Ana içeriğe atla

#UberFiles: Macron'un gizli rolü ifşa oldu

Macron'un bakanlığı döneminde başı yasalarla dertteki Uber'e gizli görüşmeler yaptığı ifşa oldu. İşte DW Türkçe'nin de dahil olduğu ICIJ'in #UberFiles araştırmasından sızanlar: 


Pelin Ünker 

© Deutsche Welle Türkçe

Amerikan teknoloji devi Uber'in sızdırılan kayıtlarına göre Fransa'da taksici protestolarının şiddetlendiği dönemde Uber'e destek için hükümetten kilit bir müttefik devreye girdi: Emmanuel Macron.

Ortaya çıkan belgelere göre geleceğin cumhurbaşkanı, Ekonomi Bakanı olduğu 2014-2016 yılları arasında San Francisco merkezli araç çağırma şirketinin Fransa'da taksi yasalarının değişmesi için yürüttüğü lobi faaliyetlerine olağanüstü bir çabayla destek verdi. Öyle ki Macron'un Fransa'da soruşturmalarla karşı karşıya kaldığı dönemde şirketin lehine Fransız kabinesindeki rakipleriyle gizli bir "anlaşma" dahi yaptığı ortaya çıktı.

Mobil uygulama üzerinden araç çağırma platformu olan Uber Technologies, Travis Kalanick ve Garrett Camp tarafından 2009'da kuruldu. Şirket, yasal statüsü ve taksi pazarında yarattığı değişimler nedeniyle dünyanın dört bir yanında sorunlar yaşarken hızla büyüdü ve 72 ülkeye ulaştı. Uber, yıllık 17 milyar dolardan fazla gelir elde eden bir şirkete dönüşürken Kalanick ve Camp, Forbes'in en zenginler listesine girdi.

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'nun (ICIJ) yeni araştırması "The Uber Files", San Francisco merkezli küçük bir teknoloji girişimi olan ve kısa sürede küresel bir dev haline gelen araç çağırma şirketi Uber'in bu başarısının altında yatan sırları ifşa etti.

Taksicilerin protesto gösterileri

Fransa'nın ikinci büyük şehri Marsilya, yedi yıl önce taksicilerin şiddete dönüşen protesto gösterilerine sahne oluyordu. Fransa Parlamentosu, 2014 yılında taksicilerin faaliyetlerini koruma altına alan kabul etmişti. Taksiciler Uber'in yasaları çiğnediğini ve geçim kaynaklarını tehdit ettiğini söylüyordu.

Şirketi protesto etmek için arabaları devirdiler, lastikleri yaktılar, havaalanı ve tren istasyonuna ulaşımı engellediler. Olayların tekrarlanması üzerine Ekim 2015'te Marsilya polisi, şehrin merkezi ve önemli bölgelerinde Uber'in en popüler hizmeti UberX'i askıya aldı.  

İşleri düzeltmek için hükümetten kilit bir müttefike ihtiyaç duyan Uber, siyasetin yükselen yıldızı, bu yılın Nisan ayında ikinci kez Fransa Cumhurbaşkanı seçilen, dönemin Ekonomi Bakanı Emmanuel Macron'dan yardım istedi.

Belgelere göre Macron, Uber'in kamu politikaları yöneticisi Mark MacGann'a yazdığı mesajda şöyle diyordu:

"Bunu şahsen araştıracağım. Tüm gerçekleri öğreneyim ve bu akşama kadar karar verelim. Şu anda sakin olalım."

"Desteğin için teşekkürler"

O akşam yerel polis yetkilileri ağız değiştirerek emri revize edeceklerini söyledi. On iki gün sonra yetkililer, yasağın tüm yetki alanındaki "lisanssız ve düzensiz" Uber sürücüleri için geçerli olduğunu belirten yeni bir emir yayınladı. Uber bunu bir zafer olarak not etti. MacGann, Macron'a attığı mesajda "İyi işbirliği" dedi ve ekledi:

"Desteğin için teşekkürler."

Uber'in sızdırılan kayıtlarına göre bu, şirketin, Fransa'da soruşturmalarla karşı karşıya kaldığı ve ülkede tutunmaya çalıştığı sırada, üst düzey temsilcileri ile Macron arasında yapılan bir düzineyi aşkın gizli görüşmeden sadece biriydi.

