Ana içeriğe atla

Thodex: Kripto vurgununda uzlaşma bilmecesi

Yaklaşık bir yıldır kırmızı bültenle aranan Thodex'in sahibi Faruk Fatih Özer adına mağdurlara ödeme yapılmaya başlanması soru işaretlerine neden oldu. Uzlaşmayla yapılan ödemelerin kaynağı ve hukuki zemini tartışılıyor.

Pelin Ünker - Serdar Vardar 

© Deutsche Welle Türkçe


Kripto para platformu Thodex ile ilgili binlerce kişinin dolandırıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma devam ederken bir yıl sonra mağdurlarla uzlaşmaya gidilmek istenmesi pek çok soru işaretini beraberinde getirdi.

Kırmızı bültenle aranan şirket sahibi Faruk Fatih Özer adına mağdurlara şikayetlerini geri çekmeleri karşılığında ödeme yapılmaya başlandı. 

İçişleri BakanıSüleyman Soylu'nun, firari Özer hakkında "Nerede olduğunu biliyoruz. Alacağız inşallah" demesinden bu yana yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen Özer, Türkiye'ye getirilemedi.

Mağdurların şikayetlerinden vazgeçmesi ise henüz iddianamesi hazırlanmayan soruşturmaya etki edecek. Maddi kayıpların karşılanması Özer'in, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan ceza alsa bile bir ceza indiriminden yararlanacağı anlamına geliyor.

Ailenin avukatı: Ortada dolandırıcılık yok

DW Türkçe'ye konuşan ve firari Faruk Fatih Özer'in ailesinin avukatı olduğunu belirten Sevgi Erarslan, iki hafta içinde iddianamenin çıkmasını beklediklerini, bu süre zarfında soruşturma dosyasında yer alan mağdurların tümüne ödeme yapmayı istediklerini söylüyor. Dosyaya Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarının gelmesiyle dahil olduğunu belirten avukat, savunmalarını ortada bir dolandırıcılık suçunun olmaması üzerinden yapacaklarını ifade ediyor.

Avukat Erarslan'ın verdiği bilgiye göre Özer hakkında İstanbul'da savcılığa şikayette bulunup soruşturma dosyasına giren kişi sayısı 2 bin 27.

Erarslan, şimdiye dek "zarar"larının giderilmesi talebiyle 2 bini aşkın mail aldıklarını belirtiyor. Dosyada yer alan müştekilerin yaklaşık 800'üne ulaştıklarını dile getiren Erarslan, bunların yarısından çoğuna ödeme yaptıklarını söylüyor. Bu kişilere yapılan toplam ödemeyle ilgili gizlilik gerekçesiyle bir rakam vermeyen Erarslan, "MASAK raporunda belirlenen bir bedel var. Biz bu bedelin yüzde 20'sine yakınını gerçekleştirmiş durumdayız" diyor.

Özer Ailesi'nin avukatı Sevgi Erarslan

Özer Ailesi'nin avukatı Sevgi Erarslan

Ödemelerin hukuki zemini ne?

Ancak ödemelerin hukuki zeminine ilişkin soru işaretleri var.

Nisan 2021'de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Thodex platformunu kapatan Özer'in yaklaşık 400 bin kişiyi mağdur ederek 2 milyar dolarla yurtdışına kaçtığı iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Arnavutluk'a kaçtığı tespit edilen Özer hakkında kırmızı bülten çıkarılmış, Adalet Bakanlığı, Özer'in ve şirketinin hesaplarına tedbir konulduğunu duyurmuştu. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da o dönem gazetecilere yaptığı açıklamada, Thodex platformunun sahibi Fatih Faruk Özer'in Türkiye'deki bankalarda üç ayrı hesapta bulunan 31 milyon lirasına el konulduğunu açıklamıştı. Soylu ayrıca Thodex soruşturmasına göre yurt dışına çıkarıldığı iddia edilen şirket portföyünün 2 milyar dolar değil 108 milyon dolar olduğunu söylemişti.

Peki mağdurlara ödenen paranın kaynağı ne ve hangi hesaplar üzerinden yapılıyor?

Paranın kaynağı açıklanmıyor

Erarslan, yapılan ödemelerin kaynağının açıklanmasının müvekkil avukat gizliliği çerçevesinde hukuka aykırı olduğu savunuyor ve "Türk Borçlar Kanunu'nda bile birinin borcunu üçüncü bir şahıs ödeyebilir. Zaten benim aldığım vekalet de müştekilerin zararlarını karşılamak üzere vekaleten bu işlerin halledilmesi ile ilgili. Bunun bir yasal zemini olmasa zaten savcılık bize müzekkere yazmaz. Hukuka aykırı bir yanı kesinlikle yok" demekle yetiniyor.

