Ana içeriğe atla

Hal yasası ‘rant’ yasası mı?

Türkiye’de beklemedeki Yeni hal Yasası teklifinden ne üretici ne de hal temsilcileri memnun. Sektör temsilcileri, özelleştirme sonrası fiyatların yükseleceğini ve kent merkezlerinde "rant kapısı" açılacağını savunuyor.

Hallerin özelleştirilmesi ve komisyonculuğun kaldırılması gibi maddeleri nedeniyle Hal Yasası uzun zamandır gündemde. Üretici ve tüketici arasındaki tedarik zincirine ilişkin sorunlara işaret eden hükümet, yasa teklifini hazırladı ancak yasaya son şeklini verip yürürlüğe koymayı seçim sonrasına bıraktı.
"Tarım Ürünlerinin Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" Teklifi Taslağı 8 Kasım 2018'de Meclis'e taşınmış ve tartışmaları da beraberinde getirmişti. Aradan aylar geçmesine rağmen ise yasadan bir haber çıkmadı.
Konuya yönelik son açıklamayı İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclisi Şubat ayı olağan meclis toplantısına katılan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım yaptı. Yıldırım, Hal Yasası'nın Meclis kapanmadan çıkarılacağını söyledi.
Mevcut hali eleştiriliyor
DW Türkçe'ye konuşan üreticiler ve hal temsilcileri, yasa taslağının görüşleri alınmadan hazırlandığı eleştirisini yöneltiyor. Yasa teklifine göre, toptancı hallerini kurma ve işletme yetkisi belediyelerden alınıp Ticaret Bakanlığı tarafından kuruluş izni verilen anonim şirketlere verilecek.
Kurulan şirketteki kamu kurumu ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının toplam payı yüzde elli birden az olamayacak. Ancak halka arz yoluyla yapılacak sermaye artırımında bu oranın korunması şartı aranmayacak.
Öte yandan taslağa göre, komisyon esaslı faaliyet kaldırılıp sebze ve meyvelerin toptan satışı, üreticiler, üretici örgütleri, ithalatçılar ve toptancı halinde faaliyet gösteren tüccarlar tarafından yapılacak. 175 olan mevcut hal sayısı 30‘a inecek.