Şirket kayıtları, Macron'un bakan olduktan kısa bir süre sonra şirketin kurucu ortağı ve o dönemin CEO'su Travis Kalanick ile bir görüşme yaptığını da gösteriyor. Macron, 2014 yılının sonlarında gönderdiği bir mesajda, Kalanick'e "Teşekkürler sevgili Travis" diyerek şöyle devam ediyordu:

"İletişimde kalalım ve birlikte ilerleyelim. En iyi dileklerimle, Emmanuel."

Temmuz 2015'te gerçekleşen bir başka görüşmede ise Kalanick, Macron'a dönemin İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve'e güvenilip güvenilemeyeceğini sordu. Macron, önceki gün Cazeneuve ve dönemin Başbakanı Manuel Valls ile görüştüğünü ve Cazeneuve'ün bir "anlaşmayı" kabul ettiğini söyledi. Macron yasayı değiştireceğini söyledi ve o akşam şirket UberPOP'u Fransa'da askıya aldı. Bu anlaşma, şirketin en tartışmalı lisanssız hizmetini kapatması karşılığında bir diğerinin kurallarının önemli ölçüde hafifletildiğini gösteriyor.

Cazeneuve ise ICIJ ortağı Le Monde'a verdiği demeçte Fransız hükümeti ile Uber arasında bir anlaşma yapıldığını hiç duymadığını söyledi. Macron'un da kendisine bu konuda bir şey söylemediğini belirtti. Macron'un ofisi de Fransız liderin Uber ile ilişkisi hakkındaki sorulara yanıt vermezken Uber de kuralların hafifletilmesi için Macron ya da Fransız yetkililerle bir anlaşma yapıldığını reddetti.

İngiltere'nin önde gelen yayın kuruluşlarından the Guardian'a sızdırılan ve DW Türkçe'nin de aralarında olduğu 44 medya kuruluşuyla paylaşılan şirket kayıtlarına göre Uber, 2013 ve 2017 yılları arasında kilit siyasetçiler ve lobi çalışmaları üzerinden bulunduğu yerdeki yasal düzenlemelerin dışında kalan faaliyetlerini genişletti.

Joe Biden ile Davos'ta görüşme

ABD Başkanı Joe Biden da başkan yardımcısı olduğu dönemde, kurucu ortak Travis Kalanick ile İsviçre'nin Davos kentindeki 2016 Dünya Ekonomik Forumu sırasında görüştü.

Sızan mesajlara göre Kalanick, Biden görüşmeye geç kalınca sabırsızlandı. O zamanlar 39 yaşında olan girişimci, bir meslektaşına mesaj atarak "Adamlarıma, geç kaldığı her dakikanın benimle geçireceği süreden bir dakika eksilttiğini söylemesini istedim" dedi.

Biden buluşmak üzere anlaştıkları beş yıldızlı otel suitine vardığında Kalanick, çok iyi hazırlandığı sunumunu yaptı ve araç çağırma şirketinin şehirleri ve insanların çalışma biçimlerini daha iyi hale getirdiğini savundu. Kayıtlara göre Biden o kadar etkilenmişti ki günün ilerleyen saatlerinde yaptığı açılış konuşmasını, şirketin küresel etkisini vurgulayacak şekilde değiştirdi.

Uber yöneticilerinin görüştükleri isimler arasında dönemin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, dönemin İrlanda Başbakanı Enda Kenny ve dönemin Estonya Cumhurbaşkanı Toomas Hendrik Ilves de vardı.

Sızdırılan toplantı notlarına göre, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise 2016 yılında Uber'in kurucusu Kalanick'e şirketin agresif olarak görüldüğü uyarısı yaptı. Rutte, şirketin artılarını vurgulayarak "İnsanların size olan bakış açısını değiştirin" tavsiyesinde bulunarak şöyle devam etti:

"Bu sizi sevimli gösterecek."

Sızdırılan kayıtlar, Uber yöneticileri ve kamu görevlileri arasında 2014'ten 2016'ya kadar kamuya açıklanmamış 100'den fazla toplantı yapıldığını da ortaya çıkardı. Bunların 12'si Avrupa Komisyonu temsilcileriyle gerçekleşti.