Diğer yandan Erarslan, "Bir dolandırıcı olarak anılan, yurtdışına 'kaçtığı' belirtilen, hakkında kırmızı bülten çıkarılan bir kişinin kalkıp da ödeme yaptığı görülmemiş. Biz çok samimiyiz" sözleriyle paranın kaynağı hakkında fikir veriyor.

Eraslan'ın verdiği bilgiye göre ödemeler için MASAK'ın gizli olduğu belirtilen raporunda yer alan zararla şikayette bulunan kişinin istediği rakam arasında bir yerde uzlaşılıyor.

Düşük değer üzerinden hesaplanıyor

Sosyal medya ağı Telegram'da mağdurlar tarafından oluşturulan gruplarda ise insanlara alacaklarının platform kapatılmadan önceki TL değerinin yüzde 50'sinin önerildiği iddia ediliyor. Bu gruplardaki mesajlarda mağdurlar, avukatlara da yüzde 10 komisyon vermek zorunda olacaklarını, TL'nin de yüzde 50 değer kaybına uğradığı düşünüldüğünde paralarının yaklaşık yüzde 25'ine razı olmak durumunda kalacaklarını belirtiyor.

Kripto değeri yüzde 50 düştüğü için düşük değer üzerinden hesaplamalar yapılabildiğini belirten Erarslan, bunun da ödemelere "şüphesiz" olumsuz etkisi olduğunu ancak bu konuda mağdurlarla pazarlıklar yürüterek ortak bir rakamda anlaştıklarını dile getiriyor. 

Ödenen rakamın platform kapatılmadan önceki değil de bugünkü değer üzerinden hesaplanmasını Erarslan, "Zaten bu risk piyasası, yüzde 100 de kazanabilirsiniz, tamamen de kaybedebilirsiniz. Mesela benim de o zaman koyduğum paradan şimdi bir eser kalmayabilirdi" sözleriyle savunuyor. 

Devlet memuru olduğu için ismini gizleyen bir Thodex mağduru ise DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Ben sonuna kadar gitmek istiyorum. Benim param o zaman 40 bin dolar yapıyordu. Şimdinin yaklaşık 600 bin lirası. Görüştüğüm avukat MASAK'da görünen tutarın yarısını öneriyor. Bana düşen tutardan da yüzde 10 komisyon istiyor" diyerek kesinlikle anlaşmayacağını ifade etti.

Avukat Erarslan ise MASAK raporundaki hesaplamaların nasıl yapıldığı konusunda detay vermek istemedi.

Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer

Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer

"Ödeme için MASAK'ı bekledik"

Ödemelerin neden yaklaşık bir yıl sonra gerçekleştiği ile ilgili ise Erarslan, bu konuda bir hesaplama yapabilmek için MASAK raporlarını beklediklerini söylüyor. Erarslan, "Çünkü bu raporda müştekilerin zararı kalem kalem gösterilmiş vaziyette. Soruşturma kapsamında şirketin bütün serverlarına, belgelerine, kayıtlarına el konulduğu için daha önceden kontrol edip yatıralım gibi bir durum söz konusu olamazdı" iddiasında bulunuyor.

Kendilerine başvuran herkesle mağduriyetlerini karşılamak üzere masaya oturacaklarını ifade eden Eraraslan, 391 bin mağdur olduğunu ise kabul etmiyor. Erarslan, "Şu kadar üyesi vardı, o yüzden şu kadar mağdur diye bir şey yok. Eksi değerde olanlar ya da hiç değeri olmayanlar da var. Bu mağdur sıfatının toplumda kullanılış tarzıyla hukuktaki karşılığı aynı değil. Bu yüzden soruşturmalar kapsamında savcılıklar tarafından belirlenen rakamlar üzerinden gidilmesi gerektiğini düşünüyorum" diyor.

DW Türkçe'ye konuşan ve birçok Thodex mağdurunun avukatlığını yürüten Oğuz Evren Kılıç'a göre ise ödeme şekli ve miktarı konusunda sıkıntılar var.

"Yavuz hırsız ev sahibini bastırır"

"Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" diyen Avukat Kılıç, "Hukuki olarak bir uzlaşı olması için Yargıtay kararlarına göre için mağdurların zararlarının tamamının karşılanması gerekir" diyor.

