Ana içeriğe atla

Faizi düşürmek krizi derinleştirir

 Faiz indirimi tartışmalarının döviz talebini artırarak piyasada spekülasyona neden olduğunu vurgulayan GÜNGİAD, "İş dünyası için faiz indirimi çözüm değil" dedi.


Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİ-AD), Türk Lirası’nın 37 ülke para birimi içinde en fazla değer yitiren üçüncü para birimi olduğuna işaret ederek, TL’deki bu değer kaybının yıkıcı sonuçlara yol açmaması için dikkate alınması gereken en önemli şeyin faiz konusunda polemiğe yol açmamak olduğuna dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP çevrelerinin “yatırımların artması için faizi indirin” çağrılarına işadamlarından yanıt geldi. GÜNGİAD’ın hazırladığı çalışmada, liradaki değer kayıplarının nedenleri incelenerek üretimin ve yatırımların artması için faiz indirimi dışında çözüm önerileri sunuldu. GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal, “Piyasada Cumhurbaşkanını düşük faiz konusunda ikna eden ekonomi kurmaylarının, döviz spekülasyonu yaptığına dair güçlü bir kanaat var” dedi. Faizi düşürmenin ekonomik krizi derinleştireceğini vurgulayan Akbal, iş dünyasına kredi sağlamanın çok daha güvenilir ve pratik yolları olduğunu belirtti.

Akbal, “Piyasada güçlü bir döviz talebinin bulunduğu dönemlerde düşük faiz üzerinden sağlanan parasal genişlemenin döviz talebini tetiklemesi kaçınılmazdır. Düşük faiz üzerinden üretime sektörüne ucuz kredi sağlama amacıyla faizlerde indirime gitmek, içinde bulunduğumuza benzer kritik dönemlerde, parasal genişlemenin aksine piyasada spekülatif hareketlere zemin hazırlar” diye konuştu.

GÜNGİAD liradaki değer kaybının nedenlerini ise “Ortadoğu’nun çatışmalı ve istikrarsız yapısı, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı, darbe girişimi ve buna bağlı olarak ilan edilen OHAL” şeklinde sıraladı.

Bayram şekeri
TL’nin yılın ikinci yarısında yüzde 22 eridiğine dikkat çeken GÜNGİAD, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) kararlarının da Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kırılganlığa çözüm olmayacağına işaret etti.

Hakan Akbal “Neredeyse bir kriz arifesi yaşadığımız günlerde esnafa KOSGEB üzerinden kredi sağlama veya KGF’nin teminat oranını artırma gibi pansuman önlemler, EKK’nin içinde bulunduğumuz dönemi kavramadığını gösteriyor. İçinde bulunduğumuz dönem, pansuman önlemlerle esnafa bayram şekeri ikram ederek atlatılacak bir dönem değil” dedi.

GÜNGİAD’ın kritik seviyelere ulaşan finansman ihtiyacı için de “Faiz silahına dokunmadan uygulanabilecek parasal genişleme modelleri var. Bunlardan en önemlisi Quantitative Easing (QE) yöntemi. QE ile enflasyon hedeflerinden uzaklaşmadan piyasanın fonlanması mümkün. Önerimiz Merkez Bankası’nın sadece bankalardan tahvil, bono alarak fonlama yapması yanında, doğrudan şirketlerin çıkardığı tahviller üzerinden bir genişleme programı uygulaması” önerisinde bulundu.



Makas açıldı
Merkez Bankası’nın enflasyonu ve enflasyon beklentilerini etkilemekte kullanabildiği faizler kısa vadeli faizler. Ancak Merkez, kısa vadeli faizleri artırarak ya da düşürerek uzun vadeli faizlere ve dolayısıyla enflasyona etki yapma şansına sahip.

Son verilere göre beş yıllık tahvil faizi yüzde 11.080 iken politika faizi yüzde 8 seviyesinde. Piyasa faizi Merkez Bankası faizinin yüzde 3.08 üzerinde.

Böyle bir durum bu kâğıtları alanların uzun vadede enflasyonda artış beklentisi içinde olduklarını ve uzun vadeli borç vermek için daha yüksek faiz talep ettiklerini gösteriyor. Bu nedenle Merkez enflasyon beklentilerini değiştirmek için adım atmalı ve faizi yükseltmeli.

Kısa ve uzun vadeli faizlerin birbirine yaklaşması borç verirken enflasyonda uzun dönemli değişiklik beklenmediğini gösteriyor.

Merkez Bankası faiz kararını salı günü açıklayacak. Reuters’ın 18 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği ankete göre, politika faizinde sekiz katılımcı 25 baz puan, beş katılımcı 50 baz puan artırım beklerken, beş katılımcı ise sabit tutulmasını bekliyor.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.