Uber bir şehre girmek için siyasi nüfuza ihtiyaç duyduğunda, eski meslektaşlarına lobi yapmaları için eski hükümet yetkililerini işe aldı. 

Sızan belgelere göre şirket, mevcut ya da eski kamu görevlilerinden sivil toplum ve düşünce kuruluşlarına uzanan bin 850'den fazla paydaş belirledi. Ayrıca dönemin ABD Başkanı Barack Obama'nın eski yardımcıları da dahil çok sayıda eski kamu görevlisini işe aldı.

Kroes'tan Uber'e hızlı geçiş

Bunlardan biri de Avrupa Birliği'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu'nda başkan yardımcısı olarak görev yapan Hollanda'nın eski Ulaştırma Bakanı Neelie Kroes'tu. 

Ekim 2014'te komisyondan ayrıldıktan yaklaşık bir yıl sonra Kroes, komisyonun etik kurallarında eski komisyon üyelerinin eski meslektaşlarıyla lobi yapmasını yasaklayan 18 aylık bekleme süresine rağmen, ücretli bir Uber danışma kuruluna katılmasına izin verilmesini istedi. Komisyon onu geri çevirdi ve itirazını reddetti. Ancak Uber yöneticisi MacGann, Kroes'un komisyondan istifasından dört ay sonra, Mart 2015'te gönderdiği bir e-postada meslektaşlarına şöyle diyordu:

"NK ile ilişkimiz son derece gizlidir. Onun adı asla bir belgenin üzerinde yer almamalı."

Sızdırılan kayıtlara göre Kroes, bekleme süresi sırasında Hollandalı bir bakanı ve hükümetin diğer üyelerini, Uber'in Amsterdam ofisine yönelik bir soruşturmanın geri çekilmesi için düzenleyicilere ve polise baskı yapmaları konusunda sıkıştırdı. Kroes, Mayıs 2016'da ise bekleme süresinin sona erdiği sıralarda bir Uber yöneticisine, Uber ile bir Avrupa Komisyonu üyesi arasında bir toplantı düzenlemek için çalıştığını söyledi. 

Kroes, bekleme süresi sona erdikten sonra Uber'in danışma kuruluna katıldı. Kayıtlar Uber'in kendisine kurula başkanlık etmesi için 200 bin dolar teklif ettiğini gösteriyor.

Neelie Kroes, ICIJ'e yaptığı yazılı açıklamada ise "Eski bir Avrupa Komisyonu Üyesi olarak etik görevlerimle uyumlu şekilde bekleme süresinin bitiminden önce Uber'de resmi ya da gayriresmi hiçbir görevim olmadı" dedi.

Stratejik yatırımcılar seçti

Öte yandan Uber, yurtdışındaki yasaları etkilemek için "stratejik yatırımcılara", parası ve siyasi bağlantıları olan kişilere yöneldi. Uber yöneticileri bu kişileri araç çağırma uygulamasına yatırım yapmaları için teşvik etti ve şirketin kendi ülkelerindeki yasal engelleri aşmasına yardımcı olmaları için oyuna yeterince "dahil olmalarını" sağladı. 

Şirkete Fransız telekom kralı Xavier Niel 10 milyon dolar, Alman yayıncılık şirketi Axel Springer ve Fransız moda patronu Bernard Arnault da beşer milyon dolar yatırım yaptı.  

Yönetici MacGann bir e-postada Arnault'yu kastederek "Onların parasına ihtiyacımız yok ama Fransa'yı kazanmak için faydalı müttefikler olabilirler" diye yazdı.

Kayıtlar, Uber yöneticilerinin eski ABD ve İngiltere yetkilileri aracılığıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bağlı oligarklarla da özel anlaşmalar yaptığını ortaya koydu. Bu oligarklar, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından Batılı hükümetler tarafından yaptırıma tabi tutuldu. Uber ise ICIJ'e, bugün Uber'de çalışan hiç kimsenin Rus oligarklarla ilişki kurmadığını vurguladı.

"Şiddet başarıyı garanti eder"

Sızdırılan belgeler, Travis Kalanick ve diğer bazı Uber yöneticilerinin sürücülere yönelik şiddet ve saldırıları, hedeflerine ulaşabilmek için stratejik fırsatlar olarak gördüğünün işaretlerini de içeriyor. 