Türk Ceza Kanunu'na göre yapılan ödemelerin uzlaşma kapsamında olmadığını belirten Kılıç, "Bu nedenle, yaptıkları ödemelerin hiçbir hukuki dayanağı yok. Burada hukukun dışında başka bir şey döndüğü fikirinin asıl dayanağı burası" diye konuşuyor. Kılıç ayrıca "Zarar dediğiniz şey bir ekonomik faaliyetteki kar zarar ilişkinizi ifade eder. Burada bir zarar da yok. Burada insanların malları çalındı" diye ekliyor.

Dolayısıyla ortada bir borç değil, dolandırıcılık suçunun olduğunu belirten Avukat Kılıç, bu nedenle hukuki olarak paranın kaynağının kesinlikle belirtilmesi gerektiğini söylüyor. Kılıç, "şüpheli Faruk Fatih Özer'in bu paraları bir yıl boyunca işletip şimdi mağdurların kayıplarının gerçek değerinin yüzde 25'ini ödemesi suçun devamı olacağından" paranın kaynağının bilinmesinin çok önemli olduğunun altını çiziyor. 

Oğuz Evren Kılıç, ödemenin bir anda, Faruk Fatih Özer'den herhangi bir açıklama gelmeden, kendisinin ya da şirketin avukatı olmayan bir kişi tarafından yapılmasına da şüpheyle yaklaşıyor. 

Fatih Özer kaçmadı iddiası

Erarslan ise dolandırıcılık suçlaması için kuvvetli şüphe olmadığı görüşünde. Erarslan ödemelerle ilgili nihai amacın "burada bir dolandırıcılık olmadığını göstermek ve en sonunda da helalleşmek" olduğunu söylüyor.

Avukat Erarslan, şirket sahibi firari Faruk Fatih Özer'in kaçmadığını öne sürüyor. Özer'in Arnavutluk'a yatırımcı görüşmesi için gittiğini, havalimanına kendi aracıyla gidip valeye teslim ettiğini ve yanında vurgun denilen meblağdan uzak 30-40 bin liralık bir para bulunduğunu savunan Erarslan, "Yurt dışına kaçacak biri niye kendi aracıyla havalimanına geliyor? Havalimanında kontuardan niye geçiyor? Ve tek başına niye yapıyor bunları? Çünkü iki gün sonra geri dönecek" diyor.

Thodex skandalının yaşandığı dönemde bütün kripto varlıkların değerlerinin iki katına çıktığını ve siber saldırıların arttığını söyleyen Erarslan, "Bir yerden sonra kasa açık vermeye başladı. Hatta kasanın açığı o kadar büyük boyutlara vardı ki, Faruk Fatih Özer ya iyi bir yatırımcı bulup şirketi satacak ve bu kasa açığını kapatacaktı, ya da çoğu insanın yaptığı gibi iflasını isteyip gayet mutlu mesut dışarıda, burada hayatına devam edecekti" diye konuşuyor.

"Gitmeden öncede bu nedenle halk tabiriyle sistemin fişini çekmek zorundaydı" diyen Avukat, kırmızı alarm çıkartıldığı için Özer'in ülkeye dönmediğini öne sürüyor.

"Para izinsiz işletilemez"

Avukat Kılıç'a göre ise sistemin kapatılması bir suç teşkil ediyor. Kılıç, "Çünkü iradem dışında benim malıma erişimi engelliyor olması suçtur" diyor. Kasanın eksi durumuna düşmesinin belirtilmesinin de bir itiraf niteliği taşıdığını belirten Kılıç, bu tip şirketlerde yatırımcıların hesaplarının anahtarının şirkette olduğunu, ama hesapların içindeki meblağın kullanıcıya ait olduğunu ve o meblağların kişilerin izni olmadan işletilemeyeceğini belirtiyor. 

Thodex mağdurlarının avukatlarından Oğuz Evren Kılıç

Thodex mağdurlarının avukatlarından Oğuz Evren Kılıç

"Şirket sahibinin yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyoruz" diyen Kılıç, bu kadar büyüklükte bir ödemenin yapılmaya başlandığı dönemde Faruk Fatih Özer'den hiçbir açıklama gelmemesine dikkat çekiyor.

Avukat Erarslan ise firari Faruk Fatih Özer'i "Kendisi basına karşı sessiz ama geçtiğimiz sene içerisinde yaptığı kimi açıklamalar dava dosyasında var" sözleriyle savunuyor.

