Ana içeriğe atla

Türkiye'nin zeytinlikleri "madencilik" tehdidi altında

Türkiye'de 189 milyon civarında zeytin ağacından 158 milyonu meyve veriyor. Türkiye dünyaya zeytinyağı ihracatında da ilk dörtte. Peki madenciliğe izin verilen Türkiye'nin zeytinliklerine ne olacak?


Pelin Ünker 

© Deutsche Welle Türkçe

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Maden Yönetmeliği'nde değişiklik yapan yönetmeliğine göre, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine 'kamu yararı' dikkate alınarak izin verilebilecek. Söz konusu değişikliğe ilişkin yönetmelik, başta sosyal medya olmak üzere geniş bir toplumsal muhalefetle karşılandı.

Peki Türkiye'deki zeytinliklerin genel durumu ne? Yönetmelik değişikliği nereleri etkileyecek? Bunun zeytin üretimi ve ekonomiye etkisi ne olacak?

Tarihi M.Ö. 4000 yılına kadar uzanan zeytin ağaçları, Türkiye'de genel olarak Akdeniz ikliminin hakim olduğu alanlarda yayılış gösteriyor. Zeytinliklerin en fazla olduğu iller Aydın, Balıkesir, Manisa, Bursa, İzmir, Muğla ve Çanakkale illeri.

459 bin hektar alan

DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Orman Fakültesi, Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, uydu görüntüleri kullanılarak yapılan bir çalışmaya göre Türkiye'de zeytinliklerin toplam alanının 459 bin hektar kadar olduğunu söylüyor.

Doğanay Tolunay, zeytinliklerin genel olarak iki farklı arazide yetiştirildiğini belirtiyor. Tolunay'ın verdiği bilgiye göre bunlardan ilki daha çok eğilimli ve kayalık araziler olan ve doğada yabani olarak da bulunan zeytinlerin aşılanması ile oluşturulan zeytinlikler. Diğer zeytinlikler ise derin toprakların olduğu düz ya da hafif eğimli arazilerde dikim yolu ile oluşturulmuş durumda.

Hangi iller etkilenecek?

Prof. Tolunay, kamuoyunda tepki çeken yönetmeliğin daha çok derin topraklar üzerinde kurulu zeytinlikleri etkilediğine dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Doğanay Tolunay

Prof. Dr. Doğanay Tolunay

Yönetmelikle elektrik üretimi için yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi durumunda zeytin ağaçlarının taşınması hükmü getirildi. Tolunay'a göre bu ifade daha açık olarak termik santraller için kömür üretmek için amacıyla altında kömür bulunan zeytin ağaçlarının taşınması anlamına geliyor.

Doğanay Tolunay, "Bu nedenle yönetmeliğin Muğla gibi termik santrallerin bulunduğu illerdeki zeytinlikleri etkileyeceği söylenebilir. Benzer şekilde Çanakkale ve Manisa'da bulunan termik santraller için gerekli olan kömür ocaklarının zeytinliklere denk gelmesi durumunda buralarda da zeytinlikler kaybedilebilir" diyor.

Ağaçların taşınması mümkün mü?

Yönetmelikle getirilen zeytin ağaçlarının taşınabileceği hükmü de tartışmalı.

Prof. Dr. Doğanay Tolunay, bilimsel olarak ağaçların taşınmasının mümkün olduğunu ancak bu taşıma işleminin birkaç ağaç için yapılabildiğini ve taşınacak ağaçların yaşına, boyuna, arazinin yapısına göre budama, köklerin küçültülmesi gibi bazen birkaç yıl süren hazırlık çalışması gerektirdiğini söylüyor. Tolunay, toplu olarak ve bu hazırlıklar yapılmadan taşınan ağaçların yaşama şansının azaldığını, yaşayan ağaçlarda ise büyüme ve gelişmenin birkaç yıl yavaşlayabildiğini ifade ediyor. 

Tolunay'a göre zeytin ağaçlarında ise taşıma sonrasında yaşasalar dahi verim düşüşü gözleniyor. Ağaç taşıma işleminin özellikle de geniş alanlarda ve aceleyle yapılacak olursa başarılı olamadığını vurgulayan Tolunay, ağaçların taşınması için en az kömür ocağına dönüştürülecek zeytinlik alanı büyüklüğünde araziye ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.

Ağaç taşıma işleminin daha önce de bazı projelerin ÇED süreçlerinde kamuoyu tepkisini azaltmak için kullanıldığını söyleyen Tolunay, "Örneğin İstanbul Havaalanı'nın ilk ÇED raporunda milyonlarca ağacın taşınacağı ifade edildi. Bunun mümkün olmadığı yönündeki tepkiler üzerine ağaç taşımadan vazgeçildi. Benzer bir durum Kanal İstanbul ÇED Raporunda da endemik ve nadir bitki türlerinin taşınarak korunacağı şeklinde ifade edildi. Ancak geniş alanlarda ağaç ve bitkileri taşıyarak ormanları, endemik türleri ya da zeytinlikleri korumak imkânsız" diye konuşuyor.

Tarımsal üretim nasıl etkilenecek?

DW Türkçe'ye konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez de zeytinliklerin taşınmasının tarımsal üretime zarar vereceği görüşünde. 

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez

Suiçmez, "Zeytinlik, olduğu yerde zeytinliktir, yüzlerce yıllık ağaçları ve ekosistemi taşımak mümkün değil, bu da göz boyamaya yönelik bir taahhüt. Nereye götüreceksiniz? Dikilecek yeni zeytinlikler, çok uzun süre sonra belki zeytin verecek, onun da ötesinde bunları taşımak için ya ormanları keseceksiniz ya da tarımsal alanda kendimize yeterli değilken, bu alanlara zeytin dikeceksiniz" diyor.