Biden ile görüşmesinden yaklaşık bir hafta sonra Kalanick, Paris'teki taksicilerin şiddet eylemlerinin ardından Uber yanlısı karşı gösteriler düzenleme olasılığı hakkında meslektaşlarıyla mesajlaştı. Şirketin kurucusu MacGann, "Etkili sivil itaatsizliğe yöneleceğiz ve aynı zamanda insanları güvende tutacağız" diye yazdı.  

Kalanick "Bence buna değer" dedi ve ekledi:

"Şiddet başarıyı garanti eder. Ve bu adamlara direnilmeli, değil mi?"

Kalanick'in sözcüsü Devon Spurgeon ise ICIJ'e, eski CEO'nun, Uber'in sürücü güvenliği pahasına şiddetten faydalanmasını hiçbir zaman önermediğini söyledi.

Uber yasadışı olduğunun farkındaydı

The Uber Files, Uber'in kaotik küresel stratejisinin sonuçlarıyla boğuşan yöneticiler arasındaki tartışmalara da ışık tuttu. 

O dönem Uber'in kurumsal iletişim direktörü olan Nairi Hourdajian, Tayland ve Hindistan'daki hükümetlerin araç çağırma hizmetini kapatma çabaları devam ederken şirket yöneticilerinden birine, "Sorunlarımız var, çünkü s*tiğimin sadece yasadışıyız" dedi.

Mark MacGann ise Uber'in yeni pazarlara girme yaklaşımını "b*k fırtınası" olarak tanımladı. MacGann, şirketin ülke direktörlerinden birine şöyle yazdı:

"Temelde Uber piyasaya çıkıyor ve ardından düzenleyici ve yasal bir b*k fırtınası var."

Uber'in bu stratejisi, yöneticilerin bir sunumda "b*k piramidi" olarak tanımladıkları bir dizi zorluğun artmasına neden oldu. Sızdırılan sunum dosyalarına göre "sürücü davaları", "düzenleyici soruşturmalar", "idari prosedürler" ve "doğrudan davalar" bu piramidi oluşturuyordu.  

Sızdırılan belgelere göre Uber, engelleri aşmanın yolu olarak gördüğü lobicilik ve ilgili faaliyetler için sadece 2016'ya yönelik teklif ettiği 90 milyon dolarlık küresel bütçeyle devasa bir etki alanı inşa etti.

Uber hatalarını kabul etti

Uber sözcüsü Jill Hazelbaker, ICIJ ve DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, beş yıl önceki "hataları" ve "yanlış davranışları" kabul etti. 

Uber'in, Kalanick ve diğer üst düzey yöneticilerin görevden alınmasına yol açan büyük çaplı davalar ve hükümet soruşturmalarıyla karşı karşıya kalmasının ardından 2017 yılında çalışma şeklini tamamen değiştirdiğini savunan Hazelbaker, “Uber'in bugün farklı bir şirket olduğunu söylediğimizde, kelimenin tam anlamıyla bunu kastediyoruz: Mevcut Uber çalışanlarının yüzde 90'ı 2017 yılında Dara (Khosrowshahi) CEO olduktan sonra işe başladı" dedi.

Uber, belirli lobi çalışmaları hakkında yorum yapmadı ancak şirketin "olgunlaştıkça" lobi faaliyetlerinin gözetimini güçlendirdiğini ve Avrupa'da yeni lobi yönergeleri oluşturduğunu söyledi. Şirket, ICIJ'in sorularına verdiği yanıtta, geçen yıl uluslararası lobicilik için ne kadar harcadığını ve bu parayı kimlerin aldığını açıklamadı.

Acil kapatma anahtarı ne işe yarıyor?

Öte yandan sızdırılan kayıtlar, Uber'in hükümet soruşturmalarını engellemek için gizlilik teknolojisi kullandığına işaret etti.

Kayıtlara göre şirket yöneticileri, ofis baskınları sırasında şirket sunucularına erişimi kesmek ve yetkililerin kanıtlara el koymasını önlemek için acil kapatma anahtarı (kill switch) adı verilen bir sistemi devreye soktu. Uber, Fransa'nın yanı sıra Romanya, Hollanda, Belçika, Hindistan ve Macaristan'daki ofis baskınları sırasında kill switch'i kullandı. 