"Küçük üretici mağdur olur"
Yasa taslağını eleştirenler arasındaki Tarım Uzmanı Ali Ekber Yıldırım, "Özellikle küçük üretici haldeki komisyoncudan girdi desteği ve finansman sağlıyor. Komisyoncu onun adına ürünü satıyor. Komisyoncu kalkarsa küçük üretici üretim yapamaz. Çünkü şansı kalmaz" diye konuşuyor.
Çiftçi-Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu ise yasa taslağını "çiftçiliği ortadan kaldırmaya yönelik bir hamle" olarak değerlendiriyor. Aysu tedarik zincirinin tüm halkalarının şirketlere devredildiğine dikkat çekiyor.
Doğrudan kar politikaları devreye gireceği için şirketlerin kamu yararını gözetmeyeceğini söyleyen Aysu, "Çiftçilerle sözleşmeli üretim yapacaklar. Ne üreteceklerine, fiyatların, ödemelerin nasıl olacağına bu şirketler karar verecek. Bu şirketlere ithalat yetkisi de verileceği için ekmezsen ithal ederim baskısı da olacak. Meclis'e hiç getirilmemeli. Hal Yasası çıkarsa biz bugünleri arayacağız, bu fiyatlar güdük kalacak" diyor.
2,5 milyar TL'lik arsa
Hal Yasası ile birlikte hallerin şehir dışına taşınması da bir kez daha gündeme geldi. İstanbul Anadolu yakasındaki Ataşehir halinin Tuzla'ya taşınması yönünde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı bile çıkmıştı. Avrupa yakasındaki Bayrampaşa halinin de Silivri ya da Kayaşehir civarına taşınacağı dillendiriliyordu.
Bayrampaşa halinden bir yetkilinin DW Türkçe'ye verdiği bilgiye göre, yeni hal üçüncü havalimanı çevresine taşınabilir. Aynı yetkili özelleştirme sonrası kiraların daha yüksek olacağını, haliyle fiyatların yükseleceğini belirtiyor.
"Yeni Hal Yasası vatandaşa ucuz ürün sağlamaktan ziyade şirketlerin önünü açıp rant yaratacak" diyen yetkili, Bayrampaşa ve Ataşehir'deki arsaların değerine de işaret ediyor.
Bayrampaşa hali 300 dönüm, Ataşehir hali ise 90 dönüm arazi üzerine kurulu. Bir emlak komisyoncusunun DW Türkçe için yaptığı hesaplamaya göre Bayrampaşa'daki arsanın emsal değeri 1 milyar 800 lira, Ataşehir'deki arsa ise 540 milyon lira değerinde. İkisinin toplamı yaklaşık 2,5 milyar lirayı buluyor.
Kentin en kıymetli yerindeler
Çiftçi Sen Başkanı Abdullah Aysu, yasada hallerin taşınmasından söz edildiğine dikkat çekiyor: "Yasada Hal alanları için acil kamulaştırma yapılır, bunun için gerekli yerler sağlanır. 49 yıllığına şirketlere devredilir" diyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından şirketlere bedelsiz olarak devredileceği ifade ediliyor."
Tarım Uzmanı Ali Ekber Yıldırım da hallerin taşınacağı görüşünde. Yıldırım'a göre "Haller, İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir‘de kentin merkezinde kalmış çok değerli yerler. Sadece İstanbul değil Antalya için de yeni bir yer bakılıyor. Çünkü kentin en değerli yerinde. Oradaki arsa rant olarak çok değerli." Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Özden Güngör ise yeni hal yasasını 'rant yasası' olarak değerlendiriyor. Güngör, "Yarın bir gün hal alanlarını otel ya da alışveriş merkezi yapacağız diyebilirler" diye konuşuyor.
Bayrampaşa halinin olduğu yere fuar ve kongre merkezlerinin yapılabileceği konusunda AKP'li Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner'in ifadeleri daha önce basına yansımıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tasarrufundaki Ataşehir halinin bulunduğu alan için ise konut projeleri konuşulduğu basına yansımıştı.

Türkiye Halciler Federasyonu taleplerini iletti
Türkiye Halciler Federasyonu da yeni Hal Yasa Tasarısı'na göre komisyonculuğun kaldırılıp tüccarlara izin verilmesi ve hallerin özelleştirilmesine karşı çıkıyor. Yüksel Tavşan başkanlığındaki federasyon heyeti, Cumartesi günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde Ankara'da Ticaret Bakanlığı ile istişare toplantısı yaptı ve sektörün taleplerini iletti.
DW Türkçe'ye taleplerini sıralayan federasyon, hallerde yüzde 8 komisyonla çalışıldığını, bunun yüzde 4'ü vergi ve masraflara gitikten sonra komisyoncunun elinde yüzde 4 civarı gelir kaldığına dikkat çekiyor. Tüccarın da düşük fiyatla üreticiden alacağını ve yüksek fiyatla tüketiciye satmak isteyeceğini belirten federasyon, hal komisyonculuğunun hal sisteminde devamını talep ediyor.
Aynı zamanda Haller için Yap İşlet Devret (YİD) modelinden vazgeçilmesini ve hallerin kamu hizmeti sayılması gerektiğini savunan federasyon, YİD zorunluluk ise meslek kuruluşlarının da bulunduğu yüzde 51 hissenin korunmasını ve kalan yüzde 49 hisse için mevcut hal esnafına öncelik verilmesini istiyor.
Ayrıca büyük grupların halleri devre dışı bırakıp ürün temin etmesinin, halden ürün alan küçük esnaf ve yerel marketleri mağdur edeceğini belirten federasyon, hal sayısının azaltılması konusunda üretim ve pazarlama dengelerinin dikkate alınmasını, böylece mağduriyetlerin önlenmesini talep ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IMF Karşıtı Annenin IMF Uzmanı Kızı

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine seçilen Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve IMF eski ekonomisti Doç. Dr. Selin Sayek Böke , üniversitede iktisat eğitimi alma kararının hayatının en güzel hatası olduğunu söylüyor. Anne Selin Sayek Böke ile ekonomist Selin Sayek Böke arasındaki dengeyi annesinden ilham alarak koruduğunu vurgulayan Böke, "CHP'de herkesin daha mutlu, refah içinde yaşayabileceği ekonomik ortamı sağlayacak politikalar üretilmesine katkıda bulunarak bunları somutlaştırmaya katkıda bulunacağım" diyor. Dünya Bankası ve IMF kariyerine sahip, güleryüzlü ve sıkı bir makro iktisatçı olarak bilinen Selin Sayek Böke ile CHP Parti Meclisi üyeliğinden annesi Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Füsun Sayek ile olan ilişkisine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Böke, 11 yaşındayken kardeşi ile 'gazetecilik oyunu' oynadıklarını, hazırladıkları gazeteye ekonomi yazılarını yazdığını paylaşıyor. Kendisini ekonomi alanına yönle

İran, Sıtkı Ayan’dan sorulur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. WikiLeaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan’ın ismi İran ile yapılan ticari anlaşmalar ve yüksek devlet teşvikleriyle anılıyor.   Sivas’ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan’ın, İran ve Sudan’da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları bulunuyor. WikiLeaks belgelerine göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nden gönderilen kripto, Başbakan Erdoğan’ın İran’daki etkinliğini ve ilişkisini ortaya koyuyordu. ABD elçiliğinin belgesinde, 22 Şubat’ta Türk gazetelerinde İran ile Türkiye arasında müşterek bir yatırım projesi imzalandığı ve buna göre kurulacak olan yeni bir doğalgaz boru hattının, İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacağı belirtiliy

Panama Belgeleri: Hayyam Bey'in cenneti

Panama belgelerine göre Hayyam Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan önce Niue’de bir şirket kurdu. Yaptığı açıklamada “Niue’nun adını bile duymadım” dedi. Panama belgelerinde, Türkiye tarihinin en büyük banka batırma olayına imzasını atan Hayyam Garipoğlu’nun da dört off-shore şirketi ile yer aldığı ortaya çıktı. Belgelere göre Garipoğlu’nun, Sümerbank davasında adı geçen Olsten Marketing Co Ltd’nin yanı sıra üç ayrı off-shore şirketi daha var. Bu şirketlerden biri Olsten Marketing’in kapatılmasından hemen sonra kurulan Niue merkezli Unitrade International Ltd olsa da Garipoğlu, Niue’nun neresi olduğunu dahi bilmediğini ifade ederek bu şirketin kendisine ait olduğunu yalanladı. Olsten, Mossfon müşterisi Sümerbank ile ilgili dava dosyasına göre Garipoğlu, Sümerbank’a el konulmadan bir gün önce, kendisine ait olan Romania International Bank’a 8 milyon dolar transfer etti, buradan da yine kendi paravan şirketi Olsten Marketing’in hesabına aktardı. Panama belgelerine göre

#ParadisePapers: Off-shore biraderler

Berat ve Serhat Albayrak’ın Çalık Holding’de yönetici olduğu dönemde holdinge bağlı çok sayıda off-shore şirketi kurulmuş. Serhat Albayrak bu şirketlerden birinin bizzat direktörü. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarını ortaya çıkaran Paradise Papers’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın da ismi geçiyor. Serhat Albayrak, belgelere göre Malta’da bir off-shore şirketle bağlantılı görünüyor. Frocks International Trading Ltd adlı şirkette Albayrak’ın yanı sıra Çalık Holding çalışanları Mehmet Gökdemir, Murat Tarı ve Şafak Karaaslan şirket yetkilileri arasında bulunuyor. Murat Tarı 2000-2005 yılları arasında Çalık Holding’de genel müdür olarak görev yaptı. Mehmet Gökdemir Çalık Holding’e bağlı GAP Tekstil yönetim kurulu üyesi, Şafak Karaaslan Çalık Holding’in dış ilişkiler sorumlusu. Serhat Albayrak da söz konusu dönemde Çalık Holding genel müdürlüğünü yürütüyordu.