Yönetmeliğin Anayasa'ya aykırı olduğunu vurgulayan Suiçmez, ülkedeki zeytinliklerin maden, enerji, turizm, sanayi ve imara açılmasına yönelik değişikliklerin sürekli gündemde olduğuna işaret ediyor.

2002 yılından beri yapılan yasa ve yönetmelik değişikliklerinin dokuz kez yargıdan döndüğünü hatırlatan Suiçmez, 1939 yılında çıkan Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'a göre zeytinliklerin 3 kilometre yakınına zeytin işletmeleri dışında, toz çıkaran hiçbir tesise izin verilmemesi gerektiğini söylüyor.

İklim değişikliği boyutu

Tartışmalı noktalardan bir diğeri ise yönetmeliğin, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede 2053 yılında net sıfır karbon emisyonu hedefi koymasına rağmen halen kömürlü termik santrallerden vazgeçmediğini göstermesi. 

Prof. Dr. Doğanay Tolunay, "Bu hedefe ulaşmak için kömürlü termik santralleri gelecek 10-15 yıl içinde tamamen kapatmamız gerekirken yeni kömür ocakları açmak 2053 yılındaki net sıfır karbon emisyon hedefinde samimi olunmadığını gösteriyor" yorumunu yapıyor. İklim değişikliğine uyum kapsamında gelecekte verim düşüşleri beklenen tarımsal üretim alanlarının korunmasının gerektiğini vurgulayan Tolunay'a göre gelecekteki olası gıda krizleri düşünülmeden sadece enerji ve madencilik sektörleri düşünülerek alınan kararlar gıda krizini de derinleştirecek.

189 milyon zeytin ağacı var

Infografik - Anzahl der Olvenbäume in der Türkei - TR

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de 189 milyon civarında zeytin ağacı bulunuyor. Bu ağaçların yaklaşık 158 milyonu meyve veriyor. 

Ancak yıllara göre zeytin ağacı sayısında artış olsa da ağaç başına düşen zeytin üretiminde azalma gözleniyor. 2012'de meyve veren yaklaşık 121 milyon ağaçtan 1 milyon 820 bin ton zeytin üretilirken, 2021'de meyve veren 158 milyona yakın ağaçtan 1 milyon 738 bin 680 ton üretim yapılabildi.

Infografik - Produktion von Olivenöl - TR

Doğanay Tolunay, 2000 yılında bir zeytin ağacından 18-20 kg kadar zeytin üretilebilirken 2015 yılından sonra bu miktarın yarı yarıya azaldığını vurguluyor. Bu durumun üzerinde yeni kurulan zeytinliklerin henüz genç olmasının yanında iklim değişikliğinin de etkisi olabileceğini dile getiren Tolunay, "Ancak sonuç olarak alanı ve ağaç sayısı artsa da zeytin üretiminin aynı miktarda artmaması nedeniyle bu durum sofralık zeytin ve zeytinyağı fiyatlarına artış olarak yansıyor" diye konuşuyor.

TÜİK verilerine göre iç pazarda satılan zeytinin kilosu şubat ayında ortalama 41 lirayı geçti. Fiyatlar 2021 yılının sonunda 35, 2020 yılı sonunda yaklaşık 27 liraydı. Türkiye genelinde satılan zeytinyağının ortalama fiyatı ise 59,5 liranın üzerinde. Zeytinyağı fiyatları son iki yılda neredeyse iki katına çıktı. 

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'na göre de kuraklık nedeniyle zaten verimlilikte yaşanan düşüş zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının yükselmesine yol açıyor.

Baki Remzi Suiçmez, zeytinliklerde verimliliğin artırılması gerekirken yayınlanan yönetmeliği "Tarım ve Orman Bakanlığı'nın görevi, zeytinlikleri koşulsuz korumak ve üretimi arttırmak. Tarım Bakanlığı'nın asıl görevini bırakıp, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı doğayı yok ederken, buna aracılık yapması kabul edilemez" şeklinde eleştiriyor.

Zeytinin ekonomiye katkısı

Zeytin ve zeytinyağının Türkiye için önemli bir ihracat kalemi olduğuna da değinen Suiçmez, Tarım ve Orman Bakanlığı'na göre Türkiye'nin zeytinyağı ihracatında İspanya, İtalya ve Yunanistan'la birlikte ilk dört ülke arasında olduğuna dikkat çekiyor.

Türkiye, geçen yıl zeytin ve zeytinyağı ihracatından toplam 285 milyon dolarlık döviz geliri elde etti.

Infografik - Export von Olivenöl - TR

2020-2021 ihraç sezonunda Türkiye'nin sofralık zeytin ihracatı 88,5 bin ton ve 150 milyon dolar civarında gerçekleşti. Zeytinyağı ihracatı ise 45 bin ton ve yaklaşık 135 milyon dolar oldu. Türkiye'nin son iki sezonda en fazla ihracat yaptığı ülkeler sofralık zeytinde, Almanya, Irak, Romanya, ABD ve Bulgaristan olurken, zeytinyağında ABD, İspanya, Japonya, İran ve Suudi Arabistan şeklinde sıralanıyor.

Suiçmez, orman, mera, zeytinlik ve verimli tarım alanları söz konusu olduğunda Bakanlığın mevzuat gereği 'kamu yararını' öne sürdüğünü belirterek "Sorun, kamu yönetiminin madeni önceleyen doğayı yok sayan tek taraflı bakış açısı" diyor.

Türkiye'nin zeytinlikleri "madencilik" tehdidi altında - DW Türkçe


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.