Fed’in faiz artışına gittiği tarihten bu yana dolar endeksi yüzde 5’in üzerinde düştü. ABD ekonomisinin toparlandığına yönelik soru işaretleri doların zayıflamasına yol açıyor.
Piyasalar aylardır ABD Merkez Bankası (Fed) ile yatıp kalkarken, Fed’in faiz artışına gittiği Aralık 2015’ten bu yana dolar endeksi yüzde 5.22 düştü.
Fed’in faiz artıracağına ilişkin beklentilerin azalması ve ABD büyümesinin beklenenden düşük çıkmasıyla birlikte doların neredeyse tüm para birimleri karşısında değer kaybetmesi, ABD öncülüğündeki toparlanmaya dair güveni sorgulatıyor. Aralık 2015’te Fed’in bu yıl 4 kez faiz artırımına gideceğini öngören analistler beklentilerini 2’ye kadar indirdi.
Bloomberg Dolar Spot Endeksi nisan ayında yüzde 1.9 geriledi ve Nisan 2014’ten bu yana en uzun süreli düşüş trendini kaydetti.
Haziran kritik
Aynı dönemde gelişen para birimleri de değer kazandı. Güney Afrika Randı yüzde 7.5 yükselişle ilk sırada yer alırken, bu para birimini yüzde 6.5 değer artışıyla Brezilya Reali ve yüzde 5.6 yükselişle Rus Rublesi izledi. Türk Lirası ise ekonomideki mevcut riskler nedeniyle dördüncü sırada yer alabildi.
Fed bu ayki toplantısında faiz oranlarını değiştirmeyerek sabit tutarken, haziran ayında bir faiz artışı için kapıyı açık bıraktı. Uzmanlara göre piyasalarda esen iyimserlik rüzgârı geçici.
Yıl sonunda devalüasyon bekleniyor
Yıl sonunda devalüasyon bekleniyor
Dolar/TL’deki düşüş trendine rağmen ekonomistler doların bu seviyelerde kalabileceğini düşünmüyor. Piyasa analistlerinin sene sonu dolar tahminleri hâlâ 3.10-3.30 TL arasında. Bu da yıl sonuna doğru bir devalüasyonun gerçekleşeceğini gösteriyor.
Özellikle yılın ikinci yarısından sonra Fed’in adımlarını hızlandıracağını düşünen ekonomistler gelecek faiz artırımlarıyla birlikte dolar/TL’nin de yükseliş trendine gireceğini düşünüyor. Merkez Bankası’nın bu nedenle faiz indirimi kararı alırken ince eleyip sık dokuması gerektiğine dikkat çeken ekonomistler, koridorun üst bandındaki seviyenin piyasalardaki oynaklığa karşı bir tampon görevi görmesinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Üst bantta indirimler devam ederse TL’nin korunamayacağına dair endişeler artıyor.
Dolar/TL geçen haftayı 2.7960 seviyesinden kapattı. Buna göre yıl sonunda dolar/TL 3.10’a çıkarsa, TL yüzde 10.9 değer yitirecek. Doların 3.30’a çıkması halinde tablo daha vahim olacak. Böyle bir durumda TL yüzde 18 eriyecek.
5 BÜYÜK RİSK
1. Kredi riski büyüyor: Kredi mevduat oranı yüzde 115’lere ulaşan bankalar için kredi verecek fon bulma konusunda zorluklar gündeme gelebilir. Bankaların kısa vadeli dış finansmana bağımlılığı sürüyor ve bu durum ekonomik şoklara karşı risk oluşturuyor.
2. Bütçe dengesi tehlikede: Cari transferler geçen ay Mart 2015’e göre yüzde 51 arttı. Ocak- Mart dönemindeki artış yüzde 29.9’a ulaştı. Sosyal güvenlik açık finansmanındaki artış da yüzde 1726’ya ulaştı. Uzmanlara göre tedbir alınmaz ise bütçe dengesi zarar görecek.
3. Sermaye kaçışı: Türkiye’de kurumların bağımsızlığı ile ilgili soru işaretleri sürüyor. Merkez Bankası’ndaki son atamalar siyasetin ön planda olduğu izlenimini perçinlerken, uluslararası kuruluşlara göre para politikası kararlarında enflasyon ikinci planda ve TCMB politikalarındaki kredibilite sorunu nedeniyle Türkiye sermaye donma riskiyle karşı karşıya kalabilir.
4. Büyüme sorunlu: İhracatta aşağı yönlü trend devam ederken büyümenin tüketim odaklı olduğuna dair uyarılar sürüyor. Sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak yapısal reformların gerçekleştirilmemesi nedeniyle uluslararası kurumlar büyüme tahminleri hâlâ hükümetin OVP öngörülerinin altında.
5. Petrol fiyatları yükselecek: Son haftalarda hızla artan petrol fiyatlarındaki yükselme eğiliminin devam etmesi, enflasyon ve ithalat açısından yeni bir risk olarak karşımızda çıkıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre petrol fiyatları yıl sonunda 60 dolara ulaşacak.
Yorumlar
Yorum Gönder