Ana içeriğe atla

Deutsche Bank alarmı

Alman devinin, devam eden fon kaçışıyla piyasa değeri erirken bu durum küresel piyasalarda 'İkinci bir Lehman Brother krizi mi geliyor' endişesi yaratıyor.



Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’ın hisseleri, bankanın bazı hedge fon müşterilerinin banka üzerinden tuttukları pozisyonları kapattıklarını ve nakit paralarını çektiklerini iddia eden haberin ardından rekor seviyede geriledi. Bloomberg News’e göre Deutsche Bank ile çalışan yaklaşık 10 hedge fon finansal risklerini azaltmak için Alman bankasını kısmi olarak bıraktı.


Sekiz yıl önce yine bir eylül ayında, Lehman Brothers büyük oranda, panik yaşayan hedge fonların paralarını çekmesine bağlı olarak iflas etmişti. Ekonomistlere göre bazı büyük hedge fonların Deutsche Bank’taki pozisyonlarını kapatacak kadar endişelenmesiyle, iki durum arasındaki paralellik oldukça açık, ancak bu ilişki aynı zamanda yanıltıcı da olabilir.



ABD fitili ateşledi
‘Hedge fon’ terimi, genellikle kısa vadeli hareket eden ve yüksek kar amacıyla piyasadan piyasaya dolaşan fonları ifade ediyor. Bu fonlar yüksek kâr gördüğü yerlere hızla girip, kârlar düşünce hızla çıkıyorlar.

Deutsche Bank hakkındaki endişelerin temelinde ise ABD Adalet Bakanlığı’nın usulsüz konut kredisine dayalı menkul kıymet satışları nedeniyle bankaya verdiği 14 milyar dolarlık ceza bulunuyor. Deutsche Bank, Adalet Bakanlığı’nın talep ettiği rakamın yarısına yakın bir karşılık ayırmıştı.

Deutsche Bank’ın müşterilerine ve bankaya yakın kaynaklara göre, banka yetkililerinin, bankanın sağlamlığına ilişkin teminat vermesi talep ediliyor.

Varlıkları satabilir
Hedge fonlar tüm banka müşterilerinin karşılaştığı ikilem ile karşı karşıya bulunuyor. Deutsche Bank’ta pozisyonlarını korumak yoluyla sağlayacakları kazanç çok küçük, ancak bankanın sıkıntıya girmesi durumunda karşılaşacakları olası kayıplar oldukça büyük. Lehman da tüm bankalarla aynı şekilde iflas etti.

Çıkışa yönelen müşterilerine ve karşı taraflara ödeme yapabilecek düzeyde yeterli nakit ve likit varlıklara sahip değildi. Deutsche’nin likit varlıkları, haziran sonundaki rakamlara göre 220 milyar Avro’yu buluyor. Bu, toplam varlıklarının yaklaşık yüzde 12’sine denk geliyor. Lehman’ın ise çöküşünden 1 ay önce varlıklarının yüzde 7.5’ini temsil eden 45 milyar doları vardı.

Deutsche Bank satışı nisbeten zor olan varlıklarını Avrupa Merkez Bankası’na daha rahat satabilecek durumda bulunuyor. Lehman’ın talebi ABD Merkez Bankası tarafından reddedilmişti.


Domino korkusu
Krizin diğer Avrupa bankaları üzerinden piyasalar üzerinde sarsıcı bir etkisi olmasından korkuluyor. Marketwatch’tan Joseph Adinolfi, bu kapsamda dört unsura dikkat çekti:

1- Merkez bankalarının büyümeyi desteklemek için radikal bir şekilde negatif faiz politikasını tercih etmesi, bankaların uzun vadeli kredilerden elde ettiği gelirle kısa vadeli borçlanma maliyetleri arasındaki gelirleri ortadan kaldırarak bankaların gelir yaratma yeteneklerini baltaladı.

2- Birçok banka, küresel piyasaları sarsan 2008-2009 krizi sonrası yeniden yapılanmada geç kaldı.

3- İtalyan bankaları milyarlarca Avro’luk kredileriyle Avro bölgesinin ekonomisi için ciddi bir risk oluşturuyor.

4- Birçok banka mortgage odaklı enstrümanlar dolayısıyla para cezaları ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum bankaların sermaye tamponlarının artmasına neden olabilir.

İşten çıkarmalar
Geçen yıl 6.8 milyar Avro zarar eden Deutsche Bank, ekim ayında 35 bin çalışanını işten çıkarmayı planladığını açıklamıştı. Açıklamada ayrıca bankanın Arjantin, Şili, Meksika, Peru, Uruguay, Danimarka, Finlandiya, Norveç, Malta ve Yeni Zelanda’da faaliyetlerine son vereceği, Almanya’da 200’den fazla şubesini kapatacağı ve Postbank iştirakini satacağı da belirtilmişti.

Commerzbank sırada
Öte yandan Deutsche Bank’ın yanı sıra Almanya’nın en büyük ikinci bankasında da işler yolunda gitmiyor. Commerzbank, ana işlerine konsantre olmak için yeniden yapılanmanın bir parçası olarak gelecek yıllarda 9 bin 600 kişiyi işten çıkaracağını bildirdi. Yaklaşık 50 bin çalışanı bulunan banka, söz konusu işten çıkarmalarla personelini yaklaşık yüzde 20 azaltmış olacak.



Cryan: Güçlü temellere sahibiz
Deutsche Bank Üst Yöneticisi (CEO) John Cryan, çalışanlarına yaptığı açıklamada, bankanın likidite rezervlerinin 215 milyar Avro’nun üzerinde olduğunu belirtti. Piyasa güçlerinin bankaya olan güvene zarar verdiğini söyleyen Cryan, Deutsche Bank’ın güçlü temellere sahip olduğunu vurguladı. Cryan, Deutsche Bank hisse senetlerinin düşüşüne ilişkin olarak da “ABD’deki hukuki durum hisse senetlerinin düşüşünü haklı çıkarmıyor” dedi ve bankanın tüm sermaye yeterliliklerine sahip olduğunu, planın yolunda ilerlediğini söyledi. Deutsche Bank’ın hedge fonlarla ilgili faaliyetlerinden sorumlu yöneticisi Barry Bausano, CNBC televizyonuna yaptığı açıklamada biriminin ‘hâlâ son derece kârlı’ olduğunu belirtti.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi ise Berlin’deki açıklamasında Deutsche Bank’taki sorunlardan ECB politikalarının sorumlu olduğu yönündeki eleştirilere cevap verdi. Bu görüşe katılmadığını belirten Draghi, “Eğer bir banka sistematik bir tehdidi temsil ediyorsa bunun nedeni düşük faizler olamaz. Bunun arkasında başka nedenler olmalı” dedi.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.