Ana içeriğe atla

Şık’ın beraat talebi reddedildi

Sağlık Bakanlığı'nın kanser vakalarının endüstriyel çevre kirliliğiyle bağını ortaya koyan projesinin sonuçlarını açıkladığı için yargılanan bilim insanı Bülent Şık'ın beraat talebi reddedildi.




Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen, Kocaeli, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Antalya'daki kanser vakalarının endüstriyel çevre kirliliğiyle bağını ortaya koyan projenin sonuçlarını açıkladığı için hakkında dava açılan bilim insanı Bülent Şık, bugün hakim karşısına çıktı. Yasaklanan gizli bilgileri açıklama, yasaklanan gizli bilgileri temin etme ve göreve ilişkin sırrı açıklamakla suçlanan Şık'ın 5 yıldan 12 yıla kadar hapsi isteniyor.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı sivil toplum örgütleri, İstanbul , Ankara, Yalova, Bursa, Kocaeli, Kırklareli baroları, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP Milletvekili Ahmet Şık da izledi. Bülent Şık'ı 17 avukat savundu. Davayı takip eden izleyici sayısının çok olması nedeniyle duruşma İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin büyük salonunda yapıldı. Duruşma boyunca izleyici sıraları hep doluydu.
Bülent Şık savunmasına Sağlık Bakanlığı'nın 2010-2016'da yürüttüğü kanser riskine ilişkin araştırmayı özetleyerek başladı. Halk sağlığını ilgilendiren bu gibi araştırmaların uzun sürebileceğini, bu nedenle ara raporlarla halkın bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şık, araştırmanın üzerinden üç yıl geçmesine rağmen sonuçların kamuoyundan gizlendiğine dikkat çekti.




Halk sağlığı sorunu
Şık, "Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla ülkemizdeki gıda ürünlerindeki pestisit kalıntılarının 8-9 kat daha fazla oranda çıkması çok ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak görülmeli. Bu sorun karşısında Sağlık Bakanlığı'nın pestisit kalıntılarını kontrol etmekten sorumlu kamu kurumu olan Tarım ve Orman Bakanlığı'nı bir resmi yazı ile derhal uyarması gerekirdi” dedi. Şık, Sağlık Bakanlığı'nın ayrıca içme suyuna karışan pestisitleri tespit etmek için Sağlık Bakanlığı'nın İl Sağlık Müdürlüklerini de uyarmadığını vurguladı.
Şık'ın savunmasında açıkladığı araştırma sonuçlarına göre, "Analiz edilen örneklerin yüzde 17,3'ü mevzuatın izin verdiği oranların üzerinde pestisit kalıntısı içeriyor.” "Benim açıkladığım veriler bütünün 10'da biri bile değildir” diyen Şık, Sağlık Bakanlığı'nın, görevi nedeniyle elinde bulunan verileri haberleştirdiği yazı dizisindeki bilgileri yalanlamadığını da belirtti.
Araştırmanın en çok çocukları ilgilendirdiğini söyleyen Bülent Şık, "Toplumun sağlığı ve geleceği için yapılandırılmış kamu kurumlarının görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olmak bir bilim insanının sorumluluğudur. Bu kurumların görevlerini layıkıyla yapmadıklarını belirleyen bir bilim insanının o kurumlara sorumluluklarını hatırlatmak da en temel görevlerinden biridir” diye konuştu.



Kanser raporunu açıkladığı için hakkında dava açılan Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık'ın bugün görülecek ilk duruşma öncesinde akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve avukatlar @bulentilgaz'a destek için açıklama yaptı:

Araştırmanın sonuçlarının halen açıklanmadığına vurgulandı


View image on Twitter
"Bu dava sadece Bülent Şık'a açılmış bir dava değil, tüm halkın sağlığını ilgilendiren bir konu"

Kanser Raporunu yayınladığı için bugün yargılanmasına başlanan Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık'ın avukatı Abbas Yalçın duruşma öncesi raporun toplumun her kesimini ilgilendirdiğini söyledi pic.twitter.com/5YdtWXTFGL



Suçlamaları reddeti
Bülent Şık, savunmasını tamamlarken, kanser hastası Dilek Özçelik'in 2013 yılında hastalığının tedavisi sürecinde yaşadığı sorunları dile getirmek için devlet yetkililerinden yardım istediği "Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda” sözlerini hatırlatarak şöyle devam etti: "Dilek Özçelik'in ruhu şad olsun. Kendimi Dilek Özçelik gibi çaresizlik içinde kalan insanlara karşı sorumlu hissediyorum. Gerçekleri bilmenin onların hakkı olduğunu düşünüyorum. Bana yöneltilen tüm suçlamaları reddediyor ve beraatımı talep ediyorum.”
Şık'ın ardından söz alan avukatı Can Atalay, görevini yerine getirdiği için müvekkili hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Atalay, Anayasa'nın 123. maddesi gereğince ilgili Bakanlıkların araştırma sonuçlarını açıklaması ve sonuçlarla ilgili önlem alması gerektiğini belirtti. Şık'ın yer aldığı araştırmanın yapıldığı Antalya, Kırklareli, Tekirdağ ve Kocaeli illerindeki baro başkanları da ayrı ayrı derhal beraat talebinde bulundu.
Devletin ve vatandaşın ödevi
Şık'ın avukatlarından Ankara Barosu başkanı Erinç Sağkan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin barolara insan haklarını savunmayı bir hak ve sorumluluk olarak verdiğini belirterek "1 milyon 300 bin çocuğun sağlıklı bir çevrede yaşaması gerektiğini savunduğum için huzurunuzdaki sanığın avukatıyım. Çevreyi korumak çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir. Ne şikayet dilekçesinde ne de iddianamede, haberin içeriğinde yer alan bilgilerin gerçeğe aykırı olduğunu belirten bir ifade vardır. Bu haber ihbar kabul edilerek Sağlık Bakanlığınca ne işlen yapıldığının, bu araştırmanın sonuçlarının ne olduğunun sorulması gerekirdi. Bunları yazan sanık açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Avukat Tora Pekin de mahkemenin ilgili makamlara "Sağlık Bakanlığı, araştırma çalışmasıyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı'na bu konuda resmi bir yazı yazmış mıdır? Ne gibi önlemler alınmıştır?” ve "Kanserojenlerle ilgili bir harita çıkarıldı mı?” sorularının sorulmasını talep etti.
30 Mayıs'a ertelendi
Mahkeme, derhal beraat talebini reddederek, duruşmayı 30 Mayıs'a erteledi. Hâkim Nursel Bedir, dosyanın bilirkişiye gönderilerek haber ile ilgili Bülent Şık dışında biri tarafından duyurulup duyurulmadığının araştırılmasına karar verdi. Avukat Tora Pekin'in sorulmasını istediği soruların dosya esasına katkı sağlamayacağını belirten hâkim Bedir, bu talebi de reddetti.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.