Ana içeriğe atla

Piyasa Notları: Doların ateşi ekonomiyi yakacak

Analistlere göre en son 3.12’yi aşan dolar/TL’de yükseliş sürecek. Bu durum borçların ve enflasyonun artmasına, yatırımların ise durmasına yol açabilir.


Dolar kuru, son günlerde rekor üstüne rekor kırarken, bu durum ekonomiyi tepeden tırnağa etkileyecek. ABD Merkez Bankası’nın faiz artışına yaklaşmasının yanı sıra artan siyasi, ekonomik ve jeopolitik risklerin etkisiyle dolar/TL en son 3.1273 ile yeni tarihi zirvesini gördü. Uzmanlara göre kurdaki artış sürecek. Peki, bu artış sadece dövizi olanları mı etkiliyor?

Domino etkisi
Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkeler için doların yükselişi, her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Çünkü yerel paranın değer yitirmesi ekonomide domino etkisine neden oluyor. Kur yükselince en başta maliyetler arttığı için fiyat artışları beraberinde geliyor. Türkiye’de kurun enflasyona yüzde 15 gibi geçişkenliği var. Kur yüzde 10 değer kazandığında, enflasyon 1.5 puan artıyor. Moody’s Türkiye’nin notunu düşürmesinden bu yana dolar kuru yüzde 4.6 yükseldi. Merkez Bankası son enflasyon raporunda 2017 tahminini 0.5 puan yükseltti.

Büyümeye fren
Diğer yandan kur artışı ithal girdiye bağımlılık nedeniyle ihracatta maliyet artışı demek. Sanayide 100 dolarlık ihracat için yaklaşık 70 dolarlık ara malı ithalatı gerekiyor. İhracatçı, dolardan ithal edip yüzde 49 düzeyinde Avro üzerinden ihraç ediyor. Şirketlerin döviz borcu katlanırken yatırımlar olumsuz etkileniyor. Artan fiyatlar nedeniyle tüketim yavaşlıyor. Bütün bunlar da büyümeyi sekteye uğratacak etkiler taşıyor. Özetle hükümetin yeni teşvik programlarıyla ekonomiyi canlandırma çabaları, kurdaki artış nedeniyle boşa çıkabilir. Dış ticaret dengesindeki bozulma cari açığı büyütebilir. Ayrıca TL’deki zayıflık sıcak paranın Türkiye’den kaçışını tetikleyerek cari açığın finansmanını da zora sokabilir. Büyümenin düşmesi ise işten çıkarmaları beraberinde getirebilir.



Maliyetler artacak
IşıkFX Başanalisti Gizmen Nalbantlı da şirketlerin döviz açık pozisyonunun temmuz ayı verilerine göre 201 milyar doları bulduğunu belirterek “Döviz borcu olan şirketleri zor bir süreç bekliyor. Bu şirketler iyi bir hedging yönetimi yapmadığı takdirde kur farkı gideri kaydedecekler. Bu da şirketlerin kârlılıklarını olumsuz etkileyecek. İmalata dayalı reel sektör, daha çok kalemi etkileyeceğinden dolayı kurun yükselişini daha çok hissedecek. Giren malların bedelinin dövizle ödeniyor olması ithalatı daha maliyetli hale getirecek. Ara malı ithalatına bağlı olarak girdi maliyetleri artacak ve büyümek için ham madde ithal etmek zorunda olan ihracat sanayi de bu durumdan olumsuz etkilenecek” dedi.

Yatırımlar durabilir
Nalbantlı, sektörlerde maliyetlerin artmasının zamları da beraberinde getireceğini, son dönemde büyümeye ciddi katkı yapan tüketim harcamalarının düşmesiyle de büyüme hızının yavaşlayacağını belirtti. Buna göre otomotiv sektöründe otomobil fiyatları, enerji tarafında hem üretici hem de tüketici, maliyetlerdeki artıştan olumsuz etkilenecek. İnşaatta demir çelik girdi maliyetleri artarken fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşacak. Finans sektöründe kredi maliyetlerinin artacağına dikkat çeken Nalbantlı, olası Fitch not indirimi ve Fed faiz artışları ile maliyetlerin daha da artacağını, Türk şirketlerinin borçlarını çevirememe riskinin gündeme gelebileceğini söyledi. Nalbantlı’nın verdiği bilgiye göre Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 25’inden daha fazlasına denk gelen bir reel sektör döviz açık pozisyonu bulunuyor. Bu ise şirketlerin odağını yatırım yapmak yerine borç ödeme noktasına kaydırarak yatırımların durmasına neden olabilir.

FED İZLENECEK
Piyasalar açısından önemli bir hafta. Yurtdışında 1-2 Kasım’daki Fed toplantısı, 4 Kasım’daki ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri önemle izlenecek. Türkiye’de ise en önemli veri ekim ayı enflasyonu olacak. Analistlere göre küresel piyasalarda risk iştahındaki düşüş ve Türkiye’nin jeopolitik risklerindeki artış devam ederse TL’deki zayıflama sürebilir. Buna göre dolar/TL’de 3.15 ve 3.1750 seviyelerinde yeni zirveler oluşabileceği tahmin ediliyor. Tahvil faizlerinde de buna paralel olarak yükselme eğilimi sürebilir. İki yıllık tahvilin ortalama bileşik faizi yüzde 9.25’i aşabilir.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.