasa taslağını getirdi.

Bakanlık tarafından hazırlanan ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nu yeniden düzenleyen yasa taslağı ile İmar Hakkı Transferi (İHT) sisteminin kurulması öngörülüyordu.

Sistem, konut ya da parsellerin sertifikalandırılarak borsa alım satımının önünü açıyor. Bu da imar hakkı transferini borsaya yatıran bir yurttaş için, sertifika değerinin sürekli dalgalanması nedeniyle büyük piyasa oyuncuları arasında eriyip gitme riskini beraberinde getiriyor. İHT sisteminin, dünyadaki örneklerine bakıldığında ev sahipleri açısından olumsuz sonuçlar doğurması ve yoksulların kent mekânının kıyısına itilmeleriyle sonuçlanması eleştirilere neden olmuştu.

Bugüne dek hayata geçmeyen taslak, Karadağ’ın açıklamasıyla yeniden gündeme geldi.

Dalgalanma riski
Borsa İstanbul Başkanı, önceki gün İstanbul’da CEO Club toplantısında yaptığı açıklamada, "Biz iş yapma tarzımızı bir sonraki kademeye taşıyacaksak borsadaki menkul kıymetleri kullanmamız lazım. Şimdi ne yapıyoruz biz bu sistemde, yapabilirsek, Türkiye'deki tüm tarım arazilerinin toplulaştırılmış şekilde borsada alalım satalım... Tapuda en likit olmayanı likit hale getireceğiz Körfez'den Balkanlar'a kadar tüm menkul kıymetlerin (borsada) satışı olmasını istiyoruz" dedi.

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Atılım Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ümit Akçay, İHT uygulamasının, Türkiye’de inşaat-finans bütünleşmesinin yeni bir aşamaya geçmesi için atılan önemli bir adım olduğunu söyledi. İnşaat sektörünün, Türkiye ekonomisi için her zaman önemli bir sektör olduğunu vurgulayan Akçay, özellikle 2001 krizi sonrasında inşaat-finans bütünleşmesini pekiştiren faktörleri “Enflasyonun kontrol altına alınmasıyla faizlerin uzun vadeli kredi vermeye elverişli hale getirilmesi, yani düşürülmesi, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması, bireysel borçlar arasında konut kredisinin payının artması” olarak sıraladı.



Stoklar eritilecek
Ekonomik durgunluğun yaşandığı bir dönemde İHT sisteminin devreye sokulmasının ‘kritik’ olduğuna dikkat çeken Akçay, “Bu adımla birlikte konut almaya parası yetmeyenler, yani dar gelirli kesim dahi, konut sertifikası satın alarak finans sektörü tarafından içerilmiş olacak. Diğer yandan, özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yoğunlaşan arz fazlası, satılamayan lüks konut sorunu bu yolla çözülmek istenebilir. Çok zenginler dışında toplumun geneli için erişilmez olması nedeniyle satılamayan bu konut stoku, sertifika yöntemiyle eritilmeye çalışılabilir” dedi.

Fiyatlar artar
“Hükümet açısından konut satın almaya gücü yetmeyen kesimlerin dahi finans piyasasına dahil edilmesi, sertifikayı satın alanlara konut fiyatlarının artışından faydalanma imkanı tanıyor” diyen Akçay, şöyle devam etti: “Bu, göreli bir refah etkisi yaratabilir. Ayrıca bu sertifikalara ciddi bir talep olması durumunda, konut fiyatlarının daha da artması beklenebilir. Bu işlemlerin borsada yapılacak olması, borsanın işlem hacmini büyütebilir. Ancak bunlar, işlerin iyi gitmesi durumunda ortaya çıkabilecek gelişmeler. İşler kötü gittiğinde ise, zar zor biriktirdikleri tasarruflar ile konut sertifikası satın almış dar gelirli kesimler, bu birikimlerinin bir anda buharlaştığını görme riskiyle karşı karşıya kalabilir.”

Kentsel dönüşümde engelleri kaldırabilir

Akçay’a göre, İHT sisteminin uygulamaya konmasının bir başka boyutu daha olabilir. İHT sistemi, kentsel dönüşüm projelerinde imar hakkından kaynaklanan engellerin ortadan kaldırılmasına da yarayabilir. Gayrimenkulün, menkul kıymetleştirilerek satılabilir hale gelmesi, gerek büyük çaplı kentsel dönüşüm projelerinin gerekse mega projelerin uygulanmasında karşılaşılan engelleri kaldırmakta kullanılabilir.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/685412/Yoksulun_konutu_borsada_buharlasabilir.html




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.