Ana içeriğe atla

Rusya-Ukrayna krizinden ihracat nasıl etkileniyor?

Rusya ve Ukrayna, Türkiye'nin iki önemli ticari partneri. Geçen yıl iki ülkeye toplam 9 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Peki Ukrayna'daki savaş, iki ülkeyle ticari ilişkileri nasıl etkiliyor?

Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatında Rusya birinci sırada yer alıyor

Pelin Ünker 

© Deutsche Welle Türkçe

Rusya ve Ukrayna arasında süren savaş, Türkiye ekonomisine gıda fiyatlarında artış olarak yansırken ihracatta da sorunların yaşanmasına neden oluyor.

Rusya ve Ukrayna'nın Türkiye'nin iki önemli ticari partneri olması, bu ülkelere yapılan ihracatın daha az etkilenmesi için yeni çözümler üretilmesini de beraberinde getirdi. Mart ayında yerel para birimiyle yapılan ihracat iki katına çıktı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre geçen yıl Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında Rusya 10, Ukrayna 20'nci sırada yer alıyor.

DW Türkçe'ye konuşan TİM Başkanı İsmail Gülle, geçen yıl iki ülkeye yapılan toplam ihracatın 9 milyar doları bulduğunu ve iki ülkenin dış ticaret hacminden yüzde 8'in üzerinde pay aldığını söylüyor.

Ödemeler konusundaki sıkıntılar

İsmail Gülle, savaşın Türkiye ekonomisi ve ihracatına etkilerine karşı Ticaret Bakanlığı ile hızlıca aksiyon aldıklarını belirterek, bu savaştan en az zararla çıkmak için bazı adımlar attıklarını vurguluyor.

Rusya'ya gerçekleştirilen ihracatta teslimat sorunu yaşamayı beklemediklerini ifade eden Gülle, Batı ülkelerinin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Rusya'nın SWIFT sisteminden devre dışı kalmasının ise ödemeler konusunda sıkıntıları gündeme getirebileceğini düşünüyor. Gülle, "SWIFT'in karşılığı olarak yerel paralarla ticaretin en doğrusu olduğu görüldü. Sadece bugün koşullar yerel paralarla ticarete zorlayacaktır" diyor.

Bu ay Türk Lirası'yla ihracatın neredeyse yüzde 100 arttığına işaret eden Gülle, "Bu, yerel paralarla ticareti daha da cesaretlendirecektir. Çözüm yerel parayla ticarette karşılıklı merkez bankalarının kuracağı sistem. Rusya ile yerel parayla ticaret zaten daha önceden başlamıştı. Şu anda da Türk Lirası bazında işlemlerimiz yapılıyor. Bu daha büyüyecektir" görüşünü paylaşıyor.

‘Ukrayna'daki sorun daha büyük'

Gülle, Ukrayna'daki sorunun çok daha büyük olduğunu söylüyor. Bu çerçevede turizmi ve ihracatı etkilendirmemeye çalışacaklarını belirterek, "Ukrayna'ya ihracatımız yıllık 2,8 milyar dolar.  Hem bakanlığımız hem Ukrayna tarafı bu konuları çözme konusunda bir noktaya gelecektir. Türkiye'nin mevcut ilişkilerini ve mevcut hacmini koruyacağını ümit ediyoruz" diyor.

Rusya'nın mal tedarikinde ise nispeten sorunların daha az olacağını ümit ettikleri söyleyen Gülle, "Gümrüklerde, ulaşımda ve lojistikte sorun olmadığı sürece mal almaya devam edeceklerdir ama Ukrayna için alternatif pazarlar olacaktır. Gıdanız olsun, sorun değil. Dünyanın her tarafından Türk mallarına talep var" diye konuşuyor.

Gülle'nin verdiği bilgiye göre geçen yıl Rusya'ya en çok ihracat gerçekleştiren sektörler sırasıyla yaş meyve ve sebze, otomotiv, kimyevi maddeler ve mamulleri, makine ve aksamları, tekstil ve hammaddeleri oldu.

Ukrayna'ya ise kimyevi maddeler ve mamulleri, çelik, otomotiv, yaş meyve ve sebze, makine ve aksamları oldu. Geçen yıl Rusya'ya otomotiv ihracatı yüzde 51, Ukrayna'ya ise çelik ihracatı yüzde 75 arttı.

Türkiye'nin meyve sebze ihracatında ise Rusya birinci, Ukrayna ise üçüncü sırada yer alıyor.

Bunların yanı sıra Türkiye, Rusya'dan 4,7 milyon, Ukrayna'dan 2 milyon turist ağırladı.

Sebze ihracatçısının alacakları eridi

DW Türkçe'ye konuşan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Nejdat Sin, şubat ayında Rusya'ya 58,7 milyon dolar, Ukrayna'ya 19,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, iki ülke arasındaki savaştan yaş meyve sebze ihracatçısının olumsuz etkilendiğini söylüyor. 

İki ülkeye olan yaş meyve ve sebze ihracatının kaçınılmaz bir biçimde azaldığını aktaran Sin, kayıplara ilişkin net bir rakam vermenin erken olduğu görüşünde.

Nejdat Sin, hem Ukrayna'ya hem de Rusya'ya yerel para üzerinden ürün sattıklarını dile getiriyor. Rusya'ya nakliyatta bir problem yaşamadıklarını, ülkeye deniz yoluyla ulaşabildikleri ifade eden Sin, rublenin değer yitirmesinden dolayı ise ihracatçının ciddi bir kaybı olduğunu söylüyor. Sin, "Özellikle sebze hallerine ağırlıklı olarak o ülkelerin para birimleriyle satış yapıyoruz. Her iki ülkenin de para birimlerinin aşırı değer kaybetmesinden dolayı ihracatçılarımız ciddi şekilde mağdur oldu. Alacaklarımız yüzde 50'nin üzerinde eridi. Bu kayıpların giderilmesi konusunda ilgili bakanlıklar ve yetkililerle görüşmelerimiz devam ediyor" diyor.

'Ruble hesapları çeviremiyoruz'

Bazı bankalar ruble ile işlem yapmadığı için ruble hesaplarını başka bir para cinsine çeviremediklerini aktaran Sin, bu durumun da mağduriyeti daha da artırdığını vurguluyor.

TİM verilerine göre bu yılın Ocak-Şubat döneminde Rusya'ya 821 milyon dolar, Ukrayna'ya 407 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti.

Yılın ilk iki ayında, Rusya'ya en fazla ihracat yapan ilk beş sektör; 129,7 milyon dolar ile otomotiv, 123,4 milyon dolar ile yaş meyve ve sebze, 96,4 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri, 78,7 milyon dolar ile makine ve aksamları, 56,8 milyon dolar ile elektrik ve elektronik şeklide sıralanıyor.

Aynı dönemde Ukrayna'ya en fazla ihracat gerçekleştiren ilk beş sektör ise sırasıyla 58,4 milyon dolar ile savunma ve havacılık sanayii, 49,8 milyon dolar ile çelik, 48,4 milyon dolar ile yaş meyve ve sebze, 42,8 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri, 39,5 milyon dolar ile makine ve aksamları sektörü oldu.

Rusya-Ukrayna krizinden ihracat nasıl etkileniyor? - DW Türkçe



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.