Şirket hakkında, faaliyette bulunduğu dört yıl boyunca son iddialar hariç herhangi birinden hiçbir suç iddiasının bulunmadığını söyleyen Erarslan, "MASAK olsun, BDDK olsun, Maliye Bakanlığı olsun bu şirket sürekli denetlendi. Bu denetleme sürecinde de hiçbir hukuka aykırı faaliyet zaten bulunmadı" sözleriyle şirketi savunuyor.

"Kripto piyasasında denetleme yok"

Ancak Thodex mağdurlarının avukatı Kılıç'a göre Türkiye'de kripto piyasası özelinde bir denetleme mekanizması ve düzenleme yok. Kılıç, "Bundan dolayı da hiçbir yasal denetim yok, hukuki güvenlik yok, teminat yok. Ve böyle olunca da tabii isteyen istediği gibi at oynatabiliyor. Burada ciddi bir hukuki güvenlik sorunu olduğu açık" diyor.

Faruk Fatih Özer'in firarının ardından başlatılan soruşturma kapsamında şirketle bağlantısı olan 62 şüpheli gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 34 kişi serbest bırakılırken, aralarında Thodex'in kurucusu Özer'in ağabeyi Güven Özer ile kardeşi Serap Özer'in de bulunduğu altı şüpheli "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "bilişim sistemleri banka ve veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçlarından tutuklanmıştı.

İki aile üyesi de dahil altı şüpheli halen cezaevinde.

Siyasi bir hesap mı var?

Oğuz Evren Kılıç, ülkedeki ekonomik koşulların kötü olmasından faydalanılıp zaten mağdur edilen insanlara varlıklarının yüzde 25'i ödenerek insanların iradesinin manipüle edilmek istendiği görüşünde.

Kılıç, "İnsanlar da bunu mecburen kabul etmek durumunda kalıyorlar. Çok da hukuki arka planını sorgulamıyorlar ve ondan sonra siz burada insanların hukuki anlamda başlattıkları icra işlemlerini, alacak davalarını ortadan kaldırma yoluna gidiyorsunuz. Ama ceza davasını ortadan kaldıramayacaksınız. Peki o zaman bu ödemeleri neden yapıyorsunuz" diyor ve organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Sedat Peker'in Thodex ile ilgili açıklamalarını hatırlatıyor.

Avukat Kılıç, "Sonuç olarak kamuoyunun tanıdığı bir isimden önemli bir iddia geliyor ve bu iddialarla birlikte düşündüğümüzde birdenbire ortaya çıkan ödeme durumunda ben iyi niyet görmüyorum. Tam ödeme de değil bu daha çok 'alın kardeşim yüzde ellisini ve susun' gibi bir bakış açısı var. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nı bir avukat olarak göreve çağırıyorum. Yazılı olarak da biz gerekli başvuruyu yapacağız" diye konuşuyor.

Soylu ve Çavuşoğlu ile ilgili tartışmalar

Thodex'in sahibi Fatih Faruk Özer'in 20 Nisan 2021'de yurtdışına kaçmasının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğraflarının ortaya çıkması tartışma yaratmıştı.

İki bakan da Özer'i tanımadığını belirtirken Çavuşoğlu, tartışma konusu fotoğrafın 26 Aralık 2019'da çekildiğini belirterek, Özer'in Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı'nın oğlu Mert Sancaklı'ya verilen randevuya eşlik ettiğini ifade etmişti.

Süleyman Soylu ise sosyal medya hesabından, "Bir yakınımız vasıtasıyla 23 Aralık 2019'da yazılımcı gençlere verdiğimiz randevuya eklemlenerek gelmiştir. Randevu listesinde ismi mevcut değildir ve sadece fotoğraf çekimi esnasında odaya alınmıştır" açıklamasını yapmıştı. Daha sonra Soylu ile Özer'in yer aldığı fotoğraftaki üçüncü ismin Soylu'nun yeğeni Hasan Berk Işık olduğu ortaya çıkmıştı.

Haziran 2021'de ise organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla yargılanan ve hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker, İçişleri Bakanı Soylu'nun, yeğeni vasıtasıyla Arnavutluk'a kaçan Faruk Fatih Özer ile irtibat kurduğunu ve para aldığını öne sürmüştü.

Pelin Ünker / Serdar Vardar

© Deutsche Welle Türkçe

Thodex: Kripto vurgununda uzlaşma bilmecesi - DW Türkçe

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.