Kayıtlara göre Kalanick, polis Amsterdam'daki merkeze baskın düzenlerken sistemin kullanılmasını bizzat emretti:

"Lütfen en kısa sürede kapatma düğmesine basın, AMS'de (Amsterdam) erişim kapatılmalı."

Temmuz 2015'teki bir Paris baskınında ise Uber üst yöneticisi MacGann, Fransa'nın Uber yöneticisi Thibaud Simphal'a "Birkaç dizüstü bilgisayarı deneyin. Erişim sağlayamadığınızda kafanız karışmış gibi görünün" diye yazdı. Simphal yanıt verdi:

"En zor kısmı şaşırmış gibi davranmaya devam etmek!"

Sahte uygulamayla yanılttılar

Acil kapatma anahtarı, Uber'in polis ve düzenleyicileri atlatmak için kullandığı tek teknolojik silah değildi. Şirket ayrıca, kanıt toplamak için Uber araçlarını sipariş ettiğini düşündüğü polis veya hükümet yetkililerini de belirledi. Daha sonra onlara, hiç gelmeyen hayali araçların bulunduğu uygulamanın sahte bir versiyonunu gösterebiliyordu. Bunu Hollanda, Belçika, Rusya, Bulgaristan, Danimarka, İspanya ve diğer ülkelerde yaptı.

Hazelbaker, Uber'in 2017'den bu yana düzenleyici kurumların eylemlerini engellemek için bir acil kapatma anahtarı kullanmadığını ve Uber'in tüm vergi yasalarına uyduğunu söyledi. Hazelbaker şunu da ekledi:

"Uber'de hiç kimse bir sürücüye yönelik şiddetten mutlu olmamıştır."

Kalanick'in sözcüsü Devon Spurgeon ise ABD dışında faaliyet gösteren diğer işletmeler gibi Uber'in de fikri mülkiyet haklarını, sürücülerin ve yolcuların mahremiyetini korumak ve bir baskın halinde yasal sürece saygı gösterilmesini sağlamak için teknoloji protokolleri kullandığını belirtti. Spurgeon, "Bu güvenlik protokolleri herhangi bir veri ya da bilgiyi silmez ve bunların kullanımına ilişkin tüm kararlar Uber'in hukuk ve düzenleme departmanları tarafından incelenmiş ve onaylanmıştır" şeklinrde devam etti. Spurgeon, Kalanick'in hukuk ve uyum departmanları tarafından kurulan bu sistemleri oluşturmadığını, yönetmediğini veya denetlemediğini vurguladı.

O dönemde Uber Fransa'nın yöneticisi olan ve şu anda küresel sürdürülebilirlik başkanı olan Simphal da kamu yetkilileriyle olan tüm etkileşimlerinin iyi niyet çerçevesinde yürütüldüğünü söyledi. MacGann acil kapatma anahtarı faaliyetine her dahil olduğunda San Francisco'daki yönetiminin açık emirleri doğrultusunda hareket ettiğini belirtti.

Gizli belgeler sızdırıldı

The Uber Files, İngiltere'nin önde gelen yayın kuruluşlarından the Guardian'a sızdırıldı ve Washington D.C. merkezli kar amacı gütmeyen araştırmacı gazeteciler ağı olan ICIJ ile paylaşıldı.

Araştırma, 83 bin e-postayı içeren 124 binden fazla kayda dayanıyor. Bu kayıtlar arasında e-postaların yanı sıra Uber'in üst düzey yöneticileri arasındaki iMessage'lar ve WhatsApp yazışmaları, sunumlar, not defterleri, brifing notları ve faturalar yer alıyor.

The Guardian ve ICIJ tarafından yürütülen ve 44 medya partneri ile paylaşılan proje üzerinde 29 ülkeden 180'den fazla gazeteci dört ay boyunca çalıştı.

#UberFiles: Macron'un gizli rolü ifşa oldu - DW Türkçe

DW-Reporterin Pelin Ünker

Pelin Ünker Yolsuzluk ve vergi adaleti üzerine haber yapan  araştırmacı gazeteci.  

@pelinunker


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.