Şekerde özelleştirmelerden ne çiftçi ne işçi ne de devlet kazandı.
Yüzlerce ton pancar toprak altında kalırken sektör temsilcileri
üretimdeki düşüşün tüketiciye yansımalarının 2019'da görüleceği uyarısı
yapıyor.
Afyon, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum,
Ilgın, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat. Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye
(TÜRKŞEKER) ait 25 şeker fabrikasından 13'ü geçen aylarda
özelleştirildi. Satışlar Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında onaylandı.
DW
Türkçe'nin aldığı bilgiye göre, özelleştirilen 13 fabrikanın 3'ünün
devri ise halen gerçekleşmedi. Hala TÜRKŞEKER'in işlettiği Burdur, Ilgın
ve Yozgat fabrikalarının toplam özelleştirme bedeli 1,4 milyar lirayı
buluyordu.
Geçen ayların ardından özelleştirmelerin olumsuz etkilediği iki alandan söz ediliyor: Birincisi üretim, ikincisi işçi hakları.
DW
Türkçe'ye konuşan sendika ve oda temsilcilerinin verdiği bilgiye göre,
satılan fabrikalardan yaklaşık 2 bin işçi çıkarıldı. Bazı işçiler de
emekli edildi. 2017-2018 kampanya döneminde 13 fabrikada toplam 3 bin
822 memur, daimi işçi ve geçici işçi çalışıyordu. Taşeron işçi sayısı
ise 5 bin civarıydı.
Özelleştirmelerden bu yana fabrikalar işçi
eylemlerine sahne oldu. En son Yozgat şeker fabrikasında çalışan 110
taşeron işçi, kadro eylemi yaptı. İşçiler, eylem sırasında, devri
gerçekleşen fabrikalarda 530 taşeron işçinin işten çıkarıldığını
belirtti.
 |
Çorum Şeker Fabrikası
"Yüzlerce ton pancar toprak altında kaldı"
Süreçten etkilenenler arasında pancar ekicisi ve taşımacılık işiyle uğraşanlar da bulunuyor.
Elbistan'da
şeker pancarı kar altında kaldı. Afşin'de, Göksu'da çiftçi ekinini
teslim edemedi, "Silolar dolu" dendi. Afşinli çiftçi Bekir Özdemir,
sosyal medya üzerinden paylaştığı videoda, Elbistan fabrikası ürününü
almadığı için tarlasında kalan 600 ton pancarı görüntüledi. Türk-İş
Genel Başkanı Ergün Atalay, şeker fabrikalarının özelleştirildiği
illerde, yüzlerce ton şeker pancarının toprağın altında kaldığı
konusunda uyarıyor.
Afyon ve Çorum fabrikalarında da sıkıntı
yaşanıyor. Çorum'da hem çiftçi hem de nakliyeciler paralarını
alamadıkları için Kasım ayında eylemler düzenlediler. DW Türkçe'ye
konuşan ve adının gizli tutulmasını isteyen bir çiftçi, Afyon'da ürün
fabrikaya randevuyla alındığından sıra sıkıntısı olduğunu söylüyor.
Alımların "Palet bozuldu" denilerek bekletildiğini söyleyen aynı çiftçi,
"Pancar çok çabuk bozulan bir şey. Ürün tamamen gitmese de polar oranı
düşecek, zarar edeceğiz” diyor. Şeker pancarında polar oranının yüksek
olması pancardan daha fazla şeker üretileceği anlamına geliyor.
Ziraat
Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Özden Güngör, DW Türkçe'ye
yaptığı değerlendirmede, geçen yıl Türkiye genelinde işlenen pancarın ve
şeker üretiminin yaklaşık yarısının özelleştirilen fabrikalar
tarafından gerçekleştirildiğini söylüyor. Söz konusu fabrikalarda geçen
kampanya döneminde 7 milyon 157 bin 300 ton pancar işlenmişti.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör
"Şirketler sektörde deneyimsiz"
Güngör,
üretimdeki sıkıntıların şeker fabrikalarını devralan firmaların
sektördeki deneyimsizliğiyle ilgili olduğu görüşünde. ZMO Başkanı, şeker
fabrikalarını satın alan firmalar arasında, sadece Turhal şeker
fabrikasını alan Kayseri Şeker'in daha önce şeker sektöründe faal
olduğunu söylerken, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'a göre özelleştirne
sonrası geçen yıla en yakın üretim miktarına ulaşan fabrika da Turhal.
Şeker-İş Sendikası ise gelecek yıl şeker pancarı üretiminde ciddi düşüş
olacağı konusunda uyarıyor.
"Nişasta Bazlı Şeker" tehlikesi
Fabrikalardaki
sıkıntıların doğrudan tüketiciyi etkileyecek yönleri de bulunuyor. Eğer
üretimde düşüş sürerse şeker fiyatları yükselebilir. Bu da Nişasta
Bazlı Şeker (NBŞ) ithalatını gündeme getirebilir.
Konuya dikkat
çeken ZMO Başkanı Güngör “Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi, işten
çıkarmalar, girdi maliyetlerinin yüksekliği, küresel iklim değişikliği
nedeniyle hastalık ve zararlıların artması, doğal afetler şeker pancarı
üreticisini zor duruma düşürdü. Şeker pancarı üreticisi desteklenmezse
2019'da şeker pancarı üretimi daha çok düşecek. Bu durumda halk sağlığı
açısından büyük sorunlar içeren NBŞ ithalatı artacak” diyor.
NBŞ'ler,
ekonomik olarak daha hesaplı olsa da sağlık açısından önemli riskler
barındırıyor. Bu risklerin başında da NBŞ üretiminde kullanılan
mısırların GDO'lu olması geliyor. Mart ayında yapılan düzenlemeye göre
Bakanlar Kurulu'nun, ihtiyaç duyulması halinde NBŞ kotasını yüzde 50
artırma ya da eksiltme yetkisi var.
|
Yorumlar
Yorum